.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 59 Numaralı Sicil (H. 1143 / M. 1730-1731)
cilt: 64, sayfa: 485
Hüküm no: 411
Orijinal metin no: [92b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefat eden İshak Ağa’dan kalan evin bir kısım hissesi hanımı Ayşe Hatun’un malı olduğundan terekeye dahil edilmediği

Husûs-ı âti’l-beyanın mahâllinde istimâ‘ ve tahrîri için savb-ı şer‘-i şerîf-i enverden fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm Mevlânâ Mehmed Emin Efendi irsâl olunup ol dahi mahmiye-i İstanbul’da Kumkapı kurbünde Nişâncıpaşa-i Atik mahâllesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât eden Dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarından İshak Ağa b. Ali’nin menziline varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmi Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde müteveffâ-yı mezbûrun verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Âişe Hatun bt. Mehmed ile sulbî sagīr oğulları Abdülkadir ve Ahmed ve sulbiye sagīre kızları Zeliha ve Emine’ye ve vâlidesi diğer Âişe Hatun bt. Lütfullah’a münhasıra olup ba‘dehû zevce-i mezbûre Âişe Hatun dahi vefât edip verâseti sadrî sagīr oğlu mezbûr Abdülkadir’e ve sadriye sagīre kızları mezbûretân Zeliha ve Emine’ye münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve mukarrer oldukdan sonra sıgār-ı mezbûrûna tashîhan li’s-sâk vasî nasb olunan Ahmed Ağa b. Mehmed meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda müteveffâ-yı evvel-i mezbûrun vâlidesi olup zâtı Ali Efendi b. Nasuh ve Mehmed Çelebi b. İbrahim ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan sâhibetü’l-kitâb mezbûre Âişe Hatun mahzarında bi’l-vesâye üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr İshak Ağa’nın li-eb karındaşı olup kendiden mukaddem vefât eden Fehim Mustafa b. el-mezbûr Ali’nin ile’l-vefât yedinde mülkü olup mahmiye-i mezbûrede Soğan Ağa mahâllesinde vâki‘ bir tarafdan Silahdâr Kâtibi Ahmed Efendi menzili ve bir tarafdan kâtib-i şer‘î efendi arsası ve iki tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd hâriciye ve dâhiliyede büyût-ı adîdeyi müştemil mülk menzilden müteveffâ-yı mezbûr İshak Ağa’nın yirmi dört sehmden on sehim hisse-i ırsiyesi olup ve müteveffâ-yı mezbûr Fehim Mustafa Efendi’nin li-üm karındaşı Ferruh Hatun bt. Muharrem’in dahi menzil-i mezkûrda olan dört sehim hisse-i şâyi‘asını dahi işbu hüccet mantûkunca beş yüz guruşa semen-i medfû‘a iştirâ edip müteveffâ-yı mezbûr İshak Ağa’nın menzil-i mezkûrda ırsen ve şirâen mâlik olduğu cem‘an on dört sehm-i şâyi‘i mezbûre Âişe Hatun terekeye idhâlden imtinâ‘ eder, suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mezbûre Âişe Hatun cevâbında oğlu müteveffâ-yı mezbûr İshak Ağa b. Ali b. İshak’ın li-eb karındaşı olup kendiden mukaddem vefât eden Fehim Mustafa Efendi’nin zikri mürûr eden mülk menzilde ırsen ve şirâen on dört sehm-i şâyi‘i olduğunu ikrâr lâkin oğlu müteveffâ-yı mezbûr hâl-i kemâl-i sıhhatinde târîh-i kitâb senesi Rebî‘ülûlâ evâsıtında huzûr-ı Müslimînde zikr olunan on dört sehm-i şâyi‘ini bana tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile bin yedi yüz guruşa bey‘ ve temlîk, ben dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve kabûl eyledikden sonra semeni olan meblağ-ı mezbûr bin yedi yüz guruş mutâlebesinden zimmetimi ibrâ ve ıskāt etmekle menzil-i mezkûr[da] olan on dört sehm-i şâyi‘i benim mülk-i müşterâm olmuşdur deyü def‘le mukābele edicek, gıbbe’l-istintâk ve’l-inkâr mezbûre Âişe Hatun’dan ber-vech-i muharrer def‘-i meşrûhuna beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden mu‘arrifân-ı mezbûrân Ali Efendi b. Nasuh ve Mehmed Çelebi b. İbrahim ve müteveffâ-yı mezbûrun etbâ‘ından Şâtır Hüseyin Çelebi b. İsmail ve Mustafa Çelebi b. Ahmed li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûra hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr İshak Ağa b. Ali b. İshak hâl-i kemâl-i sıhhatinde târîh-i kitâb senesi Rebî‘ülûlâ evâsıtında mahmiye-i mezbûrede Soğan Ağa mahâllesinde vâki‘ li-eb karındaşı müteveffâ-yı mezbûr Fehim Mustafa Efendi’nin ile’l-vefât mülkü olup hudûd-ı mezkûr ile mahdûd olan menzilde yirmi dört sehmden ırsen ve şirâen mâlik olduğu on dört sehm-i şâyi‘ini vâlidesi mezbûre Âişe Hatun tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile bin yedi yüz guruşa huzûrumuzda bey‘ ve temlîk edip ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve kabûl eyledikden sonra semeni olan meblağ-ı mezbûr bin yedi yüz guruş mutâlebesinden vâlidesi mezbûre Âişe Hatun’un zimmetini ibrâ ve ıskāt etmekle zikr olunan menzilde on dört sehm-i şâyi‘ mezbûre Âişe Hatun’un mülk-i müşterâsı olmuşdur, biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm müdde‘î-i mezbûr Ahmed Ağa mezbûre Âişe Hatun ile bî-vech mu‘ârazadan men‘ eylediğini mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde tahrîr ba‘dehû ma‘an mürsel Hüseyin Çelebi b. Mehmed ve Ahmed Çelebi b. İsmail ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vuku‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî 8 min-Şa‘bân sene 1143.

Şuhûdü’l-hâl: Hâfız el-Hâc İbrahim Efendi b. Hasan, Ahmed Ağa b. el-Hâc Derviş, el-Hâc Abdullah b. Halil, Abdurrahim Çelebi b. Mehmed, Ali Çavuş b. Mehmed, Osman Beşe b. Mehmed, Hasan b. Abdullah, Hüseyin Beşe b. Mehmed, Hasan Çelebi b. Ali, Mehmed b. Ahmed