.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 334 Numaralı Sicil (H. 1280-1329 / M. 1863-1911)
cilt: 99, sayfa: 76
Hüküm no: 29
Orijinal metin no: [14-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


1284 tarihli mîrî ve vakıf arazilerin intikaline dair kanun

284 târihli İntikāl Kānûnu

A‘lemü’l-ulemâi’l-mütebahhırîn efdalü’l-fudalâi’l-müteverri‘în yenbû‘u’l-fazli ve’l-yakīn keşşâfü’l-müşkilâti’d-dîniye hallâlü’l-mu‘dılâti’l-yakīniye miftâhu künûzi’l-hakāyık messâhu rumûzi’d-dekāyık el-mahfûfu bi-sunûf-i avâtıfi’l-meliki’l-a‘lâ bi’l-fi‘il şeyhülislâm ve müfti’l-enâm olup murassa‘ nişân-ı âlî-i Osmânî ile birinci rütbe Mecîdî nişân-ı zî-şânını hâiz ve hâmil olan Mevlânâ Mehmed Refik Efendi -edâmallâhu te‘âlâ fezâilehû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûnum vâsıl olucak ma‘lûm ola ki, ma‘lûm-ı fetânet-melzûmun olduğu üzere rakabesi beytü’l-mâle âid olan arâzî-i emîriye ve mevkūfenin hakk-ı intikāli şimdiye kadar evlâd ile ebeveyne münhasır iken mücerred teshîl-i mu‘âmelât ile emr-i zirâ‘at ve hırâsetin ve o cihetle servet ve ma‘mûriyet-i ahâlî ve memleketin bir kat daha tezyîd ve tevsî‘i maksadıyla bâ-tapu tasarruf olunan arâzî-i emîriye ve mevkūfenin evlâd-ı zükûr ve inâsa mütesâviyen intikāli hakkında Arâzî Kānûnnâme-i hümâyûnunun ta‘yîn eylediği ahkâm ve müsâ‘ade kemâ-kân bâkī ve mer‘î olmak ve kānûnnâme-i mezkûra zeyl olunmak üzere altı maddeyi hâvî kaleme alınan fıkarât-ı kānûniyenin birinci maddesinde arâzî-i emîriye ve mevkūfe mutasarrıflarının evlâd-ı zükûr ve inâsı mevcûd olmadığı hâlde uhdesinde bulunan arâzî sâniyen ahfâdına ya‘ni evlâd-ı zükûr ve inâsının oğluna ve kızına sâlisen baba ve anasına râbi‘an li-ebeveyn ve li-ebin er karındaşına hâmisen li-ebeveyn ve li-ebin kız karındaşına sâdisen li-ümmin er karındaşına sâbi‘an li-ümmin kız karındaşına bilâ-bedel mütesâviyen intikāl eylediği ve ta‘dâd olunan vereseden biri bulunmadığı takdîrde sâminen zevcden zevceye ve zevceden zevce intikāl eyleyeceği ve ikinci maddesinde bâlâda derecâtı ta‘yîn olunan hakk-ı intikāl ashâbından birinci derecede i‘tibâr olunan verese mevcûd iken ikinci derecede bulunan verese hakk-ı intikāle nâil olamayacakdır. Meselâ evlâd var iken ahfâda ve ahfâd mevcûd iken ebeveyne arâzî intikāl etmeyip fakat baba ve anasının hayatında vefât eden evlâd-ı zükûr ve inâsın evlâdı evlâd makāmına kāim olarak ced ve ceddelerinden baba ve analarına intikāl edecek hisse kendülerine intikāl edeceği misillü yalnız ebeveynden li-ümmin kız karındaşı kadr-ı hak intikāl ashâbından bulunan vereseye intikāl edecek arâzîden dahi zevc ve zevceye birer rub‘ hisse intikāl eyleyecekdir ve evlâd ve ahfâd var iken zevc ve zevcenin arâzîden hisse almağa salâhiyeti olmayacağı ve üçüncü maddesinde gerek te’mîn-i deyn için cârî olan ferâğ bi’l-vefâ usûlü ve gerek medyûnun vefâen ferâğ olunmamış olan arâzîsinin hayatında veyâ vefâtında îfâ-i deyn edebileceği emvâl ve mu‘âmelât nizâmât-ı mahsûsa ile ta‘yîn kılınacağı ve dördüncü maddesinde mülknâme-i hümâyûn ile tasarruf olunan çiftlikât ve arâzî-i sâire hakkında dahi tamamıyla arâzî-i emîriye ve mevkūfe mu‘âmelâtı icrâ kılınıp fakat bunlardan alınmakda olan müeccele-i seneviye fâide-i mahsûsasına tatbîkan kemâ-kân ahz ü istifâ olunacağı ve beşinci maddesinde arâzî-i emîriye ve mevkūfe üzerinde bulunan ebniye ve eşcârın tasarrufu hakkında Arâzî Kānûnnâme-i hümâyûnunun ta‘yîn eylediği ahkâm kemâ-kân icrâ kılınacağı ve altıncı maddesinde işbu kānûn târih-i i‘lânından i‘tibâren mer‘iyyü’l-icrâ olacakdır ve Arâzî Kānûnnâme-i hümâyûnuyla tapu nizâmnâmesi mevâdd-ı sâbıkada beyân olunan ahkâm-ı kānûniyeye tevfîkan tashîh olunarak neşr ü i‘lân kılınacağı muharrer olmağla fıkarât-ı mezkûre ile ol bâbda tanzîm olunan Meclis-i Mahsûs-ı Vükelâ mazbatası taraf-ı eşref-i pâdişâhâneme arz olunarak fıkarât-ı mezkûreyi mutazammın olan nizâmnâme bâlâsı hatt-ı hümâyûn-ı inâyet-makrûn-ı pâdişâhânemle tevşîh kılınmış ve ol vechile iktizâsının icrâ ve i‘lân olunmasına emr ü irâde-i seniyye-i mülûkânem dahi müte‘allik ve şeref-sudûr olup bunun nusah-ı matbû‘ası her tarafa neşr ile i‘lân edilmiş olmağın keyfiyet ma‘lûm-ı hamiyet-melzûmun oldukda zikrolunan fıkarât-ı kānûniye ahkâmının ba‘de ezîn gerek Dersa‘âdet’im ve gerek taşralarda bulunan mehâkim-i şer‘iyede mer‘iyyü’l-icrâ tutulması zımnında tarafınızdan dahi iktizâ edenlere îfâ-yı tenbîhât olunmak üzere Dîvân-ı hümâyûnumdan mahsûsan işbu emr-i celîlü’l-kadrim ısdâr olundu, mûcebince icrâ-yı iktizâsıyla mugāyir-i kānûn hükkâm-ı şer‘ taraflarından bir gûne hâl ve hareket vukū‘a gelmemesine bezl-i cell-i himmet eyleyesin.

Tahrîren fî 29 Muharrem sene [1]284.