.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686)
cilt: 19, sayfa: 502
Hüküm no: 601
Orijinal metin no: [103a-2]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hacı Mahmud b. Hacı Osman ile Seyyid Hacı Mehmed b. Seyyid Mustafa’nın arsa davasında sulh oldukları

Mine’l-keşşâf Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde keşf ve tahrîri için sâdır olan fermân-ı âlîye imtisâlen bu def‘a hâssa mi‘mârlarından es-Seyyid Mustafa Halîfe b. Eyyûb ile mahrûse-i Galata müzâfâtından Tophâne’de Ekmekçibaşı mahallesinde sâkin bâ‘isü’l-vesîka es-Seyyid el-Hâc Mehmed b. es-Seyyid Mustafa nâm kimesnenin menziline varıp zeyl-i rakīmde isimleri terkīm olunan müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i âlî olundukda yine mahalle-i mezbûrede sâkin el-Hâc Mahmud b. el-Hâc Osman meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda câr-ı mülâsıkı mezbûr es-Seyyid Mehmed mahzarında bi’t-tav‘i’s-sâf ikrâr ve i‘tirâf edip bundan akdem mezbûr es-Seyyid Mehmed benim menzilimin ve arsasından tûlen on bir ve arzen iki zirâ‘ bi hesâb-ı terbî‘î yirmi iki zirâ‘ arsa-i memlûkemi tecâvüz ve zabt ettin deyû mezbûr es-Seyyid Mehmed’den taleb ve da‘vâ ettiğimde ol dahi yine bundan esbak benim üç zirâ‘ arsa-i memlûkemin üzerine bi gayri hakkın binâ vaz‘ edip mütâlebesinde bana işbu müşâhede olunan tûlen on bir ve arzen bir zirâ‘ sekiz parmak arsayı bana def‘ ve teslîm ve arsa-i mezkûreye müte‘allika âmme-i da‘vâdan zimmetimi ibrâ ettin deyû def‘ edip lâkin def‘-i meşrûhunu vech-i şer‘î üzre beyân etmekden izhâr-ı acz etmekle beynimizde münâza‘ât-ı kesîre vukû‘undan sonra mârrü’z-zikr tûlen on bir ve arzen bir zirâ‘ sekiz parmak arsanın benim menzilimin tarafında olan cihetinden nısfı ki tûlen on bir zirâ‘ ve arzen buçuk zirâ‘ dört parmak arsa benim mülküm olup ve mezbûr es-Seyyid Mehmed tarafında tûlen on bir ve arzen buçuk zirâ‘ dört parmak arsa mezbûr es-Seyyid Mehmed’in mülkü olmak üzre rızâlaşıp mezbûr es-Seyyid Mehmed’in menzili tarafında vâki‘ tahta perde köşesinden kat‘ olunan şecer-i leylâka beş parmak karîb mevzi‘e andan benim menzilim tarafında olan incir ağacına sekiz parmak karîb mevzi‘e andan geçip kurbunda olan iki incire on altı parmak bu‘du olan mevzi‘den yine benim menzilimde vâki‘ erik ağacına muttasıl geçip andan yine benim menzilim tarafına dört parmak …? dönüp sokak tarafına tahta perdeye varınca mâbeynde fâsıla çekip sokak tarafında arsa-i mezkûre cânibine düşen taş duvar dahi mezbûr es-Seyyid Mehmed’in mülkü üzre her birimiz râzılar olup min ba‘d arsa-i mezkûreye ve mârrü’z-zikr taş duvara müte‘allika âmme-i da‘vâdan her birimiz âharın zimmetini ibrâ-i âmm-ı kātı‘ü’n-nizâ‘la ibrâ ve iskāt eyledik dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî evâili şehri Ramazâni’l-mübârek li sene seb‘a ve tis‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-eimme Abdülbâkī Efendi b. Receb İmâm-ı Câmi‘-i Kılıç Ali Paşa, Ahmed Efendi b. Hasan Efendi el-İmâm, Mustafa Efendi b. el-Hâc Hüseyin Efendi el-İmâm, Mehmed Çelebi b. Muharrem el-Kayyım, Mehmed Yazıcı b. Ahmed, Halil Çelebi b. Ali, Mustafa Çelebi b. Pîrî Ağa, Sâlih Beşe b. Nasuh, Abdullah Çelebi b. Mehmed Efendi el-İmâm, İsmail Çelebi b. el-Hâc Mahmud.