İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 449 Hüküm no: 396 Orijinal metin no: [75a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Emine bt. Abdullah’ın, Artin ve Melkon’un Nalbur Hanı’ndaki bir odayı fuzuli işgal ettiklerini iddia ettiği
Mercan Çarşısı’nda Na‘lbur Hânı’nda oda îcârı
Ma‘rûz
Dârü’s-sa‘âdeti’ş-şerîfe ağası hazretleri nezâretlerinde âsûde evkāfdan sadrazam-ı esbak-ı merhûm Pir Mehmed Paşa Vakfı müsakkafâtından İstanbul’da Mercan Çarşısı’nda vâki‘ Na‘lbur Hânı demekle meşhûr bir bâb kârgir hânın dokuz sehm i‘tibârıyla sekiz sehm-i şâyi‘ine bi’l-icâreteyn mutasarrıfe olan Emine Hanım bt. Abdullah’ın zevci ve tarafından bâ-hüccet vekîl-i sâbitü’l-vekâlesi Mehmed Salih Efendi b. İsmail Çarşamba günü Arz Odası’nda huzûr-ı fâizü’n-nûr-ı vekâlet-penâhîlerinde bi’l-ma‘iyye rü’yete me’mûr Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi olup İstanbul pâyesiyle tekrîm buyrulan Emin Beyefendi-zâde fazîletlü Abdülkadir Beyefendi ma‘iyyetiyle akd olunan meclis-i şer‘-i münîrde hân-ı mezkûrun bir sehm-i şâyi‘-i âharına ale’l-iştirâki’s-seviy mutasarrıflar olan Nişan v. Kigork ve Sahak v. Abraham ve İstimati v. Ohan nâm zimmîler ile vakf-ı müşârün-ileyh mütevelliyesi Emine Hanım tarafından vekîl-i câbî-i vakf Mehmed Emin Efendi hazır oldukları hâlde sahib-i arzuhâl Melkon ve Artin veledey Bağdısar nâm zimmîler muvâcehesinde mersûmân Melkon ve Artin zimmîler hân-ı mezkûr derûnunda Avram ve Nişan zimmîler odaları beynlerinde kâin bir bâb odada fuzûlî temekkün etmeleriyle ihrâc olunmalarını bi’l-vekâle iddi‘â etmişdim lâkin zimmiyân-ı mersûmân aslı der-dest olup hâmiş-i arzuhâlde kaydı derkenâr olunan i‘lâm-ı şer‘îde tasrîh olunduğu üzre oda-i mezkûrede şehriye yüz elli para kirâ ile müste’cir olan babamız mesfûr Bağdısar zimmî ile hân-ı mezkûrun sâir odalarında müste’cir olanlar mutasarrıfîn i‘tibârıyla odahâ-i mezkûre gediklerine mâlikler olmalarıyla bin iki yüz kırk senesi Rebî‘ülevvelinde vekîl-i merkūm Mehmed Salih Efendi ol târihde İstanbul kādısı bulunup Anadolu sadr-ı esbakı pâyesiyle tekrîm buyrulan inâyetlü fazîletlü el-Hâc Mehmed Hamdullah Efendi hazretleri huzûrlarında cümle müste’cirîn muvâcehelerinde bi-aynihî iddi‘â ve ba‘dehû beynlerine muslihûn tavassut ederek lâyıkıyla her birinin kirâlarına zam ve tecdîd-i akd-i îcâr edip külliyen kat‘-ı münâza‘a ettiklerinden sonra babamız mesfûr Bağdısar zimmî bundan akdem hâlik oldukda hâlik olduğu oda-i mezbûre gediği ta‘bîr olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme bize mevrûs ve ol vechile oda-i mezkûrenin ırsen gedik mâlikleri olarak müste’ciri olduğumuzdan şehriye kirâsını mutasarrıfları merkūmûn edâ ve îfâ ederek mütemekkinleriz dediklerinde hâzırûn-ı mersûmûn kelâmlarını tasdîk ve ben dahi mazmûn-ı i‘lâm-ı mezkûru ikrâr ve i‘tirâf eylediğimde mukaddemâ huzûr-ı şer‘de cümlesinin rızâsıyla tanzîm ve i‘lâm olunmuş olmağla ber-mûcib-i i‘lâm amel ve hareket olunmak bâbında sünûh eden irâde-i seniyye-i âsafâne mûcibince oda-i mezkûreyi hâzırûn-ı mesfûrûn ile ma‘an beher şehr yüz ellişer para kirâ ile mersûmân Melkon ve Artin zimmîlere bi’l-asâle ve bi’l-vekâle îcâr ve teslîm onlar dahi istîcâr ve kabûl-birle bu def‘a dahi kat‘-ı nizâ‘ eyledik deyü ikrâr ve tesâdukları İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.
Fî 14 Za sene 1242
|