.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 40 Numaralı Sicil (H. 1033-1034 / M. 1623-1624)
cilt: 46, sayfa: 331
Hüküm no: 354
Orijinal metin no: [69a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ayşe bt. Abdullah’ın terekesinin yarısına el koyan Beytülmâl Emini Murad Ağa’nın varis Numan Çelebi’ye miras malını iadesi

Medîne-i Rodoscuk’da İbrahim Bey mahallesinde işbu bâ‘isü’l-kitâb Numan Çelebi b. el-merhûm Süleyman Efendi b. Memi Reis b. İbrahim Dîvân-ı âlî -dâme mahfûfan bi’l-me‘âlîde- Mahmiye-i Galata ve tevâbi‘inde vâki‘ beytü’l-mâli emîni olup mahmiye-i mezbûre tevâbi‘inde kasaba-i Kasımpaşa’da müteveffât olan Âişe bt. Abdullah nâm hatunun zevci Memi Kapudan’dan gayri vârisi olmamak zu‘miyle terekesinin nısfına vaz‘-ı yed eden fahrü’l-akrân Murad Ağa b. Abdülmennân tarafından vech-i âtî üzere husûmete vekîl olup vekâleti nehc-i şer‘î üzere sâbite olan fahrü’l-cüyûş Mehmed Çavuş b. ( ) nâm kimesneyi mahfil-i kazâya ihzâr ve üzerine takrîr-i da‘vâ edip müteveffât-ı mezbûre Âişe Hatun Receb Reis b. İbrahim nâm müteveffânın mu‘takası olup ve ben mezkûr Receb Reis’in li-ebeveyn karındaşı Memi Reis b. İbrahim nâm kimesnenin oğlu merhûm Süleyman Efendi’nin sulbî oğlu olmağla müteveffât-ı mezbûrenin usûbet-i nesebiyye tarîkiyle vârisi olup verâseti bana ve zevci mezkûr Memi Kapudan‘a münhasıra iken hîn-i vefâtında ben hâzır olmamağın emîn-i mezbûr terekesinin nısfına vaz‘-ı yed eylediğini istimâ‘ eylediğimde ben dahi vech-i mezkûr üzere müteveffât-ı mezkûrenin usûbet-i nesebiyye tarîkiyle vârisi olup verâseti bana ve zevci merkūm Memi Kapudan’a münhasıra olduğunu medîne-i Roduscuk’da bi’l-fi‘l nâibü’ş-şer‘olan Mevlânâ Hasan Efendi b. Abdullah huzûrunda el-Hâc Şaban b. Eflatun b. Ömer ve el-Hâc Mehmed Reis b. Mustafa b. Ahmed şehâdetleriyle isbât edicek nâib-i mezkûr dahi yedime hat ve hatemini müştemil kitâb-ı nakli vermişdir nazar olunup emîn-i mezkûrun kasr-ı yedine tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde kelimât-ı meşrûhasına mutâbık ve müdde‘âsını nâtık bin otuz üç senesi şehr-i Şevvâli’l-mükerreminin on ikinci târihiyle muvarrah ve nâib-i merkūmun hat ve hatemini müştemil kitâb-ı nakli îrâd edip kitâb-ı merkūm vekîl-i mezbûr muvâcehesinde feth ve kırâat olundukdan sonra gıbbe’s-suâl vekîl-i mezbûr emîn-i mersûm müteveffât-ı mesfûrenin terekesinin nısfına vaz‘-ı yed eylediğini i‘tirâf edip vürûd-ı kitâb-ı mersûmu inkâr eyledikde gıbbe’l-istişhâd zeyl-i kitâb-ı mezkûrda beyne şuhûdi’t-tarîk isimleri mastûr olan müslimînden Ömer Çelebi b. Mustafa el-müsta‘id ve Mustafa b. Mehmed li-ecli’ş-şehâde hâzırân olup fi’l-vâki‘ kitâb-ı merkūm nâib-i mezbûrun meclisinde vârid olup bizim huzûrumuzda imzâ ve mühürleyip bizi imzâ ve hatemine işhâd eyledi zeylinde olan hat ve hatm nâib-i mezkûrundur bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olup mûcebiyle hüküm olundukdan sonra emîn-i mezkûrun kasr-ı yedine tenbîh olundu.

Hurrire fî-evâsıtı şehri’l-Muharremi’l-harâm li-sene erba‘a ve selâsîn ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Çavuş b. ( ), Ahmed Ağa b. ser-muhzırân, İbrahim Ağa b. ser-muhzırân-ı Anadolu, Mustafa Beşe b. ( ) ve gayruhüm.