.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadareti Mahkemesi 21 Numaralı Sicil (H. 1002-1003/M. 1594-1595)
cilt: 12, sayfa: 149
Hüküm no: 135
Orijinal metin no: [34a-1, Arapça]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vakfiye-i Emine Hatun, menzil

Hamdele ve salvele… Dârü’s-saltanati’s-seniyye mahmiye-i Kostantıniyye mahallâtından Sofular mahallesinde sâkine olan Emine Hâtun bt. Mehmed meclis-i şerî‘at-i şerîfe-i garrâ ve mahfil-i tarîkat-i münîfe-i zehrâda hâzıra olup kemâl-i aklında ve nefâz-ı tasarrufâtında, niyet-i kâfiye ve azîmet-i vâfiye ile silk-i mülk-i sahîhinden ifrâz ve mahz-ı menâlinden temyîz edip mahalle-i merkūmede vâki‘ olan, iç ve dış avlulu, iç avlusu tahtânî kebîr bir beyti, bahçeyi, iki küçük beyti, mutfağı, kileri, bahçeyi, önünde selâmlığı, su kuyusunu, çeşmeyi, helâyı, içinde köşk bulunan bahçeyi, altında selâmlık bulunan ocaklı fevkānî iki beyti, altında helâ ve çamaşırhâneyi hâvî, dış avlusu ise merhûm Alâaddin Halîfe vakfına âid senevî mukâtaa-i arzı iki yüz akçe olan arâzi-i mevkūfe üzerinde binâ edilmiş müte‘addid beytleri, altlarında ahır bulunan üç beyti, önlerinde selâmlığı, helâyı, arâzi-i mezkûre üzerine yapılmış bahçeyi, yanlarında odayı, tahtabendi, çeşmeyi, su kuyusunu hâvî, ilâveten dış avluya muttasıl, Kıble tarafında vâki‘ diğer bir avluyu, onun içinde, altlarında ahır, önlerinde selâmlık bulunan iki beyti, fırını, helâyı ve bahçeyi hâvî olup, bir taraftan Şeyh Mehmed b. İlyas Çavuş mülkü, diğer taraftan Osman Çelebi b. Ali mülkü, öteki taraftan Hüseyin Çelebi b. Hasan ve Fâtıma ve Zehra mülkü, diğer taraftan da Mehlikā bt. Abdullah mülkü, Fâtıma Hâtun bt. Ahmed mülkü ve Ali Dede mülkü ve tarîk-ı âm ve tarîk-ı hâs ile mahdûd olan cemî‘-i menzilini cümle tevâbi‘ ve levâhıkı ve kâffe-i merâsim ve mürâfıkı ile habsedip vakfettiğini ikrâr ve i‘tirâf etti. Vâkıfe-i mezbûre menzil-i mesfûrda süknâyı evvele kayd-ı hayâtınca kendi nefsine, vefâtından sonra ise müddet-i hayâtınca erkek kardeşinin kızı Râbia bt. Mustafa’ya, sonra nesilleri kesilinceye kadar mezkûre Râbia’nın evlâdına, evlâd-ı evlâdına şart etti. Sonra menzil-i mezbûrun icâre-i sahîha ile ve mu‘tâd olan emsâl kirâ ile icâreye verilmesini şart etti. Allah’ın menzilin icâresinden ve nemâsından rızık verdiğinden yevmî dört akçenin mütevellî yediyle muhafaza edilmesini ve sonra inde’l-ihtiyâc menzilin tamir ve termîmine sarf edilmesini şart etti. Mütevellî olacak kimesneye tevliye cihetinden yevmî iki akçe verilmesini şart etti. Tevliyeyi müddet-i hayâtınca Mehmed Bey b. Ferhad Bey’e, sonra nesilleri kesilinceye kadar eslah-ı evlâdına ve eslah-ı evlâd-ı evlâdına sonra hâkimin münâsib göreceği emîn bir kimesneye şart etti. Mahalle-i merkūmede vâki‘ merhûm Alâaddin Halîfe zâviyesi şeyhine her gün huzûrunda Tenzîl-i celîlden teennî ve tertîl üzre bir cüz’ okuyup sevâbını seyyidi’l-mürselîn şefî‘il-asât ve’l-müznibîn Muhammed habîbullah el-âlemîn sallallâhu aleyhi ve alâ âlihî ve sahbihî et-tayyibînin rûhuna hediye etmesi kaydıyla yevmî iki akçe verilmesini şart etti. Zâviye-i mezkûre odalarında kalan sâlih kimesnelere hergün huzûrunda sûre-i İhlâsı üç def‘a okuyup sevâbını vâkıfe-i mezbûrenin rûhuna hediye etmeleri kaydıyla yevmî yarım akçe verilmesini şart etti. Zâviye-i merkūme mescidinde kayyım olacak kimesneye sûre-i Fâtiha’yı bir def‘a ve sûre-i İhlâsı üç def‘a tilâvet edip sevâbını rûhuna hediye etmeleri kaydıyla yevmî bir akçe verilmesini şart etti. Mescid-i mezkûrda imâm olacak kimesneye huzûrunda Kur’ân-ı azîm ve Furkān-ı kerîm’den bir cüz’ okuyup sevâbını merhûme Fâtıma Hâtun bt. Abdi nâm annesinin rûhuna hediye etmek kaydıyla yevmî iki akçe şart etti. Mescid-i mezkûrda müezzin olacak kimesneye huzûrunda bir cüz’ okuyup merhûme Râbia Hâtun nâm ninesinin rûhuna hediye etmek kaydıyla yevmî iki akçe şart etti. Artan miktarın mütevellî-i mezbûr yediyle muhafaza edilip inde’l-ihtiyâc menzilin tamirine sarf edilmesini şart etti. Nezâret-i hasbiyyeyi, mezkûr şeyh, imâm ve müezzin ile birlikte cemî‘-i ahâlî-i mahalleye şart etti. Şurût-i mezkûreye ri‘âyet mürûr-i eyyâm ve a‘vâm ile mümkün olmazsa vakıf gelirinin fukarâ ve mesâkîn-i müslimîn ve müslimâta sarf edilmesini şart etti. Vâkıfe-i mezbûre menzil-i mezbûru mütevellî-i mezkûra teslîm etti. Mütevellî de tesellüm ve kabz edip sâir mütevellîler evkāfta tasarruf ettikleri gibi tasarruf eyledi. Teslîm, tesellüm ve tasarrufu hâkim huzûrunda ikrâr etti. Hâl bu minvâl üzre iken vâkıfe-i mezbûre İmam-ı A‘zam Ebû Hanîfe Numan b. Sâbit el-Kûfî’nin kavline istinâden vakıfdan rücû‘ edip menzil-i merkūmun mülkiyyetine istirdâdını taleb etti. Mütevellî-i mezkûr, eimme-i kibârın re’ylerine istinâden buna karşı çıkıp redden imtinâ‘ etti. Muhâsama ve mu‘âraza edip hâkimin huzûrunda murâfa‘a olunduklarında hâkim-i mûmâ ileyh eimme-i müctehidînin re’ylerine tevfîkan mütevellî cihetini tercihe lâyık görüp vakfın sıhhat ve lüzûmuna hükmetti. Vakf-ı mezbûr bu sûretle kimesne için tağyîri, tebdîli, ibtâli ve ta‘tîli câ’iz olmayacak şekilde sahîh, lâzım, müebbed ve müseccel hâle geldi. “Fe-men beddelehû ba‘de mâ sem‘ihî fe-innemâ ismuhû ale’l-lezîne yübeddilûnehû innallâhe semî‘un alîm. Ve ecrü’l-vâkıfe ale’llâhi’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm” Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’t-tâsi‘ aşere min şehri Ramazan el-mübârek sene isneteyn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Sofular zâviyesi şeyhi Şeyh Mustafa Efendi b. Cârullah eş-şehîr bi Beyânî, Kurşunlu Türbe zâviyesi şeyhi Şeyh Ali Efendi b. İskender, Mevlâna Abdülaziz Efendi b. Mehmed el-kādî, Dîvân-ı âlî kâtibi Abdülbâkī Çelebi b. Hasan, Mevlâna Hacı Mehmed Çelebi b. Mehmed el-kādî, Muharrem Halîfe b. Ebülkasım, Mehmed Halîfe b. Abdullah el-İmâm, Mevlâna Abdülkerim Efendi [b.] Ali el-müderris, Behrâm Bey b. Abdullah el-mütevellî, Ali Çelebi b. Murad el-cündî, Murad Bey b. Abdullah zırh ustası, Mehmed b. Hüsrev el-İmâm, Mehmed b. Yusuf kilerci, Abdurrahman b. Seyfullah el-müezzin, Mehmed b. Pîrî el-müezzin, Mustafa b. Abdullah, Hüseyin b. Abdullah er-reis, Mustafa b. Hasan et-tabîb, Yakub Ağa [b.] Abdülmennân, Ali b. Hızır el-kayyım, Memi b. Abdullah ve gayruhüm