İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 219 Hüküm no: 156 Orijinal metin no: [33b-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Çarşı-yı Kebir’de Aynacılar Çarşısı’nda yanan iki aded kürkçü dükkânı gediklerini nakle izin verildiği
Çarşı-yı Kebîr’de Aynacılar sûkunda kürkçü dükkânları kat‘-ı nizâ‘ları
Nüshateyn
Ma‘rûz
Zikri âtî bir kepenk bir bâb kürkçü dükkânı gediğine mâlik olan Yordan v. Yani zimmî ve ittisâlinde iki kepenk bir bâb kürkçü dükkânı gediğine mâlik olan Yanko v. Panayot nâm zimmîler bi’l-ma‘iyye istimâ‘a me’mûr Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi Emin Beyefendi-zâde fazîletlü Abdülkadir Beyefendi tarafından mürsel Kâtib es-Seyyid İbrahim Efendi dâ‘îleri ma‘iyyetiyle akd olunan meclis-i şer‘-i münîrde dükkân-ı mezkûrların altı sehm i‘itibârıyla dört sehm hisse-i şâyi‘asına bi’l-icâreteyn mutasarrıf olan es-Seyyid Mehmed Şâkir Efendi b. es-Seyyid Lütfullah asâleten ve birer sehmden iki sehm hisse-i şâyi‘alarına kezâlik bi’l-icâreteyn mutasarrıflar olan Şerife Âişe ve Şerife Nesibe ibneteyyü’l-merkūm es-Seyyid Lütfullah nâm hatunlar taraflarından husûs-ı âtîde vekîlleri olduğu zâtlarını ârifân Mehmed Said Efendi b. Hâfız Mehmed ve Süleyman Ağa b. İbrahim nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan Ahmed Ağa b. Ahmed vekâleten muvâcehelerinde Dârü’s-sa‘âdeti’ş-şerîfe ağası hazretleri nezâretlerinde âsûde evkāfdan Ayasofya-i Kebîr Vakfı mütevellîsi kâtib-i hazret-i ağa-yı müşârün-ileyh izzetlü Mehmed Reşid Efendi tarafından mürsel vekîl-i câbî-i vakf es-Seyyid el-Hâc İbrahim Efendi ve Kürkçübaşı Mehmed Emin Ağa ve bi’l-cümle esnâf-ı merkūme ustabaşıları hazır oldukları hâlde her biri takrîr-i kelâm edip vakf-ı mezkûr müsakkafâtından İstanbul’da Çarşı-yı Kebîr’de Aynacılar sûkunun Mahmud Paşa Çarşısı tarafında köşe başında aynacı dükkânı ittisâlinde kâin ber-vech-i muharrer asîl ve müvekkilitân-ı merkūmûnun tasarruflarında olan biri bir kepenk ve biri iki kepenk iki bâb kadîm kürkçü dükkânları derûnlarında mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur yedimizde olan fermân-ı âlî-şâna dâhil ve mu‘teber âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme mâlımız iken dükkân-ı mezkûrlar muhterik oldukda mutasarrıfları merkūmûn arsalarını ittisâlinde kâin aynacı dükkânına ilâve ve idhâl ile kârgir binâ etmeleriyle sâdır olan fermân-ı âlî-şâna imtisâlen taraf-ı şer‘-i şerîfden mürsel Kâtib es-Seyyid Salih Afîf Efendi ve müfettiş-i mûmâ-ileyh tarafından mürsel Kâtib Hüseyin Efendi ve hâssa mi‘mârı hulefâsından Mustafa Seydâ ve Mehmed Tahir Halîfeler ile mahâlline varıp akd eyledikleri meclis-i şer‘de ba‘de’l-keşf ve’l-mu‘âyene mahâll-i mezkûra kadîmi üzre kürkçü dükkânları binâ ettirilmesini iddi‘â eylediğimizde evvelen dükkân-ı mezkûr kârgir olarak inşâ ve tekmîl olunmuş olduğundan hedmi vakfa muzır ve mutasarrıfları mezbûrûna gadri mûcib olmağla husûs-ı mezkûrun hem vakf-ı şerîfi zarardan sıyâneten ve hem mutasarrıflarını gadrden himâyeten [34a] ve hem esnâfımızın şîrâze-i nizâmını halelden vikāyeten bir hüsn-i sûrete ifrâğla tanzîmini tensîb ve tarafeyne teklîf olundukda tarafeyn dahi râzı olarak ittihâd etmemizle biz ber-vech-i muharrer mâlik olduğumuz harîkden tahlîs olunan gedik âlâtlarını sâire sirâyet etmemek şartıyla kurb ve civârında âhar iki bâb dükkân tedârik ve mutasarrıflarını irzâ ile derûnlarına nakle ta‘ahhüd eylediğimizde onlar dahi nakl husûsunda olacak mesârifimize <> i‘âne tarîkıyle mâllarından bize teberru‘an beş yüz guruş def‘ ü teslîm ve umûrumuza sarfla istihlâke bi’l-asâle ve bi’l-vekâle emreylediklerinde biz dahi ahz ü kabz ve emirleri üzre umûrumuza sarfla ba‘de’l-istihlâk istirdâdına müte‘allika da‘vâdan zimmetimizi kabûlü hâvî asâleten ve vekâleten ibrâ ve ıskāt dahi etmeleriyle fîmâ-ba‘d dükkân-ı mezkûr mahallerinde alâkamız kalmamışdır deyü ikrâr ve tasdîkleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.
Fî 2 Ca sene 1242
|