.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686)
cilt: 19, sayfa: 497
Hüküm no: 594
Orijinal metin no: [101b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Fâtıma Hatun bt. Mustafa’nın kocasında olan mehir alacağının vârislerinden tahsili

Vilâyet-i Anadolu’da Kula kazâsından ma‘zûlen Alaşehir kazâsına tâbi‘ Küre nâm karyede sâkin iken bundan akdem vefât eden Küreneli demekle şehîr el-Hâc Mustafa b. el-Hâc Hüseyin nâm kimesnenin zevce-i menkûhası olan bâ‘isetü hâze’l-vesîka Fâtıma Hâtun bt. Mustafa meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde müteveffâ-yı mezbûrun sulbî kebîr oğlu olup terekesine vâzı‘ü’l-yed olan Abdülfettâh Efendi mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Mustafa zimmetinde mütekarrir ve ma‘kūdun-aleyh olan her yüz yirmi akçesi bir esedî guruşa dört bin akçe mehr-i müeccelim olup meblağ-ı mezbûru bana kable’l-edâ zevce-i menkûhası olduğum hâlde merkūm el-Hâc Mustafa Efendi fevt olmağın hâlâ suâl olunup mehr-i mezkûr dört bin akçeyi terekesinden bana edâya merkūm Abdülfettâh Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Abdülfettâh Efendi cevâbında müdde‘iye-i mezbûre babası müteveffâ-yı mezbûrun ile’l-vefât zevce-i menkûhası olduğunu ikrâr lâkin mehri dört bin akçe olduğunu inkâr edicek müdde‘iye-i mezbûreden müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i müslimînden ve mahmiye-i İstanbul’da Tarsusî mahallesi sükkânından olup zât-ı mezbûreyi ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân olan Ali Efendi b. Mahmud ve Mustafa Bey b. Ahmed nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘de hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka işbu müdde‘iye-i mezbûre Fâtıma Hâtun işbu mezbûr Abdullah Efendi’nin babası olup Küreneli demekle şehîr müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Mustafa Efendi b. Hacı Hüseyin kendiyü tezvîc ol dahi kabûl eylediğinde her yüz yirmi akçesi bir esedî guruşa râyic dört bin akçe mehr-i müeccel ile tezvîc ol dahi kabûl etmeğin biz müdde‘iye-i mezbûrenin mehr-i müecceli dört bin akçe olduğuna şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dili’ş-şer‘î ki şehâdetleri makbûle olmağın ba‘de’t-tahlîfi’ş-şer‘î mûcebiyle ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî selhi Şa‘bâni’l-mu‘azzam li sene seb‘a ve tis‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: İbrahim Çelebi b. Ahmed, Receb b. Osman, Mehmed b. İdris, Ahmed b. Mehmed, Mehmed b. Ahmed.