.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 40 Numaralı Sicil (H. 1033-1034 / M. 1623-1624)
cilt: 46, sayfa: 167
Hüküm no: 152
Orijinal metin no: [28b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Kabasakal mahallesinde olup vakfiyyeti tartışılan menzilin Yusuf Ağa b. Abdullah tarafından vakfedildiğinin tesbit olunduğu

Bundan akdem Harem-i muhterem-i Sultânîde odabaşı olup mahmiye-i Kostantiniyye’de Ayasofya kurbünde Kabasakal mahallesinde mütemekkin olan Yusuf Ağa b. Abdullah nâm tavâşînin evkāfına bi’l-fi‘il mütevellî << olup âti’z-zikr olan menzile vâzı‘u’l-yed olduğu nehc-i şer‘î üzere sâbit olan fahrü’l-eşbâh Yusuf Bey b. Abdullah mahzarında>> olan Ali Bey b. Hüseyin nâm cündî Dîvân-ı âlî -dâme mahfûfen bi’l-me‘âlîde- mahfil-i şer‘-i hatîrde mahmiye-i mezbûrede merhûme Emine Hatun Vakfı’na bi’l-fi‘il mütevellî olup âti’z-zikr olan menzile vâzı‘u’l-yed olduğu nehc-i şer‘î üzere sâbit olan fahrü’l-eşbâh Yusuf Bey b. Abdullah mahzarında üzerine takrîr-i da‘vâ edip hâlâ mütevellî-i mezbûrun yedinde olup mahmiye-i mezkûrede Karabaş mahallesinde vâkı‘ tarafeyni Cafer Beşe b. Abdullah mülkü ile el-Hâc Receb b. Abdullah mülküne ve tarafeyn-i âhareyni merhûm-ı mağfiret-nişân Sultan Bâyezid Hân hamamının külhanı ile tarîk-i âmma müntehî olup dört beyt-i süflâyı ve iki beyt-i ulvî ve bir su kuyusunu ve kenîfi müştemil olan menzil müşârun-ileyh Yusuf Ağa’nın mülkü olup bin bir senesi şehri Saferü’l-muzafferinde menzil-i mezbûru vakf-ı sahîh-i şer‘î ile vakfedip gallesini eczâʼ-i şerîfe tilâveti mühimmâtına şart ve ta‘yîn edip ve li-ecli’t-tescîl mütevellî nasb eylediği İskender Efendi nâm kimesneye teslîm edip ol dahi kabz ve tesellüm eyledikden sonra ol zamanda Rumeli kazaskeri olan a‘lemü’l-ulemâʼi’l-mütebahhirîn merhûm Molla Ahmed Efendi b. Ruhullah el-Ensârî huzûruna hâzır olup vâkıf-ı mezbûrdan rücû‘ ve istirdâd bâbında niza‘ ve cânib-i mütevellîden imtinâ‘ vâkı‘ oldukdan sonra hâkim-i müşârun-ileyh âlimen bi’l-hilâf vakf-ı mezbûrun sıhhat ve lüzûmuna hükmedip menzil-i mezbûr vakf-ı sahîh-i lâzım-ı müseccel iken mütevellî-i mezbûr bi gayr-i vech-i şer‘î vaz‘-ı yed edip tasarruf eder kasr-ı yedine tenbîh olunmak taleb ederin deyü kelimât-ı meşrûhasına mutâbık ve müdde‘âsını nâtık müşârun-ileyh Molla Ahmed Efendi unvânıyla mu‘anven ve hatemi ile mahtûm ve târîh-i mezbûr ile müverrah ve mersûm kitâb-ı vakf ibrâz eyledikde gıbbe’s-suâl mütevellî-i mezbûr Yusuf Bey cevâb verip menzil-i mezbûr müşârun-ileyh Yusuf Ağa’nın mülkü olup ba‘de vefâtihî vârisi olmamağla terekesi Beytü’l-mâle kabz olunmağın menzil-i mezbûru sâbıkā emîn-i beytü’l-mâl olan Mehemmed Ağa b. Turhan nâm sipâhî İsmail b. Mahmud nâm sipâhîye otuz sekiz bin fıddî akçeye bey‘ edip ol dahi kendi malıyla nefsi içün iştirâ ve kabz ve def‘-i semen edip ol dahi bana otuz yedi bin akçeye bey‘ edip ben dahi ber-mûceb-i şartı vâkıfe-i mezbûre akāra tebdîl etmek içün vakf-ı mezbûr nükūdundan meblâğ-ı mezkûr ile vakfa ilhâk içün iştirâ eyledim nehc-i mastûr üzere merkūm Yusuf Ağa hâl-i sıhhat ve hayâtında vakfeylediğini bilmem deyü inkâr edicek gıbbe’l-istişhâd udûl-i Müslimînden yaycıbaşı olan Mahmud Bey b. Ferhad ve hâssa sakalardan el-Hâc Ali b. Abdullah ve Süleyman Çavuş b. Abdülmennân li-ecli’ş-şehâde hâzırûn olup fi’l-vâkı‘ menzil-i mezbûru mâliki olan müşârun-ileyh Yusuf Ağa hâl-i sıhhat ve hayâtında bin bir senesi şehri Saferi’nde vakf-ı sahîh ile vakfedip gallesini eczâʼ-i şerîfe tilâveti mühimmâtına şart ve ta‘yîn edip ve li-ecli’t-tescîl mütevellî ta‘yîn eylediği merkūm İskender Efendi’ye teslîm edip ol dahi kabz ve tesellüm eyledikden sonra ol zamanda Rumeli kazaskeri olan müşârun-ileyh Molla Ahmed Efendi huzûruna ikisi dahi hâzır olup vâkıf-ı mezbûrdan rücû‘ ve istirdâd bâbında nizâ‘ ve cânib-i mütevellîden imtinâ‘ vâkı‘ oldukdan sonra hâkim-i müşârun-ileyh dahi sıhhat ve lüzûmuna hükmeyledi menzil-i mezbûr müşârun-ileyh Yusuf Ağa’nın nehc-i muharrer üzere vakf-ı sahîh-i lâzım-ı müseccelidir bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde şehâdetleri ba‘de ri‘âyeti şerâʼiti’l-kabûl makbûle ve rütbe-i i‘tibâr ve kabûle mevsûle olup mûcebiyle menzil-i mezbûrun vakfiyyetine hükmolundu.

Tahrîren fî-evâhiri şehri Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene selâse ve selâsîn ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Umdetü erbâbi’t-tahrîr ve’l-kalem Abdî Efendi kâtib-i Dîvân-ı hümâyûn, kıdvetü erbâbi’l-ilm ve’s-sa‘âde Hasan Efendi b. Osman kâtib-i Dîvân-ı hümâyûn, umdetü’l-emâsil ve’l-ekâbir Mustafa Ağa b. Ahmed ez-zaʼîm, fahrü’l-akrân Ahmed Ağa b. reîsü’l-muhzırân, fahrü’l-eimme-i mevlânâ Ali Efendi b. Hasan, zahrü’l-akrân Ali Bey b. Abdullah el-cündî, Abdullah Bey b. Ali el-cündî, Hasan Halîfe b. Mehmed el-imâm, Basri b. Abdullah, Süleyman b. Abdullah, Osman b. Abdullah, Hacı Mahmud b. İsa ve gayruhüm.