.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 156 Numaralı Sicil (H. 1246-1247 / M. 1831-1832)
cilt: 92, sayfa: 262
Hüküm no: 253
Orijinal metin no: [46b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ali Ağa’nın ekmek fırını gediğindeki on iki hissesinden dört hissesini hanımı Havva Hatun’a sattığı

Kasımpaşa’da ekmekçi fırını

Medîne-i Eyüb’de Takyeci mahallesinde sâkin Ali Ağa b. Hüseyin b. Abdullah tarafından husûs-ı âti’l-beyânda ikrâr ve takrîre vekîl olduğu nizâm ustalarından Mustafa Ağa b. Ali ve Ali Efendi b. Ömer nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan hâlâ Ekmekçiler Kethüdâsı Osman Ağa b. Abdülhamid meclis-i şer‘-i münîrde müvekkil-i merkūmun zevcesi işbu bâ‘isetü’l-kitâb Şerife Havva Hatun bt. es-Seyyid Yusuf tarafından husûs-ı âtîde tasdîka vekîl-i şer‘îsi es-Seyyid İbrahim Edhem Ağa b. Mehmed mahzarında bi’l-vekâle ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip müvekkilim merkūm Ali Ağa mahrûse-i Galata’ya muzâfe kasaba-i Kasımpaşa’da Câmi‘-i Kebîr mahallesinde kâin bir bâb ekmekçi fırını ve ona merbût Sirkeci Muslihiddin mahallesinde Debbâğhâne Meydanı’nda kâin Debbâğhâne Değirmeni denmekle ma‘rûf altı horos yirmi dört re’s bârgirli bir bâb değirmen derûnlarında mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur mârru’z-zikr yirmi dört re’s bârgire iktizâ eden bâ-defter-i müfredât âlât-ı lâzıme ve eşyâ-i sâire-i ma‘lûmenin yirmi dört sehm i‘tibârıyla sekiz sehmi âharın ve dört sehmi vekîl-i merkūm es-Seyyid İbrahim Edhem Ağa’nın ve mâ‘adâ on iki sehmi akd-i âti’z-zikrin sudûruna değin benim bâ-hüccet-i şer‘iyye yedimizde şâyi‘an mülkümüz olmağla gedik-i mezkûrdan ben ber-minvâl-i muharrer mâlik olduğum on iki sehm hisse-i şâyi‘amın sekiz sehmini yedimde ibkā ve mâ‘adâ dört sehmini tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şürût-ı müfside ve muvâza‘adan ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile bâ-izn-i şürekâ zevcem müvekkile-i merkūme Şerife Havva Hatun’a iki bin guruşa bey‘ ü temlîk ve vech-i lâyıkı üzere teslîm eylediğimde ol dahi ber-minvâl-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz ve kabûl eylediğinden sonra semen-i mezkûr iki bin guruşu zevcem müvekkile-i merkūme Şerife Havva Hatun bana tamâmen def‘ ü teslîm edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika âmme-i da‘vâdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini kabûlü hâvî ibrâ-i âm ile ibrâ ve iskāt eyledik dedi dedikde gıbbe[‘t-tasdîki’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu]

Fî 22 Ra sene 1247

Şuhûdü’l-hâl: Eş-şâhidûnü’s-sâbikūn