.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 40 Numaralı Sicil (H. 1033-1034 / M. 1623-1624)
cilt: 46, sayfa: 349
Hüküm no: 366
Orijinal metin no: [73b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Tahta Minare mahallesinde Takyeci İbrahim Çavuş’un inşa ettiği caminin vaizi olan es-Seyyid Yakub Efendi’nin vakfa ait menzile müdahaleden men edilmesi

El-emrü kemâ fîhî harrerehü’l-fakīr Mehmed b. Abdülganî el-Kādî bi-askeri Rumeli -ufiye anhümâ-

Sebeb-i tahrîr-i kitâb budur ki,

Dârü’l-hilâfeti’s-seniyye mahmiye-i Kostantıniyye’de Topkapısı hâricinde Tahta Minare mahallesinde vâkı‘ merhûm Takyeci İbrahim Çavuş binâ eylediği câmi‘-i şerîfin bi’l-fi‘il vâ‘izi olup husûs-ı âti’z-zikri da‘vâya cânib-i şer‘den meʼzûn olan umdetü’s-sâlihîn eş-Şeyh es-Seyyid Yakub Efendi b. es-Seyyid İbrahim mahfil-i şer‘-i hatîrde zikr olunan câmi‘-i şerîfin vakfına hâlâ mütevellî olup menzil ilâ yevmi’d-dîn vakf-ı mezbûrdan olmak üzere tevliyeti hasebiyle el-ân vâzı‘u’l-yed olduğu nehc-i şer‘î üzere sâbit olan bâ‘isü’l-kitâb zahrü’l-akrân el-Hâc Bekir Bey b. Abdülmennân nâm bevvâb-ı sultânî muvâcehesinde takrîr-i da‘vâ edip hâlâ mütevellî-i mezbûrun yedinde olup mahalle-i merkūmede vâkı‘ tarafeyni Cafer Ağa mülkü ile Hasan Subaşı mülküne ve tarafeyn-i âhareyni Karabey demekle ma‘rûf kimesne mülkü ile ba‘zan tarîk-i âm ve ba‘zan Gülizar Hatun Vakfı’na müntehî ve muhavvata-i dâhiliyyesi üç beyt-i süflîyi ve dört beyt-i ulvîyi ve dört sofayı ve bir hammâmı ve bir su kuyusunu ve eşcâr-ı müsmire-i mütenevi‘ayı ve muhavvata-i hâriciyyesi bir beyt-i süflîyi ve beş beyt-i ulvîyi ve dört sofayı ve bir ıstablı ve bir su kuyusunu muhtevî olan menzil mukaddemâ vâkıf-ı mezbûrun mülkü olup bundan akdem bin yirmi üç senesinde menzil-i mezbûru vakf-ı sahîh-i müʼebbed ile vakf edip süknâsını câmi‘-i mezbûrda vâ‘iz olan kimesneye şart edip teslîm ile’l-mütevellî ve tescîl-i şer‘î olunup el-ân menzil-i mezbûrun süknâsı hakk-ı meşrûtum iken mütevellî-i mezbûr vaz‘-ı yed edip tasarrufuma mâni‘ olur, men‘ olunmak taleb ederin deyü takrîr-i meşrûhuna mutâbık ve târih-i mezbûr ile müverrah ve târih-i mezkûrde mahmiye-i mezbûrede kassâm-ı askerî olan Mevlânâ Ali Efendi b. Ömer imzâsıyla mümzâ ve hatemi ile mahtûm kitâb-ı vakf ibrâz eyledikte gıbbe’s-suâl mütevellî-i mezbûr dahi cevâb verip fi’l-hakīka menzil mahdûd-ı mezkûr müşârun-ileyh İbrahim Çavuş’un mülkü olup lâkin vâkıf-ı müşârun-ileyh bundan akdem bin on senesinde ba‘zı vücûh-ı hayrât-ı mu‘ayyene ve cihât-ı mübeyyene için mâlından iki yüz altmış bin fıddî akçe vakf-ı müseccel-i lâzım edip ve kitâb-ı vakfı nâtık olduğu üzere meblağ-ı mezbûr ile mahall-i rağbet ve i‘tibârda bir münâsib akār iştirâ olunup nukūd-ı mezkûre akāra tebdîl oluna deyü şart edip ve beni vakf-ı mezbûra mütevellî nasb u ta‘yîn etmeğin bin on bir senesi Zilka‘desi’nin evâilinde menzil-i mezbûru vâkıf-ı mezkûr bana iki yüz altmış bin fıddî akçeye izn-i hâkimü’ş-şer‘le bey‘ edip teslîm-i mebî‘ ve kabz-ı semen etmeğin menzil-i mezbûr nukūd-ı mezkûrenin bedel-i merkūm İbrahim Çavuş’un vakfı oldukdan sonra zikri sebk eden şehr-i Zilka‘de evâilinde iki sene tamâmına değin menzil-i mezbûru yılda yirmi altışar bin akçeden elli iki bin fıddî akçeye mezbûr İbrahim Çavuş’a îcâr ve teslîm edip ol-dahi istîcâr ve tesellüm eyledim deyü vech-i mezbûr üzere bey‘ u şirâyı ve ba‘dehû taraf-ı vakıfdan îcâr ve istîcârı nâtıka ve müdde‘âsına mutâbıka târih-i mezbûrda mahmiye-i mezkûrede kassâm-ı askerî olan Mevlânâ Mahmud Efendi b. Şeyhî ve hâlâ şeyhülislâm ve müfti’l-enâm olan a‘lemü’l-ulemâi’l-a‘lâm Esad Efendi hazretlerinin hatt-ı kabûl ve rakam-ı i‘tibârları ile mu‘anven sûret-i sicil ibrâz edicek, gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr ve akībe’l-istişhâd udûl-ı müslimînden ve sikāt-ı muvahhidînden takyeciler hırfetinin bi’l-fi‘il reîsleri olan zahrü’s-sâdât [74a] es-Seyyid Fazlullah Çelebi b. Hasan ve hırfet-i mezbûreden Mustafa Dede b. Mustafa ve İbrahim Çelebi b. Abdurrahman ve sipâh-ı zafer-penâh zümresinden Mirza Bey b. Ferhan ve vakf-ı mezbûra bi’l-fi‘il kâtib olan Hüseyin Çelebi b. İlyas ve Keyvan b. Abdullah li-ecli’ş-şehâde hâzırûn olup fi’l-vâkı‘ müşârun-ileyh kitâb-ı vakfı nâtık olduğu üzere gallesini ba‘zı vücûh-ı mu‘ayyeneye sarf olunmak için vakf ettiği meblağ-ı mezbûru mütevellîsi mahall-i i’tibârda bir münâsib akāra tebdîl ede deyü şart edip ve meblağ-ı mezbûr istiğlâl ve istirbâh için mütevellî-i merkūm yedine teslîm olunmak ile mütevellî-i mezbûr dahi târih-i mezkûrda vâkıf-ı mezbûrdan menzil-i mesfûru meblağ-ı merkūm mukābelesinde vakf olmak üzere mezbûr İbrahim Çavuş’tan iki yüz altmış bin vakf [fıddî] akçe ile iştirâ ve tesellüm edip ve mâl-ı vakf olan meblağ-ı mezbûru izn-i hâkimü’ş-şer‘le bâyi‘i olan vâkıf-ı mezbûr İbrahim Çavuş’a def‘ ve teslîm eyledikden sonra zikri sebk eden şehr-i Zilka‘de evâilinden iki sene tamâmına değin menzil-i mezbûru yılda yirmi altışar bin akçeden elli iki bin akçeye müşârun-ileyh İbrahim Çavuş’a îcâr ve teslîm edip ol dahi istîcâr ve tesellüm eyledi, hâlâ menzil-i mezbûr târih-i mesfûr bin on bir senesinden beri vakf olan meblağ-ı mezkûrdan bedel ve ba‘de’l-îcâr gallesi meblağ-ı merkūm gallesinden ta‘yîn olunan masârıfa sarf olunmak üzere vakıfdır, bu husûsa şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyü mazmûn-ı sicill-i merkūma mütâbık ve muvâffık edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olup müdde‘î-i mezbûr eş-Şeyh es-Seyyid Yakub Efendi vech-i mübeyyen üzere da‘vâsından men‘ olundu.

Tahrîren fî-evâhiri Şevvâli’l-mükerrem li-sene selâse ve selâsîn ve elf min-hicreti’n-Nebeviyye -aleyhi efdalü’t-tahiyye-

Şuhûdu’l-hâl: Zahrü’l-akrân Ahmed Ağa b. Receb Reîsü’l-muhzırîn, aynü’l-a‘yân Cafer Bey b. Mehmed el-bevvâbü’s-sultânî, umdetü kuzâti’l-İslâm Mevlânâ Nuh Efendi b. Hasan el-Bursevî, fahrü’l-müdderrisîn Mevlânâ Mustafa Efendi b. Hüseyin, Mahmud Ağa b. Abdülmennân, Dilâver Bey b. Abdullah, Derviş Çelebi b. Abdullah, el-Hâc Abbas b. İbrahim el-muhzır, el-Hâc Mahmud b. İsa el-muhzır, Mehmed Çelebi b. el-Hâc Şücâ‘ el-Bursevî, Mehmed Çelebi b. Ömer eş-şehîr be-Bakkālzâde, Mehmed Bey b. Mustafa, Nuh b. Aslan.