.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827)
cilt: 90, sayfa: 186
Hüküm no: 124
Orijinal metin no: [27b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İsmail Ağa b. Mustafa’nın, Mahmud Paşa Camii civarında yanan iki dükkânı arsası üzerine ev yapmasının men edildiği

Mahmud Paşa Câmi‘i nezdinde iki bâb kürkçü dükkânı arsalarını 1300 guruşa gedik sahibine ferâğı

Ma‘rûz

Sahib-i arzuhâl İsmail Ağa b. Mustafa savb-ı şer‘-i enverden me’zûnen bi’l-hükm irsâl olunan Mevlânâ es-Seyyid Salih Afîf Efendi dâ‘îlerinin bi’l-ma‘iyye istimâ‘a me’mûr Haremeyni şerîfeyn müfettişi Emin Beyefendi-zâde fazîletlü Abdülkadir Beyefendi ile evvelen Pazar günü Saray-ı hümâyûnda dîvân odasında huzûr-ı hazret-i ağa-yı Dârü’s-sa‘âdeti’ş-şerîfede ve ba‘dehû bi’t-terâzî yazıcı efendi odasında akd eylediği meclis-i şer‘-i münîrde zikri âtî bir bâb kürkçü dükkânı gediğine müstakillen mâlik olan kürkçü esnâfından Petro v. Todori ve ittisâlinde kâin diğer bir bâb kürkçü dükkânı gediğine münâsafeten mâlikleri olan Nikola v. Hristo ve Dimitri v. Kostandi zimmîler muvâcehelerinde nezâret-i hazret-i müşârün-ileyhde âsûde evkāfdan merhûm ve mağfûrun-leh Mahmud Paşa-yı Velî Hazretleri Câmi‘-i şerîfi vakfının mütevellîsi Mustafa Ağa tarafından mürsel vekîl-i câbî-i vakf Mehmed Şâkir Efendi ve hâssa kürkçübaşısı el-Hâc Mehmed Emin Ağa ile ustabaşı Yanko v. Panayot ve Yamandi v. Dimitri ve Panayot v. Yorgi ve Palaş v. İstemaki ve İsteryo v. Dimitri ve İstavri v. İstefan ve Zafiri v. Kostandi ve Kosti v. Gavril ve Dimitri v. Andon zimmîler ve sâirleri hazır oldukları hâlde zahr-ı arzuhâlde mastûr defter-i vakıfdan muhrec derkenâr nâtık olduğu <<üzre>> ve bu def‘a mahâllinde ma‘rifet-i şer‘le keşfolunduğu üzre vakf-ı müşârün-ileyh müstagallâtından İstanbul’da câmi‘-i müşârün-ileyh nezdinde Kâğıdcılar <> karşısında Parmakkapı ittisâlinde Kürkçüler sırasında kâin bir tarafı Kürkçü Yamandi zimmî dükkânı ve verâsı Miskyağcı Rub‘iye Mehmed Ağa menzili ve bir tarafı benim tasarrufumda olan sagīr çanakçı dükkânı ve önü tarîk-ı âm ile mahdûd her biri şehriye on dörder akçe icâre-i müecceleli birbirine muttasıl iki bâb kürkçü dükkânında zimmiyûn-ı mesfûrûn beher şehr üçer guruşdan cem‘an altı guruş kirâ-yı kadîme ile müste’cirim iken bundan akdemce bi-kazâillâhi te‘âlâ vukū‘ bulan harîkde dükkân-ı mezkûrlar muhterik oldukda arsasına menzil binâ yahud âhar akāra tebdîl ile mesfûrûnu ihrâc murâd eylediğimde mümâna‘at ve muhâlefet etmeleriyle suâl olunup mümâna‘atları men‘ olunmak matlûbumdur deyü da‘vâ ettikde onlar dahi cevâblarında dükkân-ı mezkûrlar kadîmden beri kürkçü dükkânları olup derûnlarında mevcûde kürkçü gediği ta‘bîr olunur âlât-ı lâzıme-i mu‘tebere-i ma‘lûme ber-vech-i bâlâ müstakillen ve münâsafeten mâlımız olarak kırk elli seneden beri derûnlarında mütemekkin olmamızla kürkçübaşı hâzır-ı mûmâ-ileyhin yedinde olup meclis-i şer‘-i şerîfde kırâet ve Başmuhâsebe’den hâmiş-i arzuhâle derkenâr olunan emr-i âlî-şânda zikr ve tafsîl olunduğu üzre İstanbul’da Mahmud Paşa Hânı ve Kalcular Hânı ve Bezzâzistân civârı ve Tavuk Pazarı ve Mahmud Paşa Çarşısı ve Eyüp ve Galata ve Üsküdar ve mahâll-i sâirede vâki‘ ma‘dûd kürkçü dükkânları emr-i âlîde münderic ve taht-ı nizâma dâhil ve mu‘teber olmağla ber-örf-i belde mülk sahibleri kirâ-yı kadîmini bilâ-nizâ‘ ahz ettikçe kirâ artırmak ve yahud âhar gûne ızrâr kasdıyla gedik sahiblerini ihrâc sadedinde olmamak ve bu makūle gediği mu‘teber kürkçü dükkânı başka esnâfa îcâr ve âhar akāra tebdîl ve vaz‘-ı kadîmi tağyîr olunmamak ve esnâfımızdan Rum dükkânı Ermeni tâifesine ve Ermeni dükkânı Rum tâifesine bey‘ ve îcâr ettirilmemek ve’l-hâsıl nizâmımıza dâir husûsda ihtilâle bâdî olacak hâlete tesâddî olunmamak şurût-ı nizâmımızdan ve ba‘zı nakl-i gedik âdet olan esnâfda dahi fi’l-asl menzil tahtı yahud ittisâlinde olup eşedd-i lüzûmu olarak menzile ilâve sebkat etmiş ise de bu vechile yeniden menzil inşâsı ve bu misillü kadîm kürkçü dükkânı menzile idhâl yahud yerine müstakil menzil binâsı nizâmımızdan olmadığı ve gediklerimizin bir mahâlden âhar mahalle nakl ve tahvîli hiçbir vakitde mesbûk ve müte‘âref olmayıp kat‘a vukū‘ bulmadığı ve dükkân-ı mezkûr mahalleri gāyet dayyik ve sagīr olduğundan menzil binâsı hadd-i imkânda değil iken garazı kasd-ı ızrâr idüğü ve kadîm kürkçü dükkânı muhterik oldukda dahi yerine kadîmi ve heyet-i aslîsi üzre kürkçü dükkânı binâ ve inşâ ve gedik sahibi kürkçüye îcâr olunageldiği ve bu gûne çarşıya akreb mahalle ahşab menzil ihdâsı mehâzîr-i azîmeyi müstelzim ve el-hâletü hâzihî çarşı ebniyesi hakkında bâ-fermân-ı âlî karâr-gîr olan nizâm-ı müstahsenenin muhtel ve müşevveş olmasını müntic ve bâ-husûs dükkân-ı mezkûr mahallerine mümkün değil iken menzil binâsı murâdı tamam ihtilâl-i nizâmımıza bâdî ve sâire dahi sirâyet ile cümlemizin perîşâniyetini müeddî olacağı emr-i âşikâr ve nizâm-ı muharrere-i kadîme-i mezkûremiz bi’d-defa‘ât Cum‘a ve Çarşamba günleri Arz Odası’nda ve İstanbul ve teftîş-i Haremeyn mahkemelerinde terâfu‘ olundukça düstûrü’l-amel tutularak işbu ibrâz olunan müte‘addid i‘lâm-ı şer‘î esnâfımız yedlerine i‘tâ olunmuş ve hatta dükkân-ı mezkûr sırasında diğer dükkân mutasarrıfının derûnunda olan kadîm kürkçü gediğinin mahv ve ibtâl dâ‘iyesi otuz beş târihinde Çarşamba günü Arz Odası’nda huzûr-ı hazret-i sadâret-penâhîde lede’l-mürâfa‘a men‘ olunarak keyfiyet huzûr-ı âlîye i‘lâm olundukda i‘lâm-ı mezkûr rikâb-ı kâm-yâb-ı mülûkânelerine lede’l-arz şer‘le görülüp i‘lâm olunmağla cevâb verile deyü sarâhaten ve kat‘iyen mübârek hatt-ı hümâyûn-ı mevhibet-makrûn-ı hazret-i hilâfet-penâhî şeref-bahş-ı sudûr ve mûcibince amel ve hareket olunmak bâbında musahhah fermân-ı âlî-şân sâdır olmuş olmağla hıfzan li’n-nizâmi’l-belde [28a] müdde‘î-i mezbûrun hilâf-ı emr-i âlî ve mugāyir-i şurût-ı nizâm-ı kadîm ızrâr kasdı men‘ ve muktezâ-yı nizâmımız icrâ buyurulması niyâzımızdır deyü bi’l-cümle kürkçü tâifesi mesfûrûn ile ma‘an istid‘â ve istirhâm eylediklerinde müdde‘î-i mezbûr İsmail Ağa dahi mazmûn-ı emr-i âlî ve i‘lâm-ı mezkûrları ve nizâm-ı kadîmleri dahi bu vechile olduğunu ikrâr ve tasdîk etmeğin bu sûretde esnâf-ı merkūmenin nizâmlarına dâir husûsda ihtilâle bâdî olacak hâlâta tesâddî olunmak veyâhûd âhar gûne ızrâr kasdıyla gedik sahiblerini ihrâc sadedinde olmak ber-mûcib-i emr-i âlî memnû‘ idüğü müdde‘î-i mezbûra tefhîm olundukdan sonra merkūm İsmail Ağa dükkân-ı mezkûr arsalarını hüsn-i rızâ ve tayyib-i hâtırı ve ferâğ-ı mu‘teber-i kat‘î ile bin üç yüz guruş bedel-i makbûz ve müstehlek mukābelesinde mersûm Dimitri zimmîye ferâğ ve tefvîz ve teslîm ol dahi ber-vech-i muharrer tefevvüz ve kabûl ve mütevellî vekîli hâzır-ı merkūm dahi bi’t-tevliye tasarrufuna izin verip tasarrrufu’çün memhûr temessük i‘tâ eylediğini mevlânâ-yı mûmâ-ileyh dâ‘îleri ketb ve tahrîr ve ma‘an meb‘ûs ümenâ-i şer‘le meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr eylediği ba‘de’t-tenfîz İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.

Fî 6 R sene 1242