.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 334 Numaralı Sicil (H. 1280-1329 / M. 1863-1911)
cilt: 99, sayfa: 257
Hüküm no: 267
Orijinal metin no: [85-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Nikah ve nafaka ile ilgili davalarda gıyaben hüküm verilmemesi ve davalıların mahkemeye getirilmesi

Taraf-ı Sâmî-i Hazret-i Sadâret-penâhî’ye,

Zevciyet ve sıgār ve nafaka da‘vâlarından nikâh ve nafakaya müte‘allik tekevvün eden de‘âvîde mahkûmun-aleyhin Mecelle’nin bin sekiz yüz otuz altıncı maddesi hükmünce hakk-ı müdâfa‘a ve i‘tirâzı bâkī kalmak üzere hükm-i gıyâbî kābil olduğu gibi zevce tarafından iddi‘â olunan talâk elfâzı talâkın sarîh bâyin kısmından olduğu sûretde dahi gıyâb icrâsı mümkün olarak fakat zevcenin zevcinden sudûrunu iddi‘â ettiği talâk talâk-ı ric‘î olduğu hâlde mürâca‘at edip etmediği zevcden suâl olunmaksızın veyâhûd talâk elfâz-ı talâkın kinâyât nev‘inden bulunduğu sûretde zevcin niyet ve kasdına mürâca‘at edilmeksizin iddi‘â kılınan talâkın vukū‘ veyâ adem-i vukū‘u hakkında gıyâben bir hüküm verilmek kābil olmayacağı gibi da‘vâ-yı mezkûre fasl u hasm olunmaksızın beynlerinde mu‘âmele-i zevciyetin devam-ı bekāsı dahi uyamayacağı cihetle da‘vâ-yı mezkûrenin fasl ve rü’yeti için müdde‘â-aleyhin ve ba‘zen dahi hıdâne da‘vâlarında mu‘âyenesi için sagīrin bizzât celb ü ihzârı lâzım geleceğinden ve Adliye celb me’mûrlarının nizâmen mükellef oldukları vezâif müdde‘â-aleyhin adem-i icâbeti hâlinde bi’l-icbâr ihzâra gayr-ı müsâ‘id idiğinden <> bu misillü de‘âvîde mehâkim-i şer‘iyeden yazılan muktezâ üzerine müdde‘â-aleyhin kemâ-fi’s-sâbık polis ma‘rifetiyle celb ve ihzârı lüzûmunun Bâb-ı âlî’ye iş‘ârı ve müdde‘â-aleyh me’mûrînden bulunduğu hâlde evvel-emirde bizzât mahkemeye irsâli hakkında âmirine mürâca‘at olunması İstanbul Kādılığı’ndan i‘tâ edilen müzekkireye binâen Mecelle Cem‘iyeti’nden ifâde kılınmış olmağla icrâ-yı îcâbına müsâ‘ade-i sâmîye-i vekâlet-penâhîleri derkâr buyurulmak bâbında emr u irâde hazret-i men-lehu’l-emrindir.

Fî 4 Ramazan sene 303 ve fî 26 Mayıs sene 302.

Şeyhülislâm

Ahmed Esad