|
Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699) cilt: 58, sayfa: 975 Hüküm no: 799 Orijinal metin no: [181b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ali Ağa’nın vefat eden kardeşi Mustafa Çelebi’nin vasisi olduğunu ispat ettiği
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde istimâ‘ ve tahrîri içün cânib-i şerî‘at-i mutahhardan irsâl olunan Mevlânâ Şerîf Mehmed Efendi mahmiye-i İstanbul’da Esirci Kemâl mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Mustafa Çelebi b. Ahmed’in menziline varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde müteveffâ-yı mezbûrun verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Âişe Hatun bt. Ömer ile sulbiye sagīre kızı Fâtıma ve sulbî sagīr oğulları Ahmed ve İbrahim’e ve mezbûre Âişe’nin batnında müstebîn hamle münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra müteveffâ-yı mezbûrun li-ümmin karındaşı ve ber-vech-i âtî vesâyet iddi‘â eden râfi‘ü’l-kitâb Ali Ağa b. Hasan <> meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda tereke-i müteveffâ-yı mezbûra bi’l-verâse vâzı‘atü’l-yed olan mezbûre Âişe Hatun mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip karındaşım müteveffâ-yı mezbûr Mustafa Çelebi b. Ahmed b. Abdullah hâl-i marazında târîh-i fevtinden on gün mukaddem bi-emrillâhi te‘âlâ mübtelâ olduğum marazdan fevt olursam mecmû‘-ı malımın sülüsü ifrâz olunup sülüs-i merkūmdan vech-i mesnûn üzere levâzım-ı techîz ve tekfînim içün üç bin akçe ve iskāt-ı salâtım içün iki bin akçe harc ü sarf oluna ve dört bin akçe ifrâz olunup ma‘lûmü’l-esâmî kimesnelere olan düyûn-ı müteferrikam edâ oluna ve sülüs-i mezbûrdan her biri beşer guruş kıymetli altı Mushaf-ı şerîf iştirâ olunup birer tâlib-i ilm ve müstahık kimesneye li-ecli’l-kırâet verile ve altı bin akçe dahi ifrâz olunup eyyâm-ı mu‘tâdede tabh-ı ta‘âm olunup it‘âm-ı fukarâ ve sulehâ oluna ve yine sülüs-i mezbûrdan vilâyet-i Kayseriye’de akrabâmdan olan Mehmed ve Ahmed ve Hasan nâm muhtâclardan her birine dörder bin akçe verile ve bâkī kalırsa benim içün karındaşım Ali Ağa dilediği vücûh-ı birr ü hayra harc ü sarf eyleye ve evlâd-ı sıgārı mezbûrûn Ahmed ve İbrahim ve Fâtıma’nın ve haml-i merkūmun tesviye-i emrlerine vasiyy-i muhtâr nasb ü ta‘yîn ettikde ben dahi <> vech-i muharrer üzere vesâyet-i merkūmeyi muvâcehesinde ba‘de’l-kabûl mezbûr Mustafa Çelebi musırran-aleyhâ vefât etmeğin ve malının sülüsü dahi vücûh-ı mu‘ayyene-i mezkûreye müsâ‘id olmağla tenfîz-i vesâyâ murâd eylediğimde mezbûre Âişe Hatun mâni‘ [olur suâl] olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mezbûre Âişe Hatun cevâbında tereke-i müteveffâ-yı mezbûra ber-vech-i muharrer vaz‘-ı yedini ikrâr ve müdde‘î-i mezbûrun müdde‘âsını inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan sıdk-ı makāline beyyine taleb olundukda udûl-ı ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden yine mahalle-i mezbûre sükkânından el-Hâc Mehmed b. Yusuf ve Yusuf Çelebi b. Abdurrahman ve İbrahim Çelebi b. Yusuf ve Mehmed Çelebi b. Ali nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezbûra hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Mustafa Çelebi b. Ahmed b. Abdullah hâl-i marazında târîh-i fevtinden on gün mukaddem bi-emrillâhi te‘âlâ mübtelâ olduğum marazdan fevt olursam mecmû‘-ı malımın sülüsü ifrâz olunup sülüs-i mezbûrdan vech-i mesnûn üzere levâzım-ı techîz ve tekfînim içün üç bin akçe ve iskāt-ı salâtım içün iki bin akçe harc ü sarf oluna ve dört bin akçe ifrâz olunup ma‘lûmü’l-esâmî kimesnelere olan düyûn-ı müteferrika[m] edâ oluna ve yine sülüs-i mezbûrdan her biri beşer guruş kıymetli altı Mushaf-ı şerîf iştirâ olunup birer tâlib-i ilm ve müstahık kimesneye li-ecli’l-kırâet verile ve altı bin akçe dahi ifrâz olunup eyyâm-ı mu‘tâdede tabh-ı ta‘âm ve it‘âm-ı fukarâ ve sulehâ oluna ve yine sülüs-i mezbûrdan vilâyet-i Kayseriye’de akrabâmdan olan Mehmed ve Ahmed ve Hasan nâm muhtâclardan her birine dörder bin akçe verile ve bâkī kalırsa müdde‘î-i mezbûr içün karındaşım Ali Ağa dilediği gibi vücûh-ı birr ü hayra harc ü sarf eyleye ve evlâd-ı sıgārı mezbûrûn Ahmed ve İbrahim ve Fâtıma ile haml-i mezbûrun tesviye-i emrlerine işbu müdde‘î-i mezbûru huzûrumuzda vasiyy-i muhtâr nasb ü ta‘yîn ettikde ol dahi ber-vech-i muharrer vesâyet-i mezbûreyi muvâcehesinde ba‘de’l-kabûl mezbûr Mustafa Çelebi musırran-aleyhâ vefât eyledi ve malının sülüsü dahi vücûh-ı mu‘ayyene-i mezkûreye müsâ‘iddir biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle <> hükm birle vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ketb ü tahrîr ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan Mehmed b. Hüseyin ve Süleyman b. Abdullah ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihi inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a kayd-şüd.
Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ min-Cumâdelâhire li-seneti aşer ve mi’ete ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Ahmed Efendi b. el-Hâc Nasuh İmâm, Receb Efendi b. Yusuf el-Müezzin, Ali Efendi b. İbrahim, Mustafa Bey b. Hanifi, Kafesdâr Mehmed Çelebi b. Ali, İbrahim Çelebi b. Ahmed, İbrahim Çelebi b. Mehmed, Musa Çelebi b. Yunus.
|