.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686)
cilt: 19, sayfa: 627
Hüküm no: 779
Orijinal metin no: [140a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İstanbul Patriği Diyonisyos’un borçlarını taksitle ödemesi fermanı

Düstûr-ı mükerrem, müşîr-i müfahham, nizâmü’l-âlem, müdebbir-i umûri’l-cumhûr bi’l-fikri’s-sâkıb, mütemmim-i mehâmmü’l-enâmi bi’r-re’yi’s-sâib, mümehhid-i bünyâni’d-devleti ve’l-ikbâl, müşeyyid-i erkâni’s-sa‘âdeti ve’l-iclâl, el-mahfûfu bi sunûfi avâtıfi’l-meliki’l-a‘lâ Âsitâne-i sa‘âdetimde sadâret-i uzmâ ve vekâlet-i kübrâ kāimmakāmı olan vezîrim Receb Paşa -edâmallâhu te‘âlâ iclâlehû- a‘lemü’l-ulemâ’i’l-mütebahhirîn akzâ’l-fuzalâ’i’l-müteverri‘în, yenbû‘ü’l-fazli ve’l-yakīn, keşşâfü’l-müşkilâti’d-dîniyye, hallâlü’l-mu‘dilâti’l-yakīniyye miftâhu künûzi’l-hakāyık misbâhu rumûzi’d-dekāyık, el-mahfûfu bi sunûfi avâtıfi’l-meliki’l-a‘lâ Anadolu Kazaskerliği pâyesiyle bi’l-fi‘l İstanbul kadısı olan Mevlânâ İbrahim - edâmallâhu te‘âlâ fezâilühû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki İstanbul’da vâki‘ Rum keferesi patriği Diyonisyos nâm râhib ve metrepolidleri Ordu-yı hümâyûnuma arzuhâl edip düyûn-ı kesîreye mübtelâ olup def‘aten edâya iktidârları olmamağla bundan akdem mâl-ı vakıfdan gayrı murâbahalı deynleri defteri üzerine her sene îrâdlarına göre tedrîcle edâ-i deyn etmek üzre taksît olunmak için sâdır olan emr-i şerîfim mûcebince herkesin hissesine guremâ düşdüğü mikdârı vermeğe râzılar iken kanâ‘at etmeyip ba‘zı dâyinleri elimizde emrimiz vardır deyû def‘aten taleb ve mîrîye olan deynleri bunlara havâle ve emr-i şerîf ve bâkikulu ile temessükünüz mûcebince tamâmen akçeyi cebren tahsîl ve haps ederiz deyû te‘addî üzre olmalarıyla iktidârları olmadığını bildirip senevî hâsıl olan mahsûllerinden seneden seneye verip yine sene-i cedîde değin dâyinleri tarafından rencîde olunmamak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledikleri ecilden ahkâm kaydına mürâca‘at olundukda vech-i meşrûh üzre îrâdlarına göre deynleri ashâbına tedrîc ile edâ eylemeleriyçün mukaddem emr-i şerîfim verildiği mastûr ve mukayyed bulunmağla mukaddemâ verilen emr-i şerîfim mûcebince amel olunmak emrim olmuşdur. Buyurdum ki hükm-i şerîfimle vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel edip dahi fermân-ı sâbık mûcebince mâl-ı vakıfdan gayra murâbahalı defteri senevî hâsıl olan mahsûllerinden ashâbına guremâdan hisselerine düşdüğü mikdârı seneden seneye tedrîc ile edâ-i deyn eylediklerinden sonra elimizde emr-i şerîf vardır deyû def‘aten talebiyle ve mîrîye olan deynleri bunlara havâle etmekle emr-i şerîf ve bakıkulu mübâşir ile temessükünüz mûcebince tamâmen akçeyi cebren tahsîl ve haps ederiz deyû te‘addî ve rencîde ettirmeyip min ba‘d mukaddemâ ve hâlâ vârid olan emr-i şerîfime muhâlif bir ferde vaz‘ ve hareket ettirmeyesiz şöyle bilesiz ve ba‘de’n-nazar bu hükm-i hümâyûnumu yedlerinde ibkā edip alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız. Tahrîren fî evâsıtı şehri Recebi’l-ferd sene seb‘a ve tis‘în ve elf. Be yurd-ı sahrâ-yı Edirne.