Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686) cilt: 19, sayfa: 409 Hüküm no: 479 Orijinal metin no: [77b-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Mustafa Ağa’nın terekesi hususunda Abdullah b. Abdullah ile vârislerinin anlaştıkları Mahmiye-i İstanbul’da vâki‘ Suhte Sinan sükkânından olup Dergâh-ı âlî yeniçeriler ağası iken bundan akdem vefât eden Mustafa Ağa’nın verâseti zevce-i metrûkesi Fâtıma bt. Hüseyin ile ol hâlde sagīreler bulunan Ayşe ve Afîfe ve li ebeveyn hemşîresi Kerime nâm hâtuna münhasıra ve mezbûre Kerime bi tarîki’t-tehârüc hissesini ahz u kabz [ve] ihrâc olduğu lede’ş-şer‘i’l-enver sâbit ve mütehakkik oldukdan sonra mezbûr Ayşe Hâtun zâtını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân olan Hasan Çavuş b. Mustafa ve İbrahim Çelebi b. Mahmud ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olduğundan sonra asâleten ve mezbûre Afîfe tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olup yine mu‘arrifân-ı mezbûrân şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan Fâtıma bt. Ahmed vekâleten meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde zikri âtî çiftliğe vâzı‘ü’l-yed olan bâ‘isü’l-kitâb fahrü’l-emsâl Abdullah Ağa b. Abdullah mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip Havâss-ı Aliyye kazâsı müzâfâtından Çatalca nâhiyesine tâbi‘ İnceğiz nâm karyede vâki‘ üç tarafı çiftlik-i mezbûr tarlaları ve bir tarafı tarîk-i âm ile mahdûd dâhiliyye ve hâriciyye büyût-ı adîdede ve hamam câmekân ve fırın ve mahzen ve bahçe bi’r-i mâ ve üç ahır ve sâyebân ve mâ-i cârîyi müştemil çiftlik ve bir kebîr bağ ve iki göz mülk değirmen ve ve iki harâbe değirmen ve ve bağ ve bostan yeri ve câriye ve gulâm ve devâb ve mevâşî ve âlât-ı zirâ‘at ve hırâset merhûm-ı mezbûr Mustafa Ağa’nın ile’l-vefât mülkü olup ba‘de vefâtihî bize isâbet edip lâkin ol târihde biz sagīrler bulunmağla mezkûr Abdullah Ağa çiftlik-i mezkûrûn mecmû‘una mâlikâne vaz‘-ı yed edip [78a] ve zabt ve tasarruf etmekle biz asâleten ve vekâleten çiftlik-i mezbûr ve müştemilâtından hisse-i irsiyye mezkûr Abdullah Ağa’dan taleb ve da‘vâ eylediğimizde ol dahi tarlaların çiftlik-i mezkûr mülkü olduğunu ikrâr lâkin mezbûr Mustafa Ağa vefât eyledikde muhallefâtından mîrîye alınan yüz yirmi altı kîse guruş tekmîl için istidâne olunan meblağ ücret-i mübâşir ve müteveffâ-yı mezbûrun kız karındaşı mezkûre Kerime bi tarîki’t-tehârüc verilen meblağ ve sâir düyûn-ı müsbetesini ber mûceb-i defter-i kassâm-ı askerî on iki yük doksan dört bin beş yüz akçeyi mezbûre Fâtıma Hâtun âhardan istidâne edip edâ etmekle meblağ-ı mezbûrun yüz seksen bin akçesi mukābelesinde mârrü’z-zikr çiftlik cemî‘ tevâbi‘ ve levâhıkıyla işbu yedimde olan hucec-i şer‘iyye-i müte‘addidede mastûr olduğu üzre defterdâr Ahmed Paşa hazretlerine bey‘ ve teslîm anlar dahi iştirâ ve ba‘de vefâtihî düyûn-ı müsbetesi için bana semen-i ma‘lûma bey‘ ve teslîm ben dahi iştirâ ve tesellüm-i semen etmekle mülk-i müşterâm olmağın zabt ederim deyû cevâbında demekle beynimizde münâza‘ât-ı kesîre ve muhâsamât-ı şedîde cereyân etmişdir el-hâletü hâzihî beynimizde muslihûn tavassut edip da‘vâ-yı mezkûremizden mezkûr Abdullah Ağa ile beynimizde dört yüz yirmi guruş üzerine akd-i müsâlaha olundukdan biz dahi sulh-i mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr dört yüz yirmi guruşu yedinden alıp kabz edip mârrü’z-zikr çiftliğe müte‘allika âmme-i da‘vâ ve muhâsamât ve eymân ve mütâlebâtdan mezbûr Abdullah Ağa’yı ibrâ-i âmm-ı kātı‘ü’n-nizâ‘ ile ibrâ ve iskāt eyledik min ba‘d birbirimizden da‘vâ nizâ‘ımız kalmamışdır dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi‘ aşer min Şa‘bâni’l-mu‘azzam li sene seb‘a ve tis‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Mu‘abbir eş-Şeyh Hasan Efendi, Abdurrahman Çelebi Kethüdâ-yı bezzâzistân, İsmail Ağa b. Nasuh, Ahmed Ağa b. Veli, İbrahim Çelebi b. Mehmed, Hasan Çavuş.