|
Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699) cilt: 58, sayfa: 588 Hüküm no: 459 Orijinal metin no: [108a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mehmed’in vefat eden Ali Efendi’ye olan borcunu vasisine ödemesi
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde istimâ‘ ve tahrîri iltimâs olunmağın kıbel-i şer‘den me’zûnen Mevlânâ Ahmed Şemsi mahmiye-i İstanbul’da Yahya Efendi Medresesi’nde sâkin iken bundan akdem vefât eden Ali Efendi b. Ahmed’in sâkin olduğu odaya varıp zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i nebevî eyledikde müteveffâ-yı mezbûrun vech-i âtî üzere vasiyy-i muhtârı olduğunu iddi‘â eden işbu râfi‘ü’l-kitâb İbrahim Efendi b. Mehmed meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda müteveffâ-yı mezbûrun medyûnu Mehmed b. Mehmed mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr Ali Efendi b. Ömer b. Ahmed hâl-i kemâl-i sıhhatinde, ben bi-emrillâhi te‘âlâ vefât eylediğimde cemî‘ terekemi sen ahz u kabz edip üç bin akçe ile vech-i mesnûn üzere levâzım-ı techîz ve tekfînim görüle ve düyûn-ı müsbetem edâ oluna ve bin akçe ile ıskāt-ı salât ve kefâret-i savm ve yemînim oluna ve dört yüz seksen akçe medrese-i mezbûrede sâkin olan talebe-i ilme [108b] verile ve fazla kalırsa vilâyet-i Anadolu’da medîne-i Konya’da sâkin li-ebeveyn karındaşım oğlu Abdullah’a îsâl oluna deyü huzûr-ı Müslimînde vasiyet ve tenfîzine vasiyy-i muhtâr nasb ve ihbâr ettikde ben dahi ba‘de’l-kabûl musırran-alâ-îsâihî vefât etmeğin hâlâ müteveffâ-yı mezbûr Mahmud [Ali] zimmetinde cihet-i deyn-i şer‘îden olan üç yüz akçe hakkını taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Mahmud cevâbında müteveffâ-yı mezbûra cihet-i mezbûreden ol kadar akçe deyni olduğunu ikrâr lâkin müdde‘î-i mezbûrun müdde‘âsını inkâr edicek vasiyy-i mezbûrdan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-ı ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden medrese-i mezbûrede sâkin Hüseyin b. Ramazan ve Ahmed Odabaşı b. Süleyman ve Mehmed b. Mehmed li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezbûra hâzırûn olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ müteveffâ-yı mezbûr Ali Efendi b. Ömer b. Ahmed hâl-i kemâl-i sıhhatinde bi-emrillâhi te‘âlâ kazâ-i nahb eylediğimde cemî‘ terekemi sen ahz u kabz edip üç bin akçe ile vech-i mesnûn üzere levâzım-ı techîz ve tekfînim görüle ve düyûn-ı müsbetem edâ oluna ve bin akçe ile ıskāt-ı salât ve kefâret-i savm ve yemînim oluna ve dört yüz seksen akçe medrese-i mezbûrede sâkin olan talebe-i ilme verile ve fazla kalırsa vilâyet-i Anadolu’da medîne-i mezbûrede sâkin li-ebeveyn karındaşım oğlu Abdullah’a îsâl oluna deyü huzûrumuzda tenfîzine işbu müdde‘î-i mezbûr İbrahim Efendi b. Mehmed’i vasiyy-i muhtâr nasb ü ta‘yîn edip ol dahi ba‘de’l-kabûl musırran-alâ-îsâihî vefât eyledi, biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye edip ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ketb ü tahrîr ba‘dehû ma‘an mürsel Hüseyin Çelebi b. Mehmed ile meclis-i şer‘a gelip inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb kayd şüd.
Fî gurre-i Cemâziyelevvel sene 1110.
Şuhûdü’l-hâl: Ahmed Çelebi b. Mehmed, Hüseyin Çelebi b. Mehmed, Yusuf efendi b. Mustafa, Hasan Çelebi b. Durmuş, el-Hâc Yusuf b. Abdullah
|