.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699)
cilt: 58, sayfa: 1037
Hüküm no: 852
Orijinal metin no: [194a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Abdullah Çelebi’nin vefat eden Tütüncü Ahmed Çelebi’nin ortağı olduğunu ispat edip hissesine ait tütünü teslim aldığı

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde istimâ‘ ve tahrîri iltimâs olunmağın kıbel-i şer‘-i mutahhardan me’zûnen Abdurrahman Efendi b. el-mevlâ el-merhûm Ahmed Efendi irsâl olunup ol dahi mahmiye-i İstanbul’da Balıkpazarı kurbünde sâkin Abdullah Çelebi b. Mehmed’in menziline varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i nebevî ettikde mahrûse-i Galata’da Kalafatçıbaşı mahallesi ahâlîsinden olup Tekfurdağı’nda müsâfiren vefât eden Duhâncı Ahmed Çelebi b. Mehmed b. Hasan’ın verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Fâtıma Hatun bt. Abdi Çelebi ile sagīr oğlu İbrahim’e ve babası Mehmed’e münhasıra oldukdan sonra müteveffâ-yı mezbûrun li-ebeveyn karındaşı bâ‘isü’l-kitâb mezbûr Abdullah Çelebi b. el-mezbûr Mehmed Çelebi meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda sagīr-i mezbûrun tesviye-i umûruna tahsîhan li’d-da‘vâ vasî nasb olunan babası mezbûr Mehmed Çelebi b. Hasan mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip karındaşım müteveffâ-yı mezbûr ile fevtinden iki sene mukaddem on bin akçe benim ve yirmi bin akçe karındaşım mezbûr Ahmed’in olup duhâncılık ticâretinde şerîk olup amel-i ticâretden hâsıl olan fâidenin sülüsü benim ve iki sülüsü onun olmak üzere şirket-i inân ile şerîk olup hâlâ gümrükde ve dükkânda mevcûd olan otuz beş bin sekiz yüz yetmiş akçelik duhânın sülüsü benim ve iki sülüsü müteveffânın olup hattâ hâl-i kemâl-i sıhhatinde şirket-i mezbûre vech-i muharrer üzere olduğunu huzûr-ı Müslimînde ikrâr ve işhâd etmiş iken zikr olunan duhânın sülüsünü taleb ettikde vasiyy-i mezbûr bana teslîmden imtinâ‘ eder suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘î-i merkūmdan sıdk-ı makāline beyyine taleb olundukda udûl-ı ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden mahalle-i mezbûrede sâkin İbrahim <> b. el-Hâc Ahmed ve Mehmed Beşe b. Mahmud li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezbûra hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Duhânî Ahmed Çelebi el-mezbûr Mehmed b. Hasan hâl-i kemâl-i sıhhatinde karındaşı müdde‘î-i mezbûr ile vech-i mübeyyen üzere şerîkler olup on bin akçesi karındaşının ve yirmi bin akçesi benim olup amel-i ticâretden hâsıl olan fâidenin sülüsü karındaşım mezbûrun ve sülüsânı benimdir deyü huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın zikr olunan duhânın sülüsü müdde‘î-i merkūma teslîme vasiyy-i mezbûr Mehmed Çelebi’ye tenbîh eylediğini mevlânâ-yı mezbûr mahallinde tahrîr ba‘dehû ma‘an irsâl olunan Çukadâr el-Hâc Süleyman b. Hasan ve İbrahim Çelebi b. Mehmed ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihi inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a kayd-şüd.

Fî 15 min-Receb sene 1110

Şuhûdü’l-hâl: Ömer Beşe b. Osman, el-Hâc Hüseyin b. Abdullah, Yusuf Beşe b. Abdullah, Mustafa Ağa b. Ali, İbrahim Beşe b. Veliyüddin, Kayyum Mehmed Çelebi, İbrahim Çelebi b. Ahmed ve gayruhum mine’l-huzzâr.