|
Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699) cilt: 58, sayfa: 550 Hüküm no: 419 Orijinal metin no: [101a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Vefat eden Mehmed’in eşi Saliha’nın mehir hakkının terekeden ödenmesi
Kezâlik zâhir ve tebeyyün oldukdan sonra zâtı yine mahmiye-i mezbûrede Kaliçe[ci] Hasan Çelebi mahallesinde sâkin es-Seyyid Mustafa Efendi b. es-Seyyid Ahmed ve Balaban Ağa mahallesi ahâlîsinden Ali Efendi b. Mustafa ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan işbu râfi‘atü’l-kitâb mezbûre Saliha Hatun meclis-i şer‘de saray-ı mezbûrda Ser-tabbâhân-ı hâssa olup tâife-i mezbûreden bilâ-vâris fevt olanların terekelerini kabza bâ-hatt-ı hümâyûn-ı sa‘âdet-makrûn memûr olan fahrü’l-a‘yân Selim Ağa b. Kasım b. Abdurrahman tarafından husûs-ı âti’l-beyânda müseccel vekîli ve cânib-i şer‘den husûmet ve redd-i cevâba me’zûn olup tereke-i müteveffâ-yı mezbûra vaz‘-ı yed eden el-Hâc İbrahim b. Ebubekir mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip zevcim müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Mehmed b. Muslu b. Abdullah fevtinden on sene mukaddem beni huzûr-ı Müslimînde dört bin sağ akçe mehr-i müeccel tesmiyesiyle tezevvüc ve kabûl, akd-i nikâh beynimizde kāim iken meblağ-ı mezbûru kable’l-edâ fevt olmağla terekesinden taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i mezbûr el-Hâc İbrahim cevâbında tereke-i müteveffâ-yı mezbûra vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin müdde‘iye-i mezbûrenin ber-vech-i muharrer müdde‘âsını inkâr edicek müdde‘iye-i mezbûreden müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-ı ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden mu‘arrifân-ı mezbûrân es-Seyyid Mustafa Efendi b. es-Seyyid Ahmed ve Ali Efendi b. Mustafa li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Mehmed b. Muslu b. Abdullah fevtinden on sene mukaddem müdde‘iye-i mezbûre Saliha Hatun’u bizim huzûrumuzda dört bin sağ akçe mehr-i müeccel tesmiyesiyle tezevvüc ve kabûl edip akd-i nikâh beynlerinde kāim iken vefât eyledi, biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye edip ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın gıbbe’t-tahlîfi’ş-şer‘î mûcebiyle ba‘de’l-hükm mâ-vaka‘a kayd şüd.
Hurrire fi’t-târîhi’l-mezbûr li-seneti’l-mezbûre.
Şâhidûne’s-sâbikūn
|