.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadareti Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1042-1043/M. 1633)
cilt: 14, sayfa: 238
Hüküm no: 253
Orijinal metin no: [49b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefat eden Mehmed’e ait ev ve tarlaların Muslihiddin Ağa’ya satılarak mirasçılar arasında bölüşüldüğü

Havâss-ı Kostantıniyye muzâfâtından Küçükçekmece nâhiyesine tâbi‘ Kaltekāle nâm karyede sâkin iken bundan esbak vefât eden Mehmed nâm kimesnenin verâseti, zevce-i metrûkesi Fâtıma Hâtun bt. Abdullah ve sulbiye sagīre kızı Aişe’ye münhasıra olduğu şer‘an mütehakkık oldukdan sonra mezbûre Fâtıma Hâtun sadriye sagīre kızı mezbûre Aişe’nin tesviye-i umûru için cânibi şer‘-i hatîrden mansûbe vasîsi olduğu hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûrunda sâbit ve zâhir oldukdan sonra mezkûre Fâtıma Hâtun kendi tarafından asâleten ve sagīre-i mersûme tarafından vesâyeten mahfil-i kazâda, sâbıkan yeniçeriler kethüdâsı olan işbu sâhibü’l-kitâb umdetü’l-emâcid ve’l-ekârim câmi‘i’l-mehâmid ve’l-mekârim Muslihiddin Ağa b. ( ) tarafından ikrâr-ı âti’z-zikri tasdîka vekîl olup, Ramazan Efendi b. Süleyman el-Müderris ve el-Hâc Mahmud Efendi b. Seydî el-İmâm şehâdetleri ile şer‘an vekâleti sâbite olan fahrü’l-eşbâh Sinan Beşe b. Abdullah mahzarında asâleten ve vesâyeten bi tav‘ihâ ikrâr ve i‘tirâf edip, mûrisimiz müteveffâ-yı mersûmdan bi hasebi’l-irsi’ş-şer‘î bana ve sagīre-i mersûmeye intikāl eden emlâkden karye-i mezkûrede vâki‘ lede’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd ulvî ve süflî üç bâb odaları ve samanlığı ve bi’r-i mâyı ve eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmireli hadîkayı ve muhavvatayı müştemil çiftlik demekle ma‘rûf menzilini, müteveffâ-yı mersûmun karye-i merkūmede vâki‘ Kadri Beşe b. ( ) vakfına müsbet üç bin akçe deyni ve sagīre-i mersûmenin zarûret-i nafakası olmakla sûk-ı sultânîde mezâd ettirip ragabât-ı nâs münkatı‘a oldukdan sonra müvekkil-i mûmâ-ileyh Muslihiddin Ağa semen-i mislinin za‘fı ile tâlib olmağın sâlifü’z-zikr menzili cemî‘ tevâbi‘ ve levâhıkı ile mûmâ-ileyh Muslihiddin Ağa’ya tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî bey‘-i bât-ı sahîh-i şer‘î ile on beş bin fıddî râyic fi’l-vakt akçeye asâleten ve vesâyeten bey‘ edip ol dahi iştirâ ve kabûl eyledikden sonra yine sâlifü’z-zikr karye sınırında vâki‘ lede’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd on üç kıt‘a tarlaların hakk-ı tasarrufu nısfı benim ve nısf-ı âharı sagīre-i mersûmenin yedinde olup, lâkin sagīre-i mersûmenin zarûret-i nafakası olmağın zikri mürûr eden üç kıt‘a tarlaların hakk-ı tasarrufunu sâhib-i arz ma‘rifetiyle müvekkil-i mûmâ-ileyh Muslihiddin Ağa’ya on beş bin akçe mukābelesinde tefvîz edip, ol dahi tefevvuz ve kabûl eyledikden sonra mârrü’z-zikr menzilin semeni olan meblağ-ı mastûr on bin akçeyi ve mukābele-i tefvîzde olan meblağ-ı mesfûr on beş bin akçeyi cem‘an otuz bin mezbûru’n-na‘t akçeyi asâleten ve vesâyeten mûmâ-ileyh Muslihiddin Ağa yedinden bi’t-tamâm ahz ve kabz edip, zikr olunan emlâk ve arâziyi mahallinde kabza mûmâ-ileyh Muslihiddin Ağa’yı taslît eyledim dedikde mukırra-i mersûmenin asâleten ve vesâyeten cârî olan ikrârın vekîl-i merkūm Sinan Beşe vicâhen tasdîk eyledikden sonra karye-i mezbûrede sâkin Mustafa b. Abdullah ve zevcesi mezbûre Fâtıma Hâtun mahfil-i kazâda vekîl-i mersûm Sinan Beşe mahzarında her biri ikrâr ve takrîr-i kelâm edip, sâlifü’z-zikr on kıt‘a tarlarlada hâlâ hasadının salâhı zâhir olmuş mer‘î ve müşâhed olup mülkümüz olan kasîli dahi müvekkil-i mûmâ-ileyh Muslihiddin Ağa’ya fıddî râyic fi’l-vakt on bin akçeye bey‘-i kat‘î ile bey‘ edip, ol dahi iştirâ ve kabûl eyledikden sonra semeni olan meblağ-ı mezkûr on bin akçeyi dahi mûmâ-ileyh yedinden bi’t-tamâm ahz ve kabz eyledik dediklerinde, gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fi’l-yevmi’l-ışrîn min Zilka‘deti’ş-şerîfe [50a] li sene isneteyn ve erba‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Umdetü’l-müderrisîni’l-kirâm Abdullah Efendi b. Süleyman, Hüseyin Efendi b. ( ) el-kadı, el-Hâc Abdülkerim b. Ali el-kayyum, Kasım Beşe b. Nasuh er-Râcil, el-Hâc Mustafa Bey b. ( ) bevvâb-ı sultânî, İbrahim Bey b. ( ) suyolcu, İbrahim b. Abdullah, Mustafa b. Ahmed, Hasan Çelebi b. Mehmed, Ali Çelebi b. Derviş, el-Hâc Mehmed b. Abdullah, Behrâm b. Abdullah ve gayruhüm.