İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 182 Hüküm no: 122 Orijinal metin no: [27a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İrade gereğince sahipleri Arnavut olan Balat’ta mahkeme altındaki fırına devlet tarafından el konulup mezada verildiği
Cânib-i mîrîden Balat’da mahkeme altı fırını mübâya‘ası
Ma‘rûz
Zahîre nâzırı izzetlü Mehmed Ârif Efendi bendelerinin Âsitâne-i sa‘âdet ve bilâd-ı selâsede vâki‘ Arnabud fırınlarının Müslim hamîrkâr ve hademe-i sâiresinin mukaddemce bâ-irâde-i seniyye yerlerine re‘âyâ ve kendileri vilâyetlerine i‘zâm ve bu def‘a lâzımü’l-huzûr-ı nâzır-ı mûmâ-ileyh nezdine celb ve navul kalemi kuyûduna mürâca‘at ve tatbîk ve kā‘ide-i mer‘iyye-i mîrîyye ve ticârete tevfîk olunarak zikrolunan fırınların derûnlarında mevcûde zehâir ve bargir ve hatab bahâları ve tablakâr ve sâir zimmetlerinde olan matlûbâtlarının anbar-ı âmire mevcûdundan aldıkları zahîre bahâsından zahîre hazînesine ve tüccârdan aldıkları zahîre bahâsından tüccâra ve hatab ve saman ve sâir zimemâtlarının yegān yegān hesâbları rü’yet ve yerlerine şimdilik ikāmet sûretiyle re‘âyâdan habbâz ustası ik‘âd ve ikāmet ettirilmiş ve sâye-i veliyyü’n-ni‘amîde nân-ı azîz husûsunda ibâdullâha zarûret çektirilmemek husûsunun vesâili istihsâl olunmuş ise de müddet-i medîde emâneten idâresinde telefâtı mûcib ve bi’l-âhare zahîre hazînesine ve tüccâra zarar ve hasârı müstevcib olmağla zikrolunan fırınların kadîmi vechile şehrî Müslim re‘âyâdan tâliblerine füruht olunarak semen-i misilleri düyûn-ı mîrîyyelerine mahsûben zahîre hazînesine teslîm ve ba‘dehû iktizâsı vechile tüccâr ve sâir kimesnelerin matlûbâtı istifâ kılınmak şartıyla zikrolunan fırınlar başka başka mezâda verilerek her biri ne mikdâra resîde olur ise taraf-ı mûmâ-ileyhden diğer tekārîr ve defâtir ile hâk-i pây-i devletlerine ifâde kılınarak ve kādı-iDârü’l-hilâfe tarafından dahi taharrî olunarak her kim ziyâde verir ise ona i‘tâ olunmak ve şimdilik mezâda verilmek istid‘âsı meâlinde nâzır-ı mûmâ-ileyhin takdîm eylediği memhûr takrîri bâlâsına bu dâ‘îlerine hitâben zahîre nâzırı efendinin işbu takrîri mûcibince zikrolunan fırınların efendi-i mûmâ-ileyh ma‘rifetiyle başka başka mezâda verilerek tâlibleri miyânında arttırılıp ne mikdâra karâr eder ise ve her kim ziyâde verir ise ona verilmek üzre iktizâ eden bahâsı ma‘rifet-i şer‘ ve efendi-i mûmâ-ileyh ma‘rifetiyle tahsîl ve mevkūfen zahîre hazînesinde hıfz olunmak ve ba‘dehû düyûn-ı mîrîyye ve tüccâr ve sâire olan düyûnları iktizâsı vechile tanzîm kılınmak üzre zahîre hazînesine teslîmi sûretinin istihsâline mübâderet eyeleyesin deyü musahhah sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen nâzır-ı mûmâ-ileyhin vekîl-i şer‘îsi habbâzân kethudâsı Mehmed Ağa b. Ali meclis-i şer‘-i münîrde Şehrî Ohannes v. Toma ve Marat v. Ohan ve Aznavur v. Mıgırdıç ve Nikola v. Atam ve Artin v. Ohan ve Hristo v. Kolo ve Kosta v. Angili ve Avadik v. Mihal nâm zimmîler muvâcehelerinde zikrolunan fırınlardan İstanbul’da Balatkapısı dâhilinde ve mahkeme altında vâki‘ altı horoslu bir kıt‘a habbâz fırını derûnunda mevcûde gedik ta‘bîr olunur yirmi dört re’s bargir ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmeye bi’l-iştirâk mâlikler olan Arnabud tâifesinden ma‘lûmü’l-esâmî kesân bundan akdem ber-vech-i muharrer bâ-irâde-i seniyye vilâyetlerine i‘zâm ve der-dest olan defter mantûkunca merkūmûnun cânib-i mîrîye on beş bin dokuz yüz seksen yedi guruş ve tüccâra on beş bin doksan dört guruş deynleri olup sâdır olan fermân-ı âlî mûcibince bey‘i lâzım gelmeğin zikrolunan gediğin lede’l-müzâyede dört re’s bargiri müşterûn-ı mersûmûndan Ohannes ve dört [re’s] bargiri Marat ve dört re’s bargiri Aznavur ve iki re’s bargiri Nikola ve üç re’s bargiri Artin ve üç re’s bargiri Hristo ve iki re’s bargiri Kosti ve iki re’s bargiri Avadik zimmîlerin olmak üzre cem‘an otuz bir bin seksen bir guruşda mersûmûnun üzerlerinde karâr ve ziyâde ile tâlib-i âharı olmayıp ve meblağ-ı merkūm gedik-i mezkûrun el-yevm semen-i misli idüğü ihbâr olunmağla hâlâ ben zikrolunan gediği meblağ-ı merkūm otuz bir bin seksen bir guruşa mesfûrûna bi’l-vekâle bey‘ ve lâyıkıyla teslîm ve semen-i mezkûrun üç bin guruşunu bi-kadri’l-hısas ber-vech-i peşîn ve mâ‘adâsı olan yirmi sekiz bin seksen bir guruşunu senevî hisselerine göre beynlerinde bi’l-iktisâm cem‘ edip yalnız cümlesi bin guruş vererek mukāssatan emsâli misillü zahîre hazînesine edâ etmek üzre ihâle eylediğimde onlar dahi ber-minvâl-i muharrer iştirâ ve tesellüm ve vech-i meşrûh üzre semen-i mezkûru hâlâ ve mukāssatan kabzına me’mûra teslîme ta‘ahhüd etmeleriyle fîmâ-ba‘d zikrolunan gedik-i mersûmûnun ber-vech-i muharrer tasarruflarında olmuşdur deyü ba‘de’t-takrîr ve’t-tasdîk mârrü’l-beyân gediğin kayd-ı atîki kaleminden ref‘ ve terkīn ve kendilerinin isimlerine tashîhan kayd ile yedlerine bir kıt‘a sûret i‘tâsını müşterûn-ı mersûmûn istid‘â ve istid‘âları şurût-ı nizâma muvâfık olduğunu hazır bi’l-meclis ve mazbûtü’l-esâmî nizâm ustaları ihbâr ve inhâ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.
Fî 26 Ra sene 1242
|