İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 116 Hüküm no: 69 Orijinal metin no: [14a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İrade gereğince sahipleri Arnavut olan Simkeşhane’deki fırına devlet tarafından el konulup mezada verildiği
Cânib-i mîrîden Simkeşhâne’de habbâz fırını mübâya‘ası
Ma‘rûz
Zahîre nâzırı izzetlü Mehmed Ârif Efendi bendeleri Âsitâne-i sa‘âdet ve bilâd-ı selâsede vâki‘ Arnavud fırınlarının Müslim hamîrkâr ve hademe-i sâiresinin mukaddemce bâ-irâde-i seniyye yerlerine re‘âyâ tedârik ve kendileri mahallerine i‘zâm ve bu def‘a dahi lâzımü’l-huzûr-ı nâzır-ı mûmâ-ileyh nezdine celb ve navul kalemi kuyûduna mürâca‘at ve tatbîk ve kā‘ide-i mer‘iyye-i mîrîyye ve ticârete tevfîk olunarak zikrolunan fırınların derûnlarında mevcûde zehâir ve bargir ve hatab bahâları ve tablakâr ve sâiri zimmetlerinde olan matlûbâtlarının ve anbâr-ı âmire mevcûdundan aldıkları zahîre bahâsından zahîre hazînesine ve tüccârdan aldıkları zahîre bahâsından tüccâra ve hatab ve saman ve sâir zimemâtlarının yegān yegān hesâbları rü’yet ve yerlerine şimdilik ikāmet sûretiyle re‘âyâdan habbâz ustası ik‘âd ve ikāmet ettirilmiş ve sâye-i veliyyü’n-ni‘amîde nân-ı azîz husûsunda ibâdullâha zarûret çektirilmemek husûsunun vesâili istihsâl olunmuş ise de müddet-i medîde emâneten idâresinde telefâtı mûcib ve bi’l-âhare zahîre hazînesine ve tüccâra zarar ve hasârı müstevcib olmağla zikrolunan fırınlar kadîmi vechile şehrî Müslim ve re‘âyâdan tâliblerine füruht olunarak semen-i misilleri düyûn-ı mîrîyyelerine mahsûben zahîre hazînesine teslîm ve ba‘dehû iktizâsı vechile tüccâr ve sâir kimesnelerin matlûbâtı istifâ kılınmak şartıyla zikrolunan fırınlar başka başka mezâda verilerek her biri ne mikdâra resîde olur ise taraf-ı mûmâ-ileyhden diğer tekārîr ve defâtir ile hâk-i pây-i devletlerine ifâde kılınarak kādı-i Dârü’l-hilâfe tarafından dahi taharrî olunarak her kim ziyâde verir ise ona i‘tâ olunmak ve şimdilik mezâda verilmek istid‘âsı meâlinde nâzır-ı mûmâ-ileyhin takdîm eylediği memhûr takrîri bâlâsına bu dâ‘îlerine hitâben zahîre nâzırı efendinin işbu takrîri mûcibince zikrolunan fırınlar efendi-i mûmâ-ileyh ma‘rifetiyle başka başka mezâda verilerek tâlibleri miyânında arttırılıp ne mikdâra karâr eder ise ve her kim ziyâde verir ise ona verilmek üzre iktizâ eden bahâsı ma‘rifet-i şer‘ ve efendi-i mûmâ-ileyh ma‘rifetiyle tahsîl olunmak üzre zahîre hazînesine teslîmi sûretinin istihsâline mübâderet eyleyesin deyü unvânı sahh-ı âlî ile müveşşah sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen nâzır-ı mûmâ-ileyh meclis-i şer‘-i münîrde Osman b. Mehmed Ârif muvâcehesinde takrîr-i kelâm edip İstanbul’da Simkeşhâne civârında vaki‘ Başmuhâsebe’de mukayyed şurût-ı nizâma dâhil altı horoslu bir kıt‘a habbâz fırını derûnunda [14b] mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur yirmi dört re’s bargir ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme Arnavud tâifesinden Ömer’in mâlı olup ve merkūm bundan akdem ber-vech-i muharrer bâ-irâde-i seniyye vilâyetine âzim ve der-dest olan defter mantûkunca merkūmun cânib-i mîrîye zahîre bahâsından on dört bin altı yüz on sekiz guruş deyni olup ve tüccâra dahi yirmi bir bin dokuz yüz seksen yedi guruş deyni olmağla sâdır olan fermân-ı âlî mûcibince bey‘i lâzım gelmeğin sâlifü’z-zikr âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme lede’l-müzâyede merkūm Osman’ın üzerinde otuz altı bin altı yüz beş guruşda karâr ve ziyâdeye tâlib-i âharı olmayıp ve meblağ-ı merkūm gedik-i mezkûrun el-yevm semen-i misli idüğü ihbâr olunmağla hâlâ ben zikrolunan gedik âlâtını meblağ-ı merkūm otuz altı bin altı yüz <> beş guruşa merkūma bey‘ ve teslîm ve semen-i mezkûrun üç bin beş yüz guruşunu ber-vech-i peşîn ve ma‘âdâsı olan otuz üç bin yüz beş guruşu dahi senevî biner guruş vererek mukāssatan emsâli misillü zahîre hazînesine edâ etmek üzre ihâle eylediğimde ol dahi ber-minvâl-i muharrer iştirâ ve tesellüm ve vech-i meşrûh üzre semen-i mezkûru hâlâ ve mukāssatan kabzına me’mûra teslîme ta‘ahhüd etmekle fîmâ-ba‘d mârrü’l-beyân gedik âlâtı merkūm Osman’ın olmuşdur deyü ba‘de’t-takrîr ve’t-tasdîk sâlifü’z-zikr gediğin kayd-ı atîki kaleminden ref‘ ve terkīn ve merkūm Osman’ın ismine tashîhan kayd ile yedine sûret i‘tâsını merkūm Osman istid‘â ve istid‘âsı şurût-ı nizâma muvâfık olduğunu hazır bi’l-meclis kethudâ ve nizâm ustaları ihbâr ve inbâ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.
Fî 14 min-S sene 1242
|