İstanbul Mahkemesi 191 Numaralı Sicil (H. 1000-1027 / M. 1591-1617) cilt: 44, sayfa: 126 Hüküm no: 88 Orijinal metin no: [20a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ali’nin kereste satışından müteveffa Şekerci Mehmed Çavuş’taki alacağını şahitleriyle ispatladığı
Mahrûse-i İstanbul’da Balaban Ağa mahallesinde bundan esbak vefât eden Şekerci Mehmed Çavuş b. İskender’in zevcesi ve vârisesi olan Rahime Hatun bt. İbrahim’in vekîl-i şer‘îsi olan fahrü’l-cüyûş Ahmed Çavuş b. Sinan da‘vâ-yı âtîyenin sıhhatine bi’l-vekâle i‘tirâf etdikden sonra işbu bâ‘is-i tahrîrü’l-kitâb el-Hâc Ali b. Abdullah nâm haşşâb meclisi-i şer‘de müteveffâ-yı merkūmun sulbiye kızı ve vârisesi İsmihan Hatun tarafından husûs-ı âti’l-beyâna hasm-ı şer‘î mahzarında ale’n-nehci’ş-şer‘î vekâleti sâbite olan umdetü’l-meşâyih Mevlana İzzeddin b. Şerafeddin eş-Şâmî mahzarında takrîr-i merâm edip müteveffâ-yı merkūm Mehmed Çavuş b. İskender benden bi’d-defa‘ât iştirâ ve tesellüm etdiği ahşâb ve elvâhı hâl-i hayat ve kemâl-i akl ve sıhhatinde kendi ile hesâblaşdığımızda zimmetinde on bin sekiz yüz yirmi akçe hakkım zuhûr edip benim için ahşâb ve elvâh bahâsından zimmetimde lâzımü’l-edâ ve vâcibü’l-kazâ on bin sekiz yüz yirmi akçe deynim vardır deyü ikrâr-ı şer‘î etdi meblağ-ı merkūm on bin sekiz yüz yirmi akçe hakkım hâlâ muhallefât-ı müteveffâdan taleb ederin suâl olunsun sonra gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘î-i mezbûrdan sıdk-ı makāline beyyine taleb olundukda ahrâr-ı Müslimînden Mahmud Bey b. Abdullah el-Cündî ve Cafer b. Abdullah meclis-i şer‘-i şerîfe li-ecli’ş-şehâde hâzırân olup fi’l-vâki‘ müteveffâ-yı merkūm Mehmed Çavuş b. İskender müdde‘î-i mezkûr el-Hâc Ali b. Abdullah’dan bi’d-defa‘ât iştirâ ve tesellüm eylediği ahşâb ve elvâhı hâl-i hayat ve kemâl-i akl ve sıhhatinde mezbûr el-Hâc Ali ile hesâblaşdığında zimmetinde on bin sekiz yüz yirmi akçe hakkı zuhûr edip mezbûr el-Hâc Ali’ye ahşâb ve elvâh bahâsından zimmetimde lâzımü’l-edâ ve vâcibü’l-kazâ on bin sekiz yüz yirmi akçe deynim vardır deyü mezbûr Mehmed Çavuş bizim huzûrumuzda ikrâr-ı şer‘î etdi vech-i meşrûh üzere ikrârına biz şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü edâ-i şehâdet-i şer‘iye etdiklerinde vekîl-i mezbûr Mevlana İzzeddin şâhidân-ı merkūmâna evkātü’l-hamseden edâ etdikleri salavât-ı şerîfeden suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl şâhidân-ı mesfûrdan evkāt-ı hamsenin ferâizi ve süneni tertîb üzere bilip ve sıhhat üzere edâ-i salavâta kādirler olmağın lâkin dâhil-i salâtda ve hâric-i salâtda olan ferâizi ta‘yîn ve edâya kādir olmamağla şâhidân-ı mezbûrân şehâdetden sâkıt olurlar deyü mevlana-yı mezbûr ta‘n edip bi’l-fi‘il müfti’l-enâm olan şeyh-i meşâyihü’l-İslâm …? allahu sübhânehû ilâ-yevmi’l-kıyâme hazretlerine Zeyd ve Amr Müslim, Bekir Müslim üzerine şehâdet etdiklerinde mezbûr Zeyd ve Amr evkātü’l-hamsenin ferâizini ve sünenini tertîb üzere bilip lâkin dâhil-i salâtda ve hâric-i salâtda olan ferâizi ta‘yîn ve edâya kādir olmasalar şer‘an bu mertebe ile şehâdetden sâkıt olurlar mı? deyü suâl olundukda olmazlar, sıhhat üzere edâya kādirler ise deyü cevâb-ı müstetâb buyurulup ve sikāt dahi şâhidân-ı merkūmânı tezkiye etdiklerinde mezbûrânın şehâdetleri ber-mûceb-i fetvâ-yı şer‘iye-i şerîfe makbûle olup mâ-hüve’l-vâki‘ gıbbe’t-tahlîf ve’l-hükm ketb olundu.
Tahrîren fî-evâili’l-Muharrem li-sene sitte ve elf.
Şühûdü’l-hâl: Mehmed Çavuş b. ( ) el-mübâşir, Ramazan b. Mustafa el-imâm, Hasan b. Abdullah, Mehmed b. Ramazan, Mustafa b. Ahmed ve gayruhum.
|