Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686) cilt: 19, sayfa: 628 Hüküm no: 780 Orijinal metin no: [140b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İstanbul Patriği Diyonisyos’un borçlarını taksitle ödemesi fermanı
Düstûr-ı mükerrem, müşîr-i müfahham, nizâmü’l-âlem, müdebbir-i umûri’l-cumhûr bi’l-fikri’s-sâkıb, mütemmim-i mehâmmü’l-enâmi bi’r-re’yi’s-sâib, mümehhid-i bünyâni’d-devleti ve’l-ikbâl müşeyyid-i erkâni’s-sa‘âdeti ve’l-iclâl, el-mahfûfu bi sunûfi avâtıfi’l-meliki’l-a‘lâ Âsitâne-i sa‘âdetimde sadâret-i uzmâ ve vekâlet-i kübrâ kāimmakāmı olan vezîrim ( ) paşa - edâmallâhu te‘âlâ iclâlehû- ve akzâ kuzâti’l-müslimîn evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, hüccetü’l-hakkı ale’l-halkı ecma‘în, vârisü ulûmi’l-enbiyâ’i ve’l-mürselîn el-muhtas bi mezîdi inâyeti’l-meliki’l-Mu‘în Mevlânâ İstanbul kadısı -zîdet fezâilühû- tevkī-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki İstanbul’da vâki‘ Rum keferesi patriği ve metrepolidleri Dergâh-ı mu‘allâma arzuhâl edip bunlar yedi yüz kîse deyne mübtelâ olup def‘aten edâya iktidârları olmamağın bundan akdem mâl-ı evkāfdan mâ‘adâ murâbahalı deynlerini defteri üzerine her sene îrâdlarına göre tedrîc ile edâ-i deyn etmek üzre taksît olunmak için sâdır olan emr-i şerîfim mûcebince herkesin hissesine düşen mikdâr guremâlarına vermeğe râzılar iken yine kanâ‘at etmeyip ba‘zı dâyinleri mîrîye olan deynlerini bunlara havâle ve emr-i şerîf ve bakıkulu ile temessükler mûcebince tamâmen akçeyi cebren tahsîl ve haps ettiririz deyû te‘addî üzre olmalarıyla iktidârları olmadığın bildirip senevî hâsıl-ı mahsûllerinden seneden seneye verip yine sene-i cedîde değin dâyinleri mezbûrlar tarafından rencîde olunmamak bâbında emr-i şerîfim recâ eyledikleri ecilden ahkâm kaydına mürâca‘at olundukda vech-i meşrûh üzre îrâdlarına göre deynlerini ashâbına tedrîcle edâ eylemeleriyçün mukaddemâ emr-i şerîfim verildiği mastûr ve mukayyed bulunmağın mukaddemâ verilen emr-i şerîfim mûcebince şer‘le görülmek emrim olmuşdur. Buyurdum ki hükm-i şerîfimle vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel edip dahi ol vechile dahl olundukda mukaddemâ bir def‘a şer‘le görülüp fasl olunmayan husûsları tamâm hak ve adl üzre tefahhus edip göresin arz olunduğu üzre ise ol bâbda muktezâ-yı şer‘-i kavîmle amel edip dahi senevî hâsıl-ı mahsûllerinden seneden seneye dâyinlerinin re’s-i mâllarına göre herkesin hissesine düşen guremâların verdiklerinden sonra yine sene-i cedîde değin dâyinleri mezbûrlar mîrîye olan deynlerin havâle ve emrimiz vardır temessüklerimiz mûcebince tamâmen akçe tahsîl ve haps ettiririz deyû bunları rencîde ve remîde ettirmeyip men‘ ü def‘ eyleyesin min ba‘d şer‘-i şerîfe ve mukaddemâ ve hâlâ verilen evâmir-i şerîfime muhâlif kimesneye ta‘allül ve nizâ‘ ettirmeyip husûs-ı mezbûr için tekrâr emrim varmalı eylemeyesin alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın. Tahrîren fî evâsıtı şehri Cemâziyelevvel sene seb‘a ve tis‘în ve elf. Be makām-ı Edirne el-mahrûse.
|