.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 154 Numaralı Sicil (H. 1237-1246 / M. 1822- 1831)
cilt: 88, sayfa: 402
Hüküm no: 224
Orijinal metin no: [77a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Doğan, ölen ve şehre gelip gidenlerin kayıt altına alınması

Mahallâtda tevellüd ve müteveffâ ve duhûl ve hurûc edenlerin ihbârına dâir emr-i âlî

İstanbul kādısı fazîletli efendi

Ma‘lûmunuz olduğu üzere Dersa‘âdet ve havâlîsi mahallâtı tahrîr ve sebt-i defter olunmasından maksûd-ı âlî bir mahalle ahâlîsinden biri mahalle-i âhara naklinde ve bir kimesne vefât eyledikde ve yâhud birinin hânesinde erkek çocuk tevellüd eyledikde mahallesi imâmı derhâl Bâb-ı Seraskerî’ye ilmuhaber vermek ve bunun için Bâb-ı Seraskerî’de mahâll-i mahsûs tahsîs ve çend nefer ketebe me’mûr ve ta‘yîn olunarak herbâr defâtir-i mektûba kayd ve tashîh olunmak husûsu bundan akdem bâ-irâde-i seniyye-i hazret-i şehinşâhî karâr-gîr olmuş ise de derkâr olan gavâil-i seferiye ve meşâgil-i zarûriyeden dolayı icrâsına imkân müsâ‘id olamamış ise de fe-lillâhi’l-hamd şimdi sâye-i himâye-vâye-i cenâb-ı mülûkânede icrâsı sırası gelmiş ve bu cihetle müte‘allik olan irâde-i aliyye-i tâc-dârî mûcibince lâzimü’t-tahrîr olan mahallât tekrar tahrîr ve defter ettirildiğinden bundan böyle irâde-i sâbıkānın ilâ-mâşâallâhu te‘âlâ icrâsı lâzım geldiğinden fîmâ-ba‘d her bir mahalde fevt olan ve tevellüd eden zükûrun isimlerini mahallesi imâmı zabt ederek pusulalarını İstanbul Mahkemesi’ne götürüp defterinden fevti terkīn ve velâdeti kayd ve tebyîn olunmak ve taşradan gelen kesân ihtisâb defterlerine kaydolunmakda ise de bundan böyle ihtimâm-ı tâm olunarak eğerçi Dersa‘âdet’de iskân murâd eder ise Bâb-ı Seraskerî’den ruhsatı hâvî yedine memhûr tezkire verilmedikçe imâmlar mahallâta koymamak ve hânlarda iskân edenlere ihtisâb tarafından yedinde kezâlik memhûr tezkiresi olmadıkça hânlara duhûl etmemek ve bu sûretde eimme-i mahallât ve hâncılar mütevâridîni isim ve şöhretleriyle mahkeme-i mezkûrede ittihâz olacak sicillâta kayd ettirmek ve çıkdıklarında kezâlik mahv u terkīn olunmak ve mahallât ve hânlara li-ecli’l-maslaha tevârüd edenlerin maslahatlarının sûret-i tanzîmi ne mikdâr zamânda olacağı ashâb-ı husûsdan ba‘de’s-suâl ol mikdâr mehl verilerek defter-i ihtisâba sebt ve yedine verilen tezkiresi zîrine mühleti kayd ve mehl-i mezkûrda maslahatını tanzîm edemedikde tekrar mühletine zamla ikāmet ve kezâlik eimme-i mahallât ve hâncılar mahkeme-i mezkûra ihbâr ve kayd ve avdetlerinde kaydların terkīn ettirmek ve bu husûsların kayd ve terkīni ve mahv ve isbâtı zımnında İstanbul Mahkemesi’nde mikdâr-ı kifâye ma‘âş ta‘yîniyle iki nefer kâtibi müstakillen tahsîs kılınıp İstanbul kādısı bulunan efendi tarafından dahi ale’d-devâm nezâret olunmak ve bilâd-ı selâsede dahi bâlâda mezkûr şürût ve kuyûda ri‘âyet olunarak hâkimleri efendiler ma‘rifetleriyle İstanbul’da olduğu misillü Bâb-ı Seraskerî’den mütevâridînin yedlerinde memhûr tezkire olmadıkça bir vechile iskân ettirilmemek ve Dersa‘âdet’de sığınamayıp civâr-ı saltanat-ı seniyyede vâki‘ Üsküdar nevâhîsinden Kartal ve Gekbuze ve Havass-ı Refia nevâhîsinden Çekmeceler ve sâirinde temekkün sühûletli olduğundan sığınmak ihtimâli olmakdan nâşî zikr olunan kazâlar ahâlîsi dahi nâibleri ve a‘yânları ma‘rifetleriyle Dersa‘âdet’de olduğu misillü tahrîr ve küfelâya rabt olunarak ecnebî vürûdunda [77b] yedinde ancak Bâb-ı Seraskerî’den memhûr tezkire olmadıkça bir vechile iskân olunmamak ve senesi hitâmında mevlüd ve müteveffâ ve hâric ve dâhilinin mikdâr ve kemmiyyeti ma‘lûm olmak için İstanbul Mahkemesi’nde olan defâtirden hülâsa-i yekûnları ba‘de’l-ihrâc Bâbıâlî’ye takdîm olunmak husûsları bu def‘a tensîb ve irâde olunmuş ve sûret-i hâl atûfetlü serasker paşa hazretleriyle sâir iktizâ edenlere başka başka fermân-ı âlî ısdârıyla bildirilmiş olmağla siz dahi ber-minvâl-i muharrer husûsât-ı merkūmenin mahallât imâmlarına güzelce tenbîh ve telkīn ve münâsib ma‘âş ile bu madde için iki nefer kâtibi ta‘yîn ile keyfiyetin ilâ-mâşâallâhu te‘âlâ düstûrü’l-amel tutulması vesâilinin istihsâline dikkat ve nezâret ve bu bâbda bir gûne tekâsül ve betâlet zuhûruyla hilâf-ı irâde hareket olunmak lâzım gelir ve buna her kim sebeb olur ise hakkında tedîbât-ı lâzime icrâ kılınacağı iktizâ edenlere ekîden beyân ve tefhîme mübâderet eyleyesin deyü

Fî 22 R sene 1245