.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699)
cilt: 58, sayfa: 442
Hüküm no: 322
Orijinal metin no: [81a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Saraç Ahmed Çelebi’nin vefat eden Saraç Mehmed Çelebi’de alacağı olduğunu ispat ettiği

Mahmiye-i İstanbul’da Laleliçeşme kurbünde sâkin olup bundan akdem vefât eden mahrûse-i Edirne’de müsâfiren vefât eden Saraç Mehmed Çelebi b. Receb’in verâseti vâlidesi Hadîce Hatun bt. Abdullah’a ve li-ebeveyn ammi oğlunun oğlu Ali Beşe b. Arslan’a münhasıra oldukdan sonra sarrâc tâifesinden bâ‘isü’l-kitâb Ahmed Çelebi b. İbrahim mahfil-i kazâda zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olup tereke-i müteveffâ-yı mezbûra bi’l-verâse vaz‘-ı yed eden mezbûre Hadîce ve mezbûr Ali Beşe mahzarlarında üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm [edip] müteveffâ-yı mezbûr Saraç Mehmed Çelebi b. Receb b. Abdullah zimmetinde yedimden müşterâ ve makbûz sarrâc metâ‘ı bahâsından ba‘de külli’l-hesâb yüz seksen bir guruş hakkım olup hattâ müteveffâ-yı mezbûr hâl-i kemâl-i sıhhatinde cihet-i mezbûrdan bana ol mikdâr <> guruş zimmetinde deyni olduğunu huzûr-ı Müslimînde ikrâr ve işhâd eyledikden sonra meblağ-ı mezbûrun doksan buçuk guruşunu bana hayâtında def‘ u teslîm edip meblağ-ı bâkī doksan buçuk guruşu kable’l-edâ fevt olmağla terekesinden taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-ı ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden mahmiye-i mezbûrda Tülbentçi Hüsam mahallesinde sâkin İbrahim Çelebi b. Ahmed ve Ali Paşa-i Atîk mahallesinde sâkin Ahmed Çelebi b. İbrahim li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Saraç Mehmed Çelebi b. Receb b. Abdullah hâl-i kemâl-i sıhhatinde işbu müdde‘î-i mezbûr Ahmed Çelebi’ye sarrâc metâ‘ı bahâsından ba‘de külli’l-hesâb yüz seksen bir guruş zimmetimde lâzımü’l-edâ deynimdir deyü huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın kabzına mu‘terif olduğu doksan buçuk guruşdan mâ‘adâ doksan buçuk guruş dahi hayâtında müteveffâ-yı mezbûrdan ahz ü istîfâ veyâ hîbe veyâ âhara havâle etmeyip zimmetini tarîk-i şer‘iyyeden bir tarîk ile ibrâ etmediğine müdde‘î-i mezbûra yemîn teklîf olundukda ol dahi hasbe’l-mesûl yemîn billâhi’l-aliyyi’l-a‘lâ etmeğin mûcebiyle ba‘de’l-hükm kayd-şüd.

Fi’l-yevmi’s-sâlis min-Rebî‘i’l-âhir li-seneti aşer ve mi’e ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: es-Seyyid Abdülmuti Efendi, Ali Efendi b. Abdüllatif, Ali Çelebi b. Osman, el-Hâc İsmail b. Mehmed, Mehmed Çelebi b. Ramazan.