.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686)
cilt: 19, sayfa: 637
Hüküm no: 793
Orijinal metin no: [144b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Kasapların kesmek üzre Yedikule’ye getirdikleri hayvanlardan fazla vergi alınmaması

Akzâ kuzâti’l-müslimîn, evlâ vülâti’l-[muvahhidîn] ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, hüccetü’l-hakkı ale’l-halkı ecma‘în, vârisü ulûmi’l-enbiyâ’i ve’l-mürselîn, el-muhtas bi mezîdi inâyeti’l-meliki’l-Mu‘în Mevlânâ İstanbul kadısı -zîde fezâilühû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki kasab tâifesinden el-Hâc Osman ve el-Hâc Mehmed ve Hasan ve diğer Mehmed ve el-Hâc Ali ve Süleyman ( ) nâm kimesneler Edirne’den Dersa‘âdet’ime arz-ı hâl edip mezbûrlar İstanbul’da Yedikule’de zebh için aldıkları sığırlardan defter mûcebince dörder akçe mühür ve bâcı ve mahall-i mezbûrlarda bey‘ edenlerden üçer akçe vermek üzre bundan akdem yedlerine emr-i şerîfim ve mûcebince cânib-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye verilmişiken bâcdâr olan İbrahim nâm kimesne kanâ‘at eylemeyip gerek mezbûrlardan ve gerek bey‘ edenlerden kānûn ve defterden ziyâde on ikişer akçelerin almağla te‘addî ve tecâvüz eylediğin bildirip şer‘ile görülüp emr ve defterden ziyâde alınan akçelerin bi’t-tamâm geri kendilere alıverilip icrâ-yı hak olunmak bâbında emr-i şerîfim recâ eyledikleri ecilden, Hazîne-i âmire’mde mahfûz olan Ma‘den mukāta‘ası defterlerine nazar olundukda mahmiye-i İstanbul’da Yedikule’de vâki‘ serçin ve derçin voyvoda bâcı ve kantariye şem‘-i revgan mukāta‘asının şart-ı iltizâmı üzre Yedikule’de selhhâne içinde zebh olunmağa gelen sığırdan dörder akçe ve koyun ve kuzu ve keçiden birer akçe her kim zebh ederse müslüman ve kefereden mîrî resmi alına ve dahi Yedikule’de vâkı‘a Bâc-ı Bâb-ı Ağnâm mukāta‘asının şart-ı iltizâm-ı kadîmi üzre vere ve Kırkkilise ve Çirmen sancaklarında füruht ve zebh olunan koyun ve kuzu ve keçiden birer akçe bâc alına ve sığırdan üçer akçe ve resm-i hüddâmiyye buçuk akçe alına ve camusa sekiz akçe bâc alına tokada gelmezden mukaddem bâc emînlerine haber gönderip gelen defter olunup mûcebince bâcları verilmedin tokaddan gayrı yerlere ve ahırlarda bağlanıp ve yâhud füruht olunup mîrî için girift oluna ve tokada gelmezden mukaddem celb ve kasab ve koltukçu emîn ma‘rifet-i olmadığı sürücüler koyun ve sığır ve kuzu ve keçi iştirâ eylemeyeler eğer hafiyyeten ederlerse her bir davardan on ikişer akçe alına eğer kasab bulunmaz ise alandan tahsîl oluna deyû vech-i şer‘ ve kānûn ve defder, ziyâde aldığı alıverile deyû fermânım olmuşdur. Buyurdum ki hükm-i şerîfimle vardıkda bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel edip dahi göresiz fi’l-vâki‘ zikr olunan kasab tâifesi zebh ve iştirâ eyledikleri sığırların lâzım gelen rüsûm-ı bâcı defterden ta‘yîn ve tasrîh olunduğu üzre ve mukaddemâ verilen emr-i şerîfim ve hüccet-i şer‘iyyeleri mûcebince vermeğe râzılar iken bâcdâr olan mezbûr İbrahim emr ve defter mûcebince almağa muvâfakat etmeyip hilâf-ı emr ve defter ziyâde akçelerin alıp te‘addî eylediği vâki‘ ise ol takdîrce şer‘ ile görüp bâcdâr-ı mezbûrun bunlardan hilâf-ı şer‘ ve kānûn ve mugāyir-i defter ve kānûn ziyâde aldığı akçelerin her ne ise ba‘de’s-sübût hükm edip geri bi’t-tamâm şer‘ile görülüp alıverip ihkāk-ı hak eyleyip mezbûra ta‘allül ve muhâlefet ettirmeyesiz. Bu husûs için bir dahi şikâyet olunmalı eylemeyesiz şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız. Fi’l-yevmi’l-âşir min Rebî‘ilâhir li sene seb‘a ve tis‘în ve elf. Be makām-ı Edirne.