|
İstanbul Mahkemesi 191 Numaralı Sicil (H. 1000-1027 / M. 1591-1617) cilt: 44, sayfa: 222 Hüküm no: 229 Orijinal metin no: [47a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Vefat eden Dilşikâr Hatun’un vefatından önce evini kocasına hibe ettiği
Dârü’s-saltana mahmiye-i Kostantıniyye’de Sarıgörez mahallesinde bundan esbak vefât eden merhûme Dilşikâr Hatun bt. Abdullah’ın verâseti zevci fahrü’l-emâcid Osman Çelebi b. Müyesser nâm kâtib-i sultânîye ve mu‘takası umdetü’n-nisvâni’l-muhsanât zübedetü’l-havâtîni’l-muhadderât aliyyetü’z-zât safiyyetü’s-sıfât Meryem-i mehdü’l-iffe Belkıs-ı serîrü’n-nasfe ve’l-isme Haticetü’l-asri ve’l-evân rabi‘atü’l-vakti’z-zaman hazret-i vâlide Safiye Sultan hazretlerine münhasıra olup mûmâ-ileyhâ hazretleri tarafından husûs-ı âti’l-beyâna bimâ hüve nehcü’s-sübût şer‘an vekâleti sâbite olan umdetü’l-havâs ve’l-mukarrebîn zübdetü erbâbi’l-izzi ve’t-temkîn zü’l-kadri’r-râsih ve’ş-şerefi’ş-şâmih el-muhtassu bi-inâyeti’l-meliki’l-mu‘în bi’l-fi‘il Saray-ı atik-i âmir[e] ağası olan İdris Ağa b. Abdüddeyyân -dâme mecdühû- meclis-i şer‘-i şerîfde müteveffât-ı mezbûrenin zevci ve vârisi olan mezbûr Osman Çelebi b. Müyesser mahzarında bi’l-vekâle takrîr-i merâm edip müteveffât-ı mezbûre Dilşikâr Hatun’un mahalle-i mezbûrda vâki‘ olup muhavvata-i hâriciyesi altı bâb fevkānî odaları ve iki ahırı ve yanında bir hücreyi ve bi’r-i mâi ve iki kenîfi ve muhavvata-i dâhiliyesi üç fevkānî evi ve üç tahtânî evi ve iki sofayı ve matbahı ve anbarı ve mahzeni ve kapı üstünde bir hücreyi ve gurfeyi ve bi’r-i mâi ve üç kenîfi ve zât-ı eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmire bir cüneyneyi ve hamamı müştemil olup bir tarafı Canbaz kızı Âişe Hatun mülküne ve bir tarafı Âişe bt. Molla Şems mülküne ve bir tarafı tarîk-i âmma ve bir tarafı merhûm Ferhad Kethudâ Vakfı’na müntehiyyü’l-hudûd olan mülk menzilinin ba‘de’l-vefât nısfı müvekkilem mûmâ-ileyhâ hazretlerine irs-i şer‘î ile intikāl etmiş hakkı iken mezbûr Osman Çelebi bi-gayrı vech-i şer‘î vâz‘-ı-yed eylemişdir yedi kasr olunmasın taleb ederin suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Osman Çelebi cevâb verip fi’l-hakīka menzil-i mahdûd-ı mezbûr zevcem müteveffât-ı mezbûre Dilşikâr Hatun’un mülkü idi lâkin hâl-i hayat ve kemâl-i akl ve sıhhatinde menzil-i mahdûd-ı mersûmun muhavvata-i hâriciye-i mezkûreyi târih-i kitâb Şa‘bânı’nın üçüncü <> yirmi altı bin akçeye bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile bana bey‘ edip ben dahi vech-i meşrûh üzere iştirâ edip hüccet-i karzdan müteveffât-ı mezbûresin zimmetinde olan yirmi altı bin akçeme semenini mukāssa eyledik ve menzil-i mezkûrun muhavvata-i dâhiliye-i mezkûresin dahi şehr-i mezkûrun yirmi beşinci gününde bana hibe-i sahîh-i şer‘iye ile hibe ve temlik edip ben dahi ba‘de’t-tahliyeti’ş-şer‘iye kabz ve ittihâb etdim. Menzil-i mahdûd-ı mersûmun muhavvata-i hâriciyesi mülk-i müşterâmdır ve muhavvata-i dâhiliyesi mülk-i mevrûsumdur takrîr-i meşrûhu nâtık yedimde hüccet-i şer‘iyeler dahi vardır deyü bi’l-fi‘il mahrûse-i mezkûrede mahkeme-i şerîfe-i kübrâda hilâfeten müvellâ olan nâm Mevlana Mehmed b. Mustafa imzâsı ve hatmi ile mümzâ ve mahtûm ve bey‘i müştemil olan hüccet târih-i kitâb Şa‘bânı’nın üçüncü günü ile ve hibeyi müştemil olan hüccet şehr-i mezkûrun yirmi beşinci günü ile müverrah olup zikr olunan hüccetleri ibrâz etdikle fi’l-hakīka mazmûnları mûmâ-ileyh Osman Çelebi’nin takrîrine muvâfık ve da‘vâsına mutâbık olup müşârün-ileyh İdris Ağa asl-ı bey‘ ve hibeleri mazmûn hücceteyn-i merkūmeteyni inkâr ile mukābele etmeğin mesfûr Osman Çelebi’den sıdk-ı makāline beyyine taleb olundukda hüccet-i merkūmeteynin derûnunda ve zeylinde isimleri mastûr olan udûl-i Müslimîn ve sikāt-ı muvahhidînden fahrü’l-eimmeti’l-mu‘teberîn Mevlana Ali b. Ahmed ve Ahmed Bey b. Abdullah es-Silâhî ve Yusuf Çavuş b. Abdullah ve İbrahim Çavuş b. Bâli Çavuş meclis-i şer‘-i şerîfe li-ecli’ş-şehâde hâzırûn olup fi’l-hakīka müteveffât-ı mezbûre Dilşikâr Hatun bt. Abdullah hâl-i hayat ve kemâl-i akl ve sıhhatinde menzil-i mahdûd-ı mersûmînin muhavvata-i hâriciye-i mezkûresin târih-i kitâb Şa‘bânı’nın üçüncü gününde yirmi altı bin akçeye bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile zevci mezbûr Osman Çelebi b. Müyesser’e bey‘ ve teslîm edip mezbûr Osman Çelebi dahi iştirâ ve tesellüm eyledikden sonra semenini mezbûr Osman Çelebi’nin cihet-i karzdan zevcesi mezkûre Dilşikâr Hatun’un zimmetinde olan yirmi altı bin akçeye mukāssa eylediler muhavvata-i dâhiliye-i mezkûrenin dahi şehr-i mezkûrun yirmi beşinci gününde müzbûre Dilşikâr Hatun zevci mesfûr Osman Çelebi’ye hibe-i sahîh-i şer‘iye ile hibe ve temlik edip mezbûr Osman Çelebi dahi ba‘de’t-tahliyeti’ş-şer‘iye kabz ve ittihâb etdi vech-i meşrûh üzere asl-ı bey‘ ve asl-ı hibeye ve hücceteyn-i merkūmeteyn mazmûnuna biz şâhidleriz şehâdet-i şer‘iye dahi ederiz deyü edâ-i şehâdet-i şer‘iye etdiklerinde şehâdetleri gıbbe ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl [ve] makbûle olmağın mûcebiyle hüküm olundu.
Tahrîren fî-selh-i Zilka‘de sene hamse ve elf.
Şühûdü’l-hâl: Yahya Bey b. Abdullah el-bevvâb, Mehmed b. Veli el-cündî, el-Hâc Hasan b. Abdullah el-bevvâb, Yusuf Bey b. Abdullah el-bevvâb, Mustafa b. Abdullah el-bevvâb, Ali Bey b. Abdullah el-bevvâb, Osman b. Mustafa el-cündî, Yusuf Çelebi b. Abdüllatif el-mülâzım, Mustafa b. Mahmud, Mehmed b. Ramazan, Üstâd Ali el-kehhâl, Mehmed Efendi et-ta‘lîkî?, es-Seyyid Mahmud b. es-Seyyid Ahmed ve gayruhum.
|