.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kartal Mahkemesi 1 Numaralı Sicil (H. 1128-1133 / M. 1716-1721)
cilt: 62, sayfa: 87
Hüküm no: 63
Orijinal metin no: [16b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Yakacık köyünden vefat eden Hasan'ın hayattayken oğlu Hasan'a satmış olduğu ev ve bağlarda diğer varislerin haklarının olmadığı

Medîne-i Üsküdar muzâfâtından Adalar nâhiyesine tâbi‘ Yakacık nâm karye sâkinlerinden iken bundan akdem fevt olan Hasan b. Mehmed b. Abdullah’ın verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi İsmihan bt. Mehmed nâm hatun ile sulbî kebîr oğlu Hasan’a ve sulbiye kebîre kızı Fâtıma’ya münhasıra ve tashîh-i meseleleri yirmi dört sehmden olup sihâm-ı mezbûre[den] üç sehmi zevcesi mezbûreye ve on dört sehmi oğlu mezbûr Hasan’a ve yedi sehmi kızı mezbûre Fâtıma’ya isâbeti tahakkukundan sonra merkūme tarafından husûs-ı âti’z-zikrin vekîl olup zât-ı mezbûreyi bi’l-ma‘rifeti’ş-şer‘iye ârifân Mehmed Efendi b. Mustafa ve Davud Ağa b. İbrahim nâm kimesneler şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbit ve sübût-ı vekâletine hükm-i şer‘î lâhık olan zevci İsmail Beşe b. Mustafa nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîfde mecmû‘-ı muhallefât-ı mezbûra vâzı‘u’l-yed olan işbu râfi‘u’l-kitâb merkūm Hasan mahzarında bi’l-vekâle üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müvekkilem mezbûrenin babası müteveffâ-yı mezbûr Hasan’ın ile’l-vefât mülkü olup karye-i mezbûrede vâki‘ üç tarafdan mezbûre İsmihan mülkü ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd bir bâb fevkānî oda ve bir sofa ve ahırı müştemil bir kıt‘a mülk menzil ile karye-i mezbûre toprağında Eşrefyeri bağı demekle ma‘rûf iki tarafdan el-Hâc Mehmed bağı ve bir tarafdan el-Hâc Mustafa bağı ve bir tarafdan tarla ile mahdûd tahmînen yedi dönüm bir kıt‘a kürûmî mülk Hosa bağı ve yine karye-i mezbûre toprağında Karahavlu demekle ma‘rûf mahâlde vâki‘ bir tarafdan Ahmed Beşe bağı ve bir tarafdan Hüseyin Beşe bağı ve bir tarafdan Davud Ağa bağı ve bir tarafdan tarla ile mahdûd tahmînen on iki dönüm bir kıt‘a kürûmî mülk bağlardan dahi sihâm-ı mezbûr üzere müvekkilem mezbûreye isâbet eden yedi sehm hisse-i irsiyesini taleb eylediğimde mezbûr Hasan vermede ta‘allül eder, suâl olunup kasr-ı yedine tenbîh olunması matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Hasan cevâbında babam müteveffâ-yı mezbûr hâl-i hayatında ve kemâl-i akl-ı sıhhatinde vefâtından üç sene mukaddem huzûr-ı Müslimînde sâlifü’z-zikr menzil ile mârru’z-zikr bağları üç yüz guruşa bi-safkatin vâhidetin bana bey‘ ve teslîm ve kabz ü kabûl eylediğimden sonra esmânı olan meblağ-ı mezbûr üç yüz guruşun mutâlebesinden babam müteveffâ-yı mezbûr benim zimmetimi ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt eyledi deyü def‘le mukābele edicek, gıbbe’l-istintâk ve’l-inkâr merkūm Hasan’dan def‘-i mezkûrunu mübeyyin beyyine taleb olundukda udûl-ı ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden karye-i mezbûre sâkinlerinden İmâm Süleyman Efendi b. Mustafa ve el-Hâc Mustafa b. el-Hâc Mehmed nâm kimesneler (…) li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ müteveffâ-yı mezbûr Hasan ber-vech-i muharrer vefâtından üç sene mukaddem hâl-i hayatında ve kemâl-i akl-ı sıhhatinde bizim huzûrumuzda zikri mürûr eden menzil ile bağayn-i mahdûdeyn-i mezkûreyni oğlu merkūm Hasan’a meblağ-ı mezbûr üç yüz guruşa bi-safkatin vâhidetin bey‘ ve teslîm eylediğinde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve tesellüm ve kabz ü kabûl eyledikden sonra ol dahi ber-vech-i muharrer esmânı olan meblağ-ı mezbûr üç yüz guruşun mutâlebesinden müteveffâ-yı mezbûr Hasan oğlu merkūm Hasan’ın zimmetini ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt eyledi, biz bu husûsa [bu] vech üzere şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyü edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûl olmağın mûcebiyle müdde‘î-i mezbûr bî-vech mu‘ârazadan men‘ birle mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-ışrîn min-şehri Rebî‘i’l-âhir li-sene semân ve ışrîn ve mi'e ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: İbrahim Ağa b. Mustafa Zâbıta, el-Hâc Halil b. Mahmud, Ahmed Beşe b. İbrahim, Davud Ağa b. İbrahim, Mehmed Beşe b. Ahmed, Mehmed Efendi b. Mustafa el-Müezzin, İbrahim Çelebi b. Mehmed, Mehmed Beşe b. Ahmed Serdâr, Mehmed Efendi b. Mustafa ve gayruhum.