.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686)
cilt: 19, sayfa: 557
Hüküm no: 678
Orijinal metin no: [118a-2]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İbrahim b. Abdullah’ın Hasan b. Abdullah vârisleri aleyhine açtığı mudârebe davasında haklı çıkması

Vilâyet-i Rumeli’nde kasaba-i Kili sükkânından bâ‘isü’l-kitâb İbrahim b. Abdullah meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde mahrûse-i Galata müzâfâtından kasaba-i Tophâne’de Çukurcuma mahallesinde sâkin olup kasaba-i mezbûreye giderken esnâ-i tarîkde garîkan fevt olan Hasan b. Abdullah b. Abdurrahman’ın hasren vârisesi olan sagīre kızı Hatice’nin tesviye-i umûruna kıbel-i şer‘den mansûb vasîsi olan Sunullah Çelebi b. Hamza mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip târih-i kitâbdan bir sene mukaddem mezbûr Hasan’a hâl-i hayâtında fâidesi beynimizde ale’s-seviyye iktisâm olunmak üzre [118b] kasaba-i mezbûrda gāib ani’l-meclis Abdülbâkī nâm kimesne yediyle teslîmi iddi‘â ve vech-i şer‘î üzre isbât eylediğim iki yüz kırk guruşdan mâ‘adâ kendi yedimle bi tarîki’l-mudârebe yüz elli guruş dahi teslîm ol dahi tesellüm ve kabz ve mahmiye-i İstanbul’a gelip meblağayn-i mezbûreyn ile keten ve hınnâ ve bunların emsâli metâ‘ iştirâ edip eşyâ-i merkūmeden üç yüz on dokuz guruşluk metâ‘ı bana îsâl ve teslîm ben dahi ahz u kabz eylediğimden sonra mâ‘adâyı kable’t-teslîm ber vech-i meşrûh garîkan fevt olmağın vasiyy-i mezbûrdan suâl olunup mûcebi icrâ olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vasiyy-i mezbûr [cevâbında] müdde‘î-i mezbûrun müteveffâ-yı mezbûra meblağ-ı mezbûru teslîmini bi’l-külliye inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsına mutâbık beyyine taleb olundukda udûl-i müslimînden olup mahrûse-i mezbûrede Azebkapısı kurbunda sâkin Ahmed b. Abdullah nâm kimesne li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzır olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ işbu müdde‘î-i mezbûr İbrahim târih-i kitâbdan bir sene mukaddem kasaba-i mezkûrede müteveffâ-yı mezbûr Hasan b. Abdullah b. Abdurrahman’a kemâl-i âfiyetde gāib-i mezkûr Abdülbâkī yediyle teslîmini iddi‘â ve şuhûd-ı udûlle isbât eylediği iki yüz kırk guruşdan mâ‘adâ kendi yedimle bâlâda tafsîl olunan minvâl üzre bi tarîki’l-mudârebe yüz elli bir guruş teslîm ol dahi benim huzûrumda ahz ve tesellüm etmişidi ben bu husûsa bu vech üzre şâhid-i asl olup hâlâ kasaba-i mezbûrede sâkin imâm Mehmed Efendi b. Osman b. Ömer yine husûs-ı mezbûra lisânından şâhid-i fer‘ olan Ebûbekir b. Ali b. Ömer ve Mehmed b. Ahmed b. Abdüsselâm nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka işbu müdde‘î-i mezbûr müteveffâ-yı merkūm Hasan b. Abdullah b. Abdurrahman’a târih-i mezkûrda kasaba-i mezbûrda hâl-i hayâtıyla bâlâda tahrîr olunan minvâl üzre isbât eylediği iki yüz kırk guruşdan mâ‘adâ bi tarîki’l-mudârebe yüz elli bir guruş teslîm ol dahi ber vech-i muharrer ahz u kabz ve tesellüm eyledikde ben şâhidim şehâdet dahi ederim lâkin ben mahmiye-i mezbûreye varıp bi’z-zât edâ-i şehâdet müte‘azzir olmağla lisânımdan şâhidler olup şehâdet eyledik deyû mezbûr Mehmed Efendi şehâdetini bize tahmîl biz dahi tahammül etmekle mezbûr Mehmed Efendi’nin şehâdeti üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri şehâdet-i mu‘tebereyi ri‘âyet vechi üzre edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın ba‘de’t-tahlîfi’ş-şer‘î mûcebiyle ba‘de’l-hükm mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi‘ aşer min şehri Ramazâni’l-mübârek li sene seb‘a ve tis‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Ömer Çelebi b. Mustafa, es-Seyyid el-Hâc Mehmed b. Ramazan, Mehmed b. Ahmed, Halil Çelebi b. Ali, Osman Beşe b. Hamza.