.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadareti Mahkemesi 21 Numaralı Sicil (H. 1002-1003/M. 1594-1595)
cilt: 12, sayfa: 274
Hüküm no: 292
Orijinal metin no: [71a-2]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ölen Defterdâr Mehmed Efendi’nin kardeşi Ali Çelebi’yle müşterek menzillerinin Vezir Hasan Paşa’ya satıldığı

Bundan akdem atabe-i aliyye-i adâlet-ünvânda defterdâr olup vefât eden merhûm ve mağfûrun-leh Mehmed Efendi b. İbrahim’in li-ebeveyn karındaşı olup, hâlâ kayd-ı hayâtda olan mefharü’l-a‘yân Ali Çelebi ile alâ tarîki’l-münâsafa mülk-i müşterekleri olup mahmiye-i Kostantıniyye mahallâtından merhûm Ahmed Paşa-yı Fenârî mahallesinde vâki‘ iki muhavvatayı müştemil olup muhavvata-i dâhiliyesi üç bâb buyût-ı süfliye ve bir sofa-i tavîle ve hamam ve serdâb ve beş bâb buyût-ı ulviye ve bir kasr ve bir sofa-i kebîre ve matbah ve iki kenîfi hâviye ve muhavvata-i hâriciyesi beş bâb buyût-ı ulviye ve bir dîvânhâne ve cüneyne ve mahzen ve dört bâb buyût-ı ulviye ve kilâr ve kasr ve ıstabl ve üstünde yine dîvânhâne ve dört bâb ulviye ve üç bâb buyût ve iki bâb beyt-i ulvî ve iki mevzi‘de bi’r-i mâ ve fırın ve iki kenîf ve merhûm Mahmud Paşa Vakfı’ndan yılda elli akçe mukāta‘alı tûlü ve arzı yirmi zirâ‘ arzı müştemil etrâf-ı erba‘ası cennet-mekân ve kuds-i âşiyân merhûme Vâlide Sultan Hamamı’na ve Medîne-i Münevvere Vakfı’na ve Dergâh-ı âlî çavuşlarından Tercümanzâde ( ) mülküne ve kıdvetü’l-ekârim Defterdâr Mahmud Efendi mülküne ve merhûm Sinan Paşa-yı Atîk Vakfı’na ve tarîk-i hâs ve tarîk-i âma muttasıl olan mülk menzilden müteveffâ-yı mezkûr Mehmed Efendi’nin nısf hissesi irs-i şer‘î ile hâlâ vârisleri olan sulbî sagīr oğlu fahrü’l-mehâdîmi’l-kirâm Ahmed Çelebi’ye ve sulbiye kebîre kızı usvetü’l-mükerremât iklîletü’l-muhassenât Fâtıma Hâtun’a ve zevcesi umdetü’l-muhadderât Ayşe Hâtun bt. Pîr Mehmed Bey’e intikāl edip ve nısf-ı âharı karındaşı mezbûr Ali Çelebi’nin mülk-i mahzı olup müteveffâ-yı mezkûr Mehmed Efendi’nin menzil-i mersûmdan zikr olunan hissesi verese-i mezkûresi beynlerinde cümle yirmi dört sehim olup sihâm-ı mezbûreden sagīr oğlu mezkûr Ahmed Çelebi’nin hissesi on dört sehim olup ve kızı mezbûre Fâtıma’nın hissesi yedi sehim olup ve zevcesi mezbûre Ayşe’nin hissesi üç sehim olup, lâkin menzil-i merkūm harâba müşrif olup rey‘i me’ûnetine vefâ etmeyip ve zarûret-i nafaka olduğundan mâ‘adâ müteveffâ-yı mezbûrun zevci merkūme Ayşe’ye mehr-i müeccelinden altmış bin akçe deyni sâbit olup ve Fâtıma nâm bir hâtuna dahi cihet-i karzdan kırk bin akçe deyni zuhûr edip ve sâirden ba‘zı kimesneye dahi düyûn-ı müteferrikası mütehakkıka olup ve mezbûrun terekesinden menkūl kısmı olan düyûnuna vefâ etmeyip [71b] ve bunlardan gayri zarûret-i kısmet olup taksîm olunduğu takdîr üzre cem‘îsi intifâ kaldığı mütehakkık olup, mezbûr Ali Çelebi dahi zikr olunan nısf hissesin bey‘a râzı olup minvâl-i mebsût ve mukarrer üzre menzil-i mesfûru bey‘ lâzım oldukda, menzil-i mezkûrun cümlesi mirâren beyne’t-tâlibîn ve kirâren lede’l-râgıbîn nidâ etdirilip, bi’l-âhire on üç bin üç yüz otuz üç sikke-i flori ki Osmânî hesâbınca her biri yüz yirmi akçeden cem‘an on altı kere yüz bin akçeden kırk akçe nâkıs olur meblağ-ı mezbûrda, işbu sâhib-i kitâb-ı sıhhat-nisâb hazret-i celîlü’l-mikdâr ve cenâb-ı cemîlü’l-âsâr sâhib-i âyât-ı devlet-i garrâ nâsıb-i râyât-ı çeşm-i zehrâ menât-ı mekālîd-i umûr müdebbir-i mühimmât-ı cumhûr kāmûs-ı ibâd-ı ma‘delet nâmûs-ı esrâr-ı sultân düstûr-ı mufahham vezîr-i mükerrem Hasan Paşa hazretlerinde karâr edip bu bahâda cemî‘-i nâsın rağbeti munkatı‘a olup bundan ziyâde bir habbe verir kimesne olmayıp ve semen-i merkūm menzil-i mersûmun değer bahâsı idiği erbâb-ı ebniye ve sukûfdan nice ehl-i vukūf kimesneler ihbârıyla zâhir ve bâhir olmağın, sâlifü’z-zikr Ali Çelebi kendi kıbelinden asâleten ve sagīr-i mezbûr Ahmed Çelebi kıbelinden vesâyeten ve yine Dergâh-ı âlî müteferrikalarından kıdvetü’l-emsâl ve’l-a‘yân Mehmed Çelebi b. Abdi Çelebi ve müteveffâ-yı mezkûrun kızı merkūme Fâtıma Hâtun ve zevc[es]i mezkûre Ayşe Hâtun taraflarından menzil-i mezkûr hisse-i mu‘ayyenelerin bey‘ ve semen-i ma‘lûmunu kabza vekîl-i şer‘î oldukdan sonra vekâleten meclis-i şer‘-i metînü’l-bünyân ve mahfil-i dîn-i menî‘ü’l-erkâna hâzırân olup müşterî-i müşârun-ileyh Hasan Paşa hazretleri taraflarından menzil-i mezkûrun cümlesin semen-i merkūm-ı mu‘ayyeni ile iştirâ ve kabz ve def‘-i semene vekîl-i nebîl olup, vekâlet-i mahkiyyesi hasm-ı câhid mahzarında mefharü’l-a‘yân Ahmed Çavuş b. Abdülmennân ve Mehmed Çavuş b. Mîr Ağa şehâdetleriyle sâbite olan zübdetü’l-eşrâf ve’l-a‘yân Mehmed Bey b. Abdurrahman el-müteferrika mahzarında tav‘an ikrâr ve i‘tirâf edip menzil-i sâlifü’l-beyân âmme-i tevâbi‘ ve levâhık ve kâffe-i merâsim ve merâfıkıyla sâbıkda beyân olunduğu üzre harâba müşrif olup hâsılı meremmetine ve rey‘i me’ûnetine vefâ etmeyip ve zarûret-i nafaka ve zarûret-i deyn ve zarûret-i kısmete binâen vekîl-i mezbûr Mehmed Bey’e meblağ-ı mu‘ayyen-i mersûm on üç bin üç yüz otuz üç sikke-i floriye bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile bi’l-asâle ve bi’l-vesâye ve bi’l-vekâle bey‘ eyledik deyüp vekîl-i mezbûr Mehmed Bey menzil-i sâbiku’l-beyânı müvekkil-i müşârun-ileyh Hasan Paşa hazretleri için semen-i mezbûr ve nakd-i ma‘dûd-ı mastûr ile iştirâ eyledim dedikde, mezkûr Ali Çelebi menzil-i merkūmdan mülk-i mahzı olan nısf hissesi mukābelesinde meblağ-ı mezkûr ve semen-i mesfûrun nısfı ki altı bin altı yüz altmış altı buçuk sikke-i floridir kendi nefsi için asâleten ve vasîleri olduğu sagīr-i mezbûr Ahmed Çelebi’nin nısf-ı âhardan zikr olunan on dört sehim hissesi mukābelesinde üç bin sekiz yüz yetmiş sekiz aded sikke-i flori ve bin iki yüz seksen sekiz aded fıddî-i Osmânî akçe ve yüz altmış sekiz fülûs sagīr-i mezbûr için vesâyeten kabz ve tesellüm edip ve vekîl-i mezbûr Mehmed Çelebi dahi müvekkilesi merkūme Fâtıma’nın yedi sehim hissesi mukābelesinde mezbûreye îsâl için bin dokuz yüz otuz dokuz aded sikke altun ve altı yüz kırk dört aded fıddî-i Osmânî akçe ve seksen dört aded fülûs ve diğer müvekkilesi mesfûre Ayşe’nin üç sehim hissesinden bedel sekiz yüz otuz bir aded denânîr-i meskûke-i safrâ ve iki yüz yetmiş altı aded derâhim-i Osmâniye-i beyzâ ve otuz altı aded fülûs-ı râyice-i hamrâ kabz ve tesellüm eyledik dediklerinde, müşârun-ileyh Hasan Paşa taraflarından def‘-i semen ve kabz-ı mebî‘a vekîl olan sâlifü’z-zikr Mehmed Bey dahi bi’l-muvâcehe meclis-i şer‘-i aliyyü’l-mikdârda mebî‘-i mezbûru vekâleten kabz ve tesellümüne ikrâr ve i‘tirâf ve mukırrân-ı mezbûrânı ikrâr-ı meşrûhunda vicâhen ve şifâhen tasdîk ve tahkīk edip, vâki‘-i hâli gıbbe’s-suâl ketb olundu. Tahrîren fî evâili Safer sene selâse ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Ahmed b. Abdullah, Hasan b. Abdullah, Mustafa b. Yusuf, Mehmed b. eş-Şeyh Nazar el-hatîb, Mehmed b. el-Hâc Mehmed, Hasan Çelebi b. Murad.