.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 334 Numaralı Sicil (H. 1280-1329 / M. 1863-1911)
cilt: 99, sayfa: 399
Hüküm no: 438
Orijinal metin no: [176-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Osmanlı memleketinde esaretin kanunen yasak olduğu, köle ve cariye alım-satımı yapanların mahkemeye sevkleri

Bâb-ı Âlî

Dâire-i Sadâret

Tahrîrât Kalemi

185

Taraf-ı Âlî-i Hazret-i Meşîhat-penâhî’ye,

Ma‘rûz-ı bende-i dîrîneleridir,

Men‘-i esâret hakkında Dâhiliye Nezâret-i Aliyyesi’nden bazı taraflardan vukū‘ bulan iş‘ârât ve mürâca‘at üzerine sebk eden teblîğ mûcebince taraf-ı âlî-i şeyhülislâmîleriyle ba‘de’l-muhâbere Şûrâ-yı Devlet Tanzîmât Dâiresi’nden i‘tâ ve Meclis-i Mahsûs-ı Vükelâ’da mütâla‘a olunan mazbatada dermeyân olunduğu vech ile dâr-ı İslâm’da hürriyet asıl olmasıyla kendilerinin rıkka münkād köle ya câriye oldukları hiçbir tarafdan iddi‘â olunmayan eşhâsa asla müdâhale edilmeyip ancak rıkka inkıyâd-ı sâbıklarının sübûtuyla hâlâ köle ya câriyeleri oldukları mevlâları tarafından iddi‘â olunanlar haklarında behemehâl ber-nehc-i şer‘î müdâfa‘a iktizâ edeceği Fetvâhâne’nin ifâdesine atfen taraf-ı âlî-i meşîhat-penâhîlerinden iş‘âr olunmasına ve memâlik-i Osmâniye’de esâret kānûnen memnû‘ ve memnû‘iyet-i vâkı‘a Kānûn-ı Esâsî ile de müeyyed ve mesâ‘-ı istirkākın vücûdu ahvâl ve şerâit-i mahsûsaya tâbi‘ olduğu hâlde esâsen kayd-ı esâretden âzâde olan Çerkeslerin vesîle-i ticâret ittihâzı gayr-ı câiz bulunduğuna binâen Çerkes ve sâir köle ve câriyelerin de üserâ-yı Zenciye gibi men‘-i bey‘ ü şirâsı ve rıkka inkıyâdları mevlâları tarafından iddi‘â olunanlar olur ise haklarında ber-nehc-i şer‘î hemen mürafa‘a icrâ ve hükümleri sür‘at-i mümkine ile i‘tâ olunarak şer‘an ve kānûnen hür olan bir takım ebnâ-i vatanın kayd-ı esâret altında kalmalarına meydân verilmemesi husûsuna meclis-i mezkûr karârıyla bi’l-istîzân irâde-i seniyye-i cenâb-ı hilâfet-penâhî şeref müte‘allik buyrularak Adliye ve Dâhiliye Nezâret-i celîle ve aliyyelerine teblîgāt icrâ kılınmış olmağla Bâb-ı Vâlâ-yı Meşîhat-penâhîlerince de ona göre îfâ-yı muktezâsı bâbında emr u irâde hazret-i men-lehu’l-emrindir.

Fî 18 Şevval sene 327 ve fî 20 Teşrîn-i evvel sene 1325.

Sadrıa‘zam

Hüseyin Hilmi