.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 59 Numaralı Sicil (H. 1143 / M. 1730-1731)
cilt: 64, sayfa: 81
Hüküm no: 44
Orijinal metin no: [8b-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Fatıma Hatun’un vefat eden kocası Kahveci Ömer’de olan alacağının terekesinden ödenmesi

Mumâ-ileyh imzâsıyla

Kezâlik akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde müteveffâ-yı mezbûrun zevce-i menkûha-i metrûkesi olup zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan bâ‘isetü’l-kitâb Fâtıma Hatun bt. Sunullah meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda müteveffâ-yı mezbûrun bâ-hüccet-i şer‘iyye vasiyy-i muhtârı olmağla terekesine bi’l-vesâye vâzı‘ü’l-yed olan Berber Süleyman Çelebi b. Mehmed mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip zevcim müteveffâ-yı mezbûr Kahveci el-Hâc Ömer b. Mustafa b. Ömer zimmetinde işbu yedimde olan mu‘anven ve mersûm temessük mûcebince beş yüz doksan beş guruş ve hâric ez-temessük iki yüz guruş ki cem‘an yedi yüz doksan beş guruş cihet-i karz-ı şer‘îden hakkım olup hattâ müteveffâ-yı mezbûr hâl-i kemâl-i sıhhatinde meblağ-ı mezbûr cihet-i merkūmeden zimmetinde bana vâcibü’l-edâ deyni olduğunu huzûr-ı Müslimînde ikrâr ve işhâd edip kable’l-edâ fevt olmağla terekesinden taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘iye-i mezbûreden müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden mahmiye-i mezbûrede Kara Mustafa Paşa mahâllesinde sâkin İbrahim Efendi b. Ahmed ve Yusuf Çelebi b. Abdullah nisâ-i sâlihândan Ümmühani Hatun bt. Mustafa ve Gülbuy Hatun bt. Abdullah li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûra hâzirûn olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Kahveci el-Hâc Ömer b. Mustafa b. Ömer hâl-i kemâl-i sıhhatinde zevcesi işbu müdde‘iye-i mezbûre Fâtıma Hatun yedinde olan mu‘anven ve mersûm temessük mûcebince beş yüz doksan beş guruş ve hâric ez-temessük iki yüz guruş ki cem‘an yedi yüz doksan beş guruş cihet-i karz-ı şer‘îden zimmetinde vâcibü’l-edâ deyni olduğunu huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eyledi, biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle oldukdan sonra kabzını mu‘terife olduğu dört yüz seksen dört buçuk guruşdan bâkī üç yüz on buçuk [guruşu] dahi müteveffâ-yı mezbûrun hayâtında küllen veyâ ba‘zan ahz ü istîfâ veyâ hibe veyâ âhara havâle etmeyip taraf-ı şer‘îden bir tarîk ile müteveffâ-yı mezbûrun zimmetini ibrâ etmediğine müdde‘iye-i mezbûre Fâtıma Hatun’a yemîn teklîf olundukda ol dahi hasebü’l-mesûl yemîn billâhi’l-aliyyi’l-a‘lâ etmeğin mûcebiyle ba‘de’l-hükm vâki‘ hâli ilâ âhırihî.

Fi’t-târîhi’l-mezbûr li-seneti’l-merkūme.

Şuhûdü’s-sâbıkūn