|
İstanbul Mahkemesi 334 Numaralı Sicil (H. 1280-1329 / M. 1863-1911) cilt: 99, sayfa: 169 Hüküm no: 161 Orijinal metin no: [16-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mahkemelerde davaların süratle sonuçlandırılarak halkın hukukunun korunması
İstanbul Kādılığı’na
Fazîletlü efendim hazretleri,
Mehâkim-i şer‘iyede ihkāk-ı hukūk-ı ibâd emr-i mühimmi dûçâr-ı teehhurât olarak ashâb-ı hukūka mûcib-i gadr-i azîm olduğu mesmû‘-ı âlî-yi cenâb-ı pâdişâhî buyurulup memâlik-i mahrûse-i şâhânede mütemekkin her sınıf ahâlî ve teba‘a-i hazret-i mülûkânenin ihkāk-ı hukūku ile ni‘met-i adâlet-i mülûkâneden tamamen ve müstemirren mütena‘im ve ...? olmaları ehemm-i makāsıd-ı âlî olduğundan ve bu dahi Dersa‘âdet’de taşralarda icrâ-yı ahkâm-ı şer‘-i şerîf ile mükellef ve me’mûr olan mehâkim-i şer‘iyenin eyâdî-yi ehliyet ve emânet ve iffete tefvîz ile işbu mehâkime âid olan kâffe-i de‘âvînin şerî‘at-i mutahhara ahkâm-ı münîfesine tamamıyla tatbîk ve lâyıkıyla tahkīk ve tedkīk olunarak ve bilâ-mûceb te’hîr olunmayarak vakt ü zamanında rü’yet ve tesviyesine mütevakkıf ve menût idiğinden ba‘de ezîn bu husûsa bir kat daha dikkat ve ihtimâm ile o makūle ahvâl-i gayr-ı merzıyyenin def‘ ü ref‘iyle mesâlih-i muhavveleyi şer‘-i şerîfe tatbîkan vakt ü zamanıyla derhâl fasl u tesviye etmelerinin ve hılâfında hareket edenler hakkında mücâzât-ı şedîde icrâ olunacağının me’mûrîn-i şer‘iyeye teblîğ olunması irâde-i kat‘iye-i hazret-i pâdişâhî iktizâ-yı âlîsinden bulunmuşdur. Beyâna hâcet olmadığı üzere şerî‘at-i şerîfe-i Ahmediye’nin muhâfaza-i kadr ü şânı fasl ve husûmâtda bî-tarafâne ve mûşikâfâne tedkīkāt-ı lâzıme icrâsıyla mes’ele-i şer‘iyesine tevfîk hükmeylemek ve beyhûde izâ‘e-i evkātdan tevakkī ile ashâb-ı hukūku gadrden vikāye etmekle hâsıl olup ve bu ise enzâr-ı yâr u ağyârda şerî‘at-ı mutahhara-i seyyidü’l-enâm ve onun hâdimi olan hükkâm-ı kirâmın i‘tilâ-yı kadr ve meziyetini mûcib ve aksi hâlin zuhûru ise ma‘âzallâhu te‘âlâ meâşen ve me‘âden habis? ve hüsrânı müstevcib olacağına ve ber-minvâl-i muharrer her sınıf teba‘a ve zîr ü vüstânın ihkāk-ı hukūku ile ni‘met-i adâlet-i seniyyeden hemîşe mütena‘im olmaları makāsıd-ı aliyye-i hazret-i hilâfet-penâhî cümlesinden olup hilâf-ı merzî-yi âlî hâl ve hareket vukū‘unda mütecâsirlerin şedîden mazhar-ı mücâzât olmaları dahi mukarrer idiğine [17] mebnî ba‘de ezîn sûret-i mesrûde peşin nazar-ı ehemmiyete alınarak matlûb-ı ma‘delet-mashûb-ı hazret-i hilâfet-penâhî muktezâ-yı âlîsince umûr-ı memûrelerinde kemâl-i adl ve hakkāniyete tevfîk hareket ve mesâlih-i ibâdı beyhûde te’hîr ve ta‘vîk ile ibtâl-i hukūku müeddî olur hâlâtın vukū‘undan be-gāyet ittikā ve mücânebet olunması ve mülhakāta dahi hükm-i irâde-i seniyyenin iblâğına müsâra‘at kılınması ihtâr-ı mahsûsuna ibtidâr olundu.
Fî 29 Şa‘bân ve fî 16 Ağustos sene [12]94.
|