.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699)
cilt: 58, sayfa: 597
Hüküm no: 466
Orijinal metin no: [110a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Galatalı Mehmed Çavuş’un cariyesi Mülayim’i hayatta iken azat ettiği

Husûs-ı âti’l-beyânın istimâ‘ ve tahrîri iltimâs olunmağın savb-ı şer‘-i enverden me’zûnen irsâl olunan İmâmzâde Mevlânâ Mehmed Efendi b. Ahmed Efendi Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Kostantıniyyetü’l-mahmiye hısnı ebvâbından Fenerkapısı dâhilinde Cafer Subaşı mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem intikāl-i dâr-ı bekā eden Galatalı demekle şehîr Mehmed Çavuş b. Abdurrahman b. Abdülmennan’ın ilâ-vefâtihî sâkin olduğu menziline varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i hatîr eyledikde müteveffâ-yı mezbûrun verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Âişe Hatun bt. el-Hâc Mehmed Çavuş’a ve kebîre kızları Fâtıma ve Afife ve sulbiye sagīre kızı Hadîce’ye ve sulbî sagīr oğlu İbrahim ile kebîr oğlu İsmail’e münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra müteveffâ-yı mezbûra rıkk-ı sâbıkını mu‘terife olan orta boylu, açık kaşlı, gök elâ gözlü, Gürciyyetü’l-asl, Müslimetü’l-millet, râfi‘atü hâzihi’l-vesîka Mülayim bt. Abdullah meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda kendüye rık olup müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden olmak üzere vâzı‘u’l-yed olan mezbûre Âişe Hatun mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr Galatalı Mehmed Çavuş yedinde mülk ve hakkı olduğum halde târîh-i kitâbdan iki sene mukaddem beni mahzar-ı Müslimînde malından âzâd ve mülkünden ihrâc etmekle ben sâir harâir-i asliyât gibi hürre olmuş iken mezbûre Âişe Hatun bana rık olup müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden olmak üzere bi-gayr-ı hakkın vaz‘-ı yed eder, suâl [ve] kasr-ı yedine tenbîh olunup sebîlim tahliye olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûre Âişe cevâbında fi’l-vâki‘ mevsûfe-i mezbûreye rık olup müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden olmak üzere vâzı‘atü’l-yed olduğunu ikrâr lâkin ber-vech-i muharrer ıtk-ı mezkûru inkâr edicek mevsûfe-i mezbûre Mülayim’den ıtk-ı mezkûra beyyine taleb olundukda udûl-ı ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden ve mahalle-i mezbûre ahâlîsinden İmâm Veliyüddin Efendi b. Ahmed ve Müezzin Hüseyin Çelebi b. Hasan nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûra hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ müteveffâ-yı mezbûr Galatalı Mehmed Çavuş b. Abdurrahman b. Abdülmennan târîh-i kitâbdan iki sene mukaddem yedinde mülk ve hakkı olduğu halde işbu mevsûfe-i mezbûre Mülayim bizim huzûrumuzda malından âzâd ve mülkünden ihrâc etmekle mevsûfe-i mezbûre Mülayim sâir harâir-i asliyât gibi hürre olmuşdur biz bu vech [üzere] şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm vâki‘ hâli mezbûr mahallinde tahrîr ve ma‘an irsâl olunan Çukadâr el-Hâc Süleyman b. Abdullah [110b] ve Hasan Çelebi b. Abdullah ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihi takrîr etmeğin mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb kayd şüd.

Fî 11 Rebî‘ülâhir sene 1110.

Şuhûdü’l-hâl: Durmuş Beşe b. İvaz, el-Hâc Süleyman b. Receb Bey, Mehmed Beşe b. Ahmed, el-Hâc Süleyman b. Abdullah, Hasan Çelebi b. Abdullah