.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686)
cilt: 19, sayfa: 556
Hüküm no: 677
Orijinal metin no: [118a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Garniçe bt. Nikogos ile Mihayil ve Ohan arasındaki menzil davası

Mahmiye-i İstanbul’da Sulu Manastır mahallesinde sâkine Garniçe? bt. Nikogos nâm nasrâniye meclis-i şer‘-i şerîfde zikri âtî menzile vâzı‘ü’l-yed olan ashâbü hâze’l-vesîka Mihayil v. Azar ve Ohan v. Murad ve Ayan v. Hüdâverdi nâm zimmîler muvâcehelerinde üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mahmiye-i mezbûrede Kızıltaş mahallesinde vâki‘ bir cânib[i] Maryem nâm nasrâniye mülkü ve iki cânibi Asvador v. Todori mülkü ve bir cânibi tarîk-i âm müntehî menzil yüz sene mukaddem hâlik olan vâlidem Kili zimmîyenin vâlidesi Şehirde’nin babası Ayvat Ermeni’nin mülk ve hakkı iken tasarrufunu hayâtda oldukça kendi nefsine ba‘de helâkihî evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdına vakf-ı lâzım ile vakf ettiğinden sonra hayâtda oldukça kendi ve ba‘dehû mezbûre Şehirde mutasarrıfe iken harîkde muhterik olup arsa-i sırfa kaldıkda menzil-i mahdûd-ı mezbûrun arsasını mezbûre Şehirde mülkü olmak üzre gāibe ani’l-meclis Maryem’e semen-i ma‘lûma bey‘ ve teslîm ve kabz-ı semen edip ba‘dehû mezbûre Maryem dahi mezkûrûn Mihayil ve Ohan ve Ayan ve Şehirde’ye dört yüz beş esedî guruşa bey‘ ve teslîm ve kabz-ı semen eylemiş, arsa-i mezbûrenin tasarrufu mezkûrdan sonra karındaşım Asvador ile bana isâbet edip mezbûr Asvador dahi hâlik olup hissesinin tasarrufu dahi bana isâbet [ve] intikāl etmeğin mezbûr Mihayil ve Ohan ve Ayan menzil-i mezbûr[a] mâlikâne vaz‘-ı yed edip arsasın bana teslîmden imtinâ‘ eder suâl olunup mûcebi icrâ olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûrûn cevâblarında bin yetmiş beş senesi Rebî‘ulevvel evâhirinde müdde‘iye-i mezbûrenin karındaşı mezbûr Asvador hayâtda mezkûr arsayı bâlâda tafsîl olunan minvâl üzre tasarrufu kendiye meşrût vakıfdır deyû İstanbul kadısı olan merhûm İsâ Efendi b. Mustafa huzûrunda bizden da‘vâ edip müdde‘âsını isbât edemeyip arsa-i mezbûre vakıf olduğunu ma‘lûmumuz olmadığına ba‘de’l-istihlâf ber vech-i şer‘î üzre yemîn verilip mezbûr bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup hattâ yedimizde hüccet-i şer‘iyye verilmiş idi deyû def‘ ile mukābele ve mûmâ-ileyhin hat ve hatmini hâvî hüccet-i şer‘iyye ibrâz edip nazar olundukda mazmûnu min külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhuna mutâbık bulunmağın gıbbe’l-istintâk mezbûre mazmûn-ı hüccet-i mezkûreyi tâyi‘an ikrâr ve i‘tirâf etmeğin mûcebiyle bî-vech mu‘ârazadan merkūmûn dahi men‘ olunup işbu vesîka bi’t-taleb ketb olundu. Fî evâsıtı şehri Ramazâni’l-mübârek li sene seb‘a ve tis‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Çelebi [b.] Ahmed, Mustafa Çelebi b. Abdurrahman, Mehmed Efendi b. Mustafa, İbrahim Çelebi b. Ahmed, Mehmed Çelebi b. İdris.