|
Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686) cilt: 19, sayfa: 479 Hüküm no: 568 Orijinal metin no: [95b-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Divan v. Ovanes’in vefat eden Yako v. Yahuda’da alacağı olduğu
İngiliz tüccârından olup mahrûse-i Galata’da Bereketzâde mahallesinde sâkin Divan v. Ovanes nâm müste’men meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde tâife-i yahudun Kiroz cemâ‘atinden olup Ortaköy’de sâkin iken bundan akdem hâlik olan Kohen demekle ma‘rûf yapağıcı Yako v. Yahuda nâm yahudi’nin evlâd-ı sıgārının tesviye-i umûrlarına cânib-i şer‘den mansûb vasîleri olmağla terekesine vâzı‘ü’l-yed olan Rafayel v. David nâm yahudi muvâcehesinde üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip târih-i kitâbdan on dört ay mukaddem frengî altınla tebdîl etmek için yedinden elli guruşluk para ve yedi yüz elli guruşluk şerîfî altın cem‘an bin beş yüz guruşumu mezbûr Kohen Yako’ya hayâtında alâ tarîki’s-sarf def‘ u teslîm ol dahi benden kabz ve tesellüm ettiğinden sonra kable teslîmi’l-bedel mezbûr Yako hâlik olmağın hâlâ vasiyy-i mezbûrdan suâl olunup mârrü’z-zikr bin beş yüz guruşumu mevcûd ise a‘yânını müstehleke ise mislini tereke-i mezbûrdan bana red ve teslîme tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vasiyy-i mezbûr cevâbında tereke-i mezbûra vesâyeten vaz‘-ı yedi ikrâr lâkin husûs-ı mezbûru inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan sıdk-ı makāline muvâfıka beyyine taleb olundukda mahalle-i mezbûre sükkânından Kamal? v. Yako ve mârrü’z-zikr Ortaköy’de sâkin Yuzbahan? v. Hayim nâm yahudiler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olundukda fi’l-vâki‘ târih-i kitâbdan o[n] dört ay mukaddem işbu müdde‘î-i mezbûr Divan [Yuvan] frengî altınla tebdîl etmek için yedinden elli guruşluk para ve yedi yüz elli guruşluk şerîfî altın cem‘an bin beş yüz guruş Kohen demekle ma‘rûf olan hâlik-i mezbûr yapağıcı Yako v. Yahuda’ya hayâtında alâ tarîki’s-sarf bizim huzûrumuzda def‘ ve teslîm mezbûr Yako dahi ber vech-i mübeyyen kabz ve tesellüm etmişdir biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de ri‘âyeti’ş-şerâit şehâdetleri makbûle olup müdde‘î-i mezbûr Divan tahlîf-i şer‘î ile tahlîf olundukdan sonra mûcebince ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min Şa‘bâni’l-mu‘azzam li sene seb‘a ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Çelebi Kethüdâ-yı muhzırân, İbrahim Çelebi b. Ahmed, Mehmed Çelebi b. İdris, Ali b. Bâli.
|