|
İstanbul Mahkemesi 334 Numaralı Sicil (H. 1280-1329 / M. 1863-1911) cilt: 99, sayfa: 255 Hüküm no: 264 Orijinal metin no: [84-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Nikah ve nafaka ile ilgili davalarda gıyaben hüküm verilmemesi ve davalıların mahkemeye getirilmesi
İşbu sicilin seksen beşinci sahîfesine kaydedilmiş olmağla ibtâl olunmuşdur. [85-2]’de tekrar kayd edilmiştir.]# Taraf-ı Sâmî-i Hazret-i Sadâret-penâhî’ye,
Zevciyet ve sıgār ve nafaka da‘vâlarından nikâh ve nafakaya müte‘allik tekevvün eden [de‘âvîde] mahkûmun-aleyhimin Mecelle’nin bin sekiz yüz otuz altıncı maddesi hükmünce hakk-ı müdâfa‘a ve i‘tirâzı bâkī kalmak üzere hükm-i gıyâbî kābil olduğu gibi zevce tarafından iddi‘â olunan talâk elfâzı sarîh bâyin kısmından olduğu sûretde dahi gıyâb icrâsı mümkün olarak zevcenin zevcinden sudûrunu iddi‘â ettiği talâk talâk-ı ric‘î olduğu hâlde mürâca‘at edip etmediği zevcden suâl olunmaksızın veyâhûd talâk elfâzı talâkın kinâyât nev‘inden bulunduğu sûretde zevcin niyet ve kasdına mürâca‘at edilmeksizin iddi‘â kılınan talâkın vukū‘ veyâ adem-i vukū‘u hakkında gıyâben bir hüküm verilmek kābil olamayacağı gibi da‘vâ-yı mezkûre fasl u hasm olunmaksızın beynlerinde mu‘âmele-i zevciyetin devam-ı bekāsı dahi uyamayacağı cihetle da‘vâ-yı mezkûrenin fasl ü rü’yeti için müdde‘â-aleyhin ve ba‘zen dahi hıdâne da‘vâlarında mu‘âyenesi gibi için sagīrin bizzât celb ü ihzârı lâzım geleceğinden ve Adliye celb me’mûrlarının nizâmen mükellef oldukları vezâif müdde‘â-aleyhin adem-i icâbeti hâlinde bi’l-icbâr ihzârında gayr-ı müsâ‘id idiğinden bu misillü de‘âvîde mehâkim-i şer‘iyeden yazılan muktezâ üzerine müdde‘â-aleyhin kemâ-fi’s-sâbık polis ma‘rifetiyle celb ve ihzârları lüzûmunun Bâb-ı âlî’ye iş‘ârı ve müdde‘â-aleyh me’mûrînden bulunduğu hâlde evvel-emirde bizzât mahkemeye irsâli hakkında âmirine mürâca‘at olunması İstanbul Kādılığı’ndan i‘tâ edilen müzekkireye binâen Mecelle Cem‘iyeti’nden ifâde kılınmış olmağla icrâ-yı îcâbına müsâ‘ade-i sâmîye-i vekâlet-penâhîleri derkâr buyurulmak bâbında emr u irâde hazret-i men-lehu’l-emrindir.
Fî 4 Ramazan sene 303 ve fî 26 Mayıs sene 302.
Şeyhülislâm
Ahmed Esad
|