İstanbul Mahkemesi 191 Numaralı Sicil (H. 1000-1027 / M. 1591-1617) cilt: 44, sayfa: 177 Hüküm no: 163 Orijinal metin no: [34a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Derviş Bey’in muhallefatındaki kürklerin Hasan Bey’e ait olduğu
Dîvân-ı âlî tarafından husûs-ı âti’z-zikrin görülmesi fermân olunmağın işbu bâ‘is-i tahrîrü’l-kitâb fahrü’l-akrân Hasan Bey b. Abdullah nâm bevvâb-ı sultânî meclis-i şer‘-i şerîfde mahrûse-i İstanbul’da beytü’l-mâl-i hâssa emîni olduğu cihetle sâbıkā Safed beyi iken mahrûse-i mezbûrede maslûb olan Derviş Bey b. İskender’in muhallefâtına vâzı‘ü’l-yed olan fahrü’l-cüyûş Mehmed Çavuş b. Abdulmuin mahzarında takrîr-i merâm edip cümle mâlımdan bir tahta vaşak ve biri birine dikilmiş olup işbu meclis-i şer‘de hâzır iki tahta semmûr kürkümü maslûb-ı merkūma mücerred görmeğe verdiğimde mezbûr dahi görmekiçin benden almış idi zikr olunan bir tahta vaşak iki tahta semmûr kürk benim mülk-i mahzı ve hakk-ı bahtımdır emîn-i merkūm bi-gayrı vech-i şer‘î vaz‘-ı yed eylemişdir taleb ederin suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl emîn-i mezbûr zikr olunan kürklere maslûb-ı merkūmun muhallefâtından olmak ihtimâli ile vâzı‘-ı yed etdim. Müdde‘î-i mezbûr Hasan Bey’in mülkü idiğin bilmem deyücek mezbûr Hasan Bey’in sıdk-ı makāline beyyine taleb olundukda ahrâr-ı Müslimîn ve sikāt-ı muvahhidînden Ali Çavuş b. Hüseyin ve Keyvan Çavuş b. Abdullah meclis-i şer‘-i şerîfe li-ecli’ş-şehâde hâzırân olup fi’l-hakīka müdde‘î-i mezbûr Hasan Bey cümle mâlından zikr olunan bir tahta vaşak ve biri birine dikilmiş iki tahta semmûr kürkünü maslûb-ı merkūm Derviş Bey b. İskender’e bizim huzûrumuzda mücerred görmeye verdiği ol dahi görmek için yedinden aldı zikr olunan bir tahta vaşak ve iki tahta semmûr kürkün müdde‘î-i mezbûr Hasan Bey’in mülkü idiğine şâhidleriz şehâdet-i şer‘iye dahi ederiz deyü edâ-i şehâdet-i şer‘iye etdiklerinde ba‘de ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle olup ve müdde‘î-i mersûm müdde‘î bihâ olan kürkleri bi-vechin mine’l-vücûhi’ş-şer‘iye mülkünden izâle etmediğine ve maslûb-ı merkūma hibe etmediğine yemîn teklif olundukda yemîn billâh etdikden sonra mûcebiyle hüküm olunup mâ-vaka‘a bi’t-taleb kayd olundu.
Tahrîren fi’l-yevmi’s-sâbi‘ ve’l-ışrîn min-Şevvâl li-sene hamse ve elf.
Şühûdü’l-hâl: Mehmed b. Ramazan, Mustafa b. Mahmud, Ferhad b. Abdullah, Mehmed b. Hamza.
|