İstanbul Mahkemesi 191 Numaralı Sicil (H. 1000-1027 / M. 1591-1617) cilt: 44, sayfa: 287 Hüküm no: 316 Orijinal metin no: [65b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mustafa Hoca’ya ait olup mirasçıları tarafından taksim olunmayan evin Abdi Çelebi’ye satılması
Saltanat-ı seniyye-i mahmiye-i Kostantıniyye mahallâtından Hoca Üveys mahallesinde sâkin iken vefât eyledikde vârisi zevcesi Eslime bt. Kemal nâm hatun ve sulbî oğulları Abdülbâki ve Ali Efendi’ye münhasıra olan Mustafa Hoca b. Resul’ün mahalle-i mezbûrede bir tarafı tarîk-i âm ve bir tarafı Hoca Üveys vakfı ile ve iki tarafı Fatıma Hatun vakfı ile mahdûd olup iki süflî ve iki ulvî evleri ve fırını ve kenîfi ve muhavvatayı müştemil olan menzili beyne’l-verese taksîm olunmadı oğulları mezbûr Abdulkadir vefât edip verâseti vâlidesi mezbûre Eslime ve li-ebeveyn karındaşı müşârün-ileyh Ali Efendi’ye münhasıra olup ba‘dehû mezbûr Ali Efendi dahi Pirot kazâsından münfasıl iken mahmiye-i Edirne’de vefât eyledikde verâseti vâlidesi Eslime Hatun ve zevcesi Zehra bt. Mehmed nâm hatun ve sagīr oğlu Mehmed’e münhasıra olmağın menzil-i merkūmu beyne’l-verese taksîm olunması matlûb olundukda kābil-i taksîm olmadığından mâ‘adâ gāyetden harâba müşrif olan bey‘ olunması cânib-i sagīre enfa‘ idiği şer‘an sâbit olmağın menzil-i mezbûre beyne’t-tâlibîn ve’r-ragıbîn bey‘ men yezîd olunup işbu hâfızü’l-kitâb Hâssa Altıncıbaşı olan fahrü’l-akrân Abdi Çelebi b. Hızır uhdesinde yirmi beş bin akçede karâr bulup ziyâde ile tâlib ve râgıbı olmamağın mezbûre Eslime asâlaten ve sagīr-i mezbûra kıbel-i şer‘den vasî nasb olunup vâlidesi olan mezbûre Zehra Hatun tarafından kendi hissesini ve sagīr-i merkūmun hissesini bey‘ ve kabz-ı semene vekîl olup vekâlet-i mezbûreyi Hâbil ve Mehmed b. Edhem şehâdetleriyle nehc-i şer‘-i kavîm üzere sâbite olan vülât-ı kirâmdan Mevlana Yusuf Efendi b. Ali vekâleten meclis-i şer‘de mezkûr Abdi Çelebi muvâcehesinde menzil-i merkūmu cemî‘ tevâbi‘i [ve] levâhıkı ile mezbûr Abdi Çelebi’ye yirmi beş bin fıddî râyic fi’l-vakt akçeye bey‘-i bâtt-ı sahîh ile bey‘ olunup kabz-ı semen ve ikbâz-ı müsemmen kıldıkların i‘tirâf eylediklerinde müşteri-yi mezbûr tasdîk ve kabûl eyledikden sonra işbu hurûf ber-sebîl-i temessük imlâ olunup yed-i tâlibe vaz‘ ve def‘ olundu ki lede’l-ihtiyâc ihticâc ede.
Tahrîren fî-evâsıtı Saferi’l-mu‘azzam sene selâse ve elf.
Şühûdü’l-hâl: Hüsrev Bey b. Abdullah el-cündî, Mustafa Bey b. Abdullah, Şems b. Abdullah, Mustafa b. Yusuf, Hızır b. İlyas.
|