Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 59 Numaralı Sicil (H. 1143 / M. 1730-1731) cilt: 64, sayfa: 457 Hüküm no: 385 Orijinal metin no: [85b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kürd Süleyman Odabaşı’nın vasiyetini yerine getirmek üzere Osman Odabaşı’yı vasi tayin ettiği
Husûs-ı âti’l-beyanın mahâllinde istimâ‘ ve tahrîri için savb-ı şer‘-i enverden mezûnen Mevlânâ Mehmed Efendi irsâl olunup ol dahi mahmiye-i İstanbul’da Süleymaniye Câmi‘-i şerîfi kurbünde vâki‘ Ağakapısı’nda yeniçeri beytülmalı emîni olanlara mahsûs odaya varıp zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmi Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde Dergâh-ı âlî yeniçerilerinin seksen birinci cemâ‘at odası neferâtından sâbıkā odabaşılarından olup oda-i mezbûrede sâkin iken bundan akdem vefât eden Kürd Süleyman Odabaşı b. Ahmed’in ber-vech-i âtî vasiyy-i muhtârı olduğunu iddi‘â eden bâ‘isü’l-kitâb Osman Odabaşı b. Mustafa meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda müteveffâ-yı mezbûrun zâhirde vâris-i ma‘rûfu olmayıp terekesi cânib-i beytülmala âid olmak zu‘muyla tâife-i mezbûrenin beytülmallarını kabza memûr olan mahmiye-i mezbûrede bi’l-fi‘il yeniçeri beytülmal emîni olmağla terekesine bi’l-emâne vaz‘-ı yed ve ber-vech-i âtî husûmet ve redd-i cevâba kıbel-i şer‘den mezûn olan fahrü’l-akrân Ahmed Ağa b. Mustafa mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr Kürd Süleyman Odabaşı [86a] b. Ahmed b. Abdullah hâl-i hayâtında fevtinden on gün mukaddem bi-emrillâhi te‘âlâ vefât eylediğimde cemî‘ terekem ve zimem-i nâsda olan hukūkum ahz u kabz olunup otuz guruş ile levâzım-ı techîz ve tekfînim görülüp düyûn-ı müsbetem edâ olundukdan sonra bâkī kalan terekemin sülüsü ifrâz olunup sülüs-i mezbûrdan bin beş yüz akçe ıskāt-ı salâtım için fukarâya tasadduk oluna ve sülüs-i mezbûrdan fazla kalır ise hizmetimde olan Osman Beşe b. Abdullah’a verile deyü ve sülüsân terekemi Akdeniz’de vâki‘ Limye [Limni] cezîresinde misâfiren sâkin li-ebeveyn er karındaşım oğlu Ali Beşe b. Hamza’ya îsâl oluna deyü vasiyet edip tenfîzine huzûr-ı Müslimînde beni vasiyy-i muhtâr nasb u ta‘yîn edip ben dahi muvâcehesinde ba‘de’l-kabûl musırran-aleyhâ vefât etmekle tenfîz-i vesâyâ murâd eylediğimde emîn-i merkūm mâni‘ olur, suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl emîn-i mezbûr cevâbında tereke-i müteveffâ-yı mezbûra bi’l-emâne vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin müdde‘î-i mezbûrun ber-vech-i muharrer müdde‘âsını inkâr edicek, müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden sâlifü’z-zikr oda-i mezbûre neferâtından olup oda-i mezbûrede sâkin Hüseyin Odabaşı b. Ali ve Mehmed Beşe b. Ali li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûra hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Kürd Süleyman Odabaşı b. Ahmed b. Abdullah hâl-i hayâtında fevtinden on gün mukaddem bi-emrillâhi te‘âlâ vefât eylediğimde cemî‘ terekem ve zimem-i nâsda olan hukūkum ahz u kabz olunup otuz guruş ile levâzım-ı techîz ve tekfînim görülüp düyûn-ı müsbetem edâ olundukdan sonra bâkī kalan terekemin sülüsü ifrâz olunup sülüs-i mezbûrdan bin beş yüz akçe ıskāt-ı salâtım için fukarâya tasadduk oluna ve sülüs-i mezbûrdan fazla kalır ise hizmetimde olan Osman Beşe b. Abdullah’a verile ve sülüsân terekemi vilâyet-i Anadolu’da Akdeniz’de Limye cezîresinde misâfiren sâkin li-ebeveyn er karındaşı oğlu Ali Beşe b. Hamza’ya îsâl oluna deyü vasiyet edip tenfîzine huzûrumuzda işbu müdde‘î-i mezbûr Osman Odabaşı’yı vasiyy-i muhtâr nasb u ta‘yîn edip ol dahi muvâcehesinde ba‘de’l-kabûl musırran-aleyhâ vefât eyledi, biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm vasiyy-i mezbûr Osman Odabaşı yine meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda emîn-i mûmâ-ileyh mahzarında bi’l-vesâye ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûrun terekesi tahrîr ve ba‘de-ihrâci’l-masârıf ve’s-sülüs ber-mûceb-i defter-i kassâm-ı askerî sahhü’l-bâkī kalan otuz üç bin yüz kırk üç akçeyi emîn-i mezbûr bana def‘ u teslîm, ben dahi tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan olmak üzere emîn-i mezbûr yedinden ahz u kabz eyledim, min-ba‘d meblağ-ı mezbûrdan emîn-i mezbûr yedinde bir akçe ve bir habbe bâkī kalmadı dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde tahrîr, ba‘dehû ma‘an mürsel Halil b. Şaban ve Mustafa b. Abdullah ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vuku‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî 6 min-Şa‘bân sene 1143.
Şuhûdü’l-hâl: Ali Usta b. Ahmed, İbrahim Beşe b. Salih, Hasan Beşe b. Sadi, Mustafa Çelebi b. İsmail, Halil Çelebi b. Şaban, Mustafa b. Abdullah, Osman Usta b. Abdullah, Ahmed b. Mehmed
|