.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 106 Numaralı Sicil (H. 1067-1069 / M. 1656-1658)
cilt: 50, sayfa: 119
Hüküm no: 44
Orijinal metin no: [8b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hasan Ağa b. Mustafa’nın merhum Mehmed Ağa b. Ali’nin zimmetinde kalan akçe alacağının varisleri tarafından terekesinden ödenmesi

Sâbıkā Rumeli beylerbeyisi olup cezîre-i Girid muhâfazasında iken vefât eden merhûm Küçük Hasan Paşa mütesellimi olan Hasan Ağa b. Mustafa tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl-i sâbitü’l-vekâlesi olan zahrü’l-a‘yân Ali Efendi b. Hüseyin meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzimü’t-tevkīrde müteveffâ-yı mûmâ-ileyh Hasan Paşa’nın mirahoru olup Vilâyet-i Anadolu’da Merzifon kasabası ahâlîsinden iken vefât eden Mehmed Ağa b. Ali’nin li-ebeveyn karındaşı ve sulbî sagīr oğlu Mehmed’in tesviye-i umûru için kıbel-i şer‘den mansûb vasîsi olup terekesine vâzı‘u’l-yed olan Mustafa Beşe mahzarında üzerine takrîr-i da‘vâ edip müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Ağa’ya hâl-i hayâtında meblağ-ı âti’z-zikri müvekkilim mezbûr Hasan Ağa tarafından ikrâza vekâletim hasebiyle medîne-i Sofya’da yüz bin akçe ve mahmiye-i İstanbul’da kırk bin akçe ki cem‘an müvekkil-i mezkûr Hasan Ağa mâlından yüz kırk bin fıddî râyic fi’l-vakt akçe ikrâz ve teslîm edip ol dahi meblağ-ı mezkûr yüz kırk bin akçeyi iki def‘a yedimden iktirâz ve kabz ve tesellüm eyleyip kable’l-îfâ vefât etmekle meblağ-ı mezkûr zimmetinde kalmışdı hâlâ vasî-i mezbûrdan suâl olunup tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan alıverilmesi matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vasî-i mezbûr Mustafa Beşe husûs-ı mezkûru bi’l-külliyye inkâr edicek müdde‘î-i mezbûr Ali Efendi’den müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ricâl-i Müslimînden olup Dergâh-ı âlî yeniçerilerinin onuncu ağa bölüğünde Ahmed Beşe b. Ömer ve yirmi beşinci ağa bölüğünde Mustafa Beşe b. Mehmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka vekîl-i mezbûr Ali müvekkil-i mezbûr Hasan Ağa mâlından müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Ağa’ya hâl-i hayâtında medîne-i Sofya’da bizim huzûrumuzda yüz bin akçe ve yine müvekkil-i mezbûr mâlından mahmiye-i İstanbul’da bizim huzûrumuzda kırk bin akçe ki cem‘an yüz kırk bin akçe ikrâz ve teslîm edip ol dahi yedinden iktirâz ve kabz ve tesellüm eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyu herbiri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde gıbbe ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra müdde‘î-i mezbûr Ali Efendi’ye zikrolunan yüz kırk bin akçeden müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Ağa’dan hâl-i hayâtında küllen ve bazen asâleten ve vekâleten ahz u istîfâ veya âhara havâle ve turuk-ı şer‘iyyeden bir tarîkle zimmetini ibrâ etmediğine yemîn teklîf olundukda ol dahi alâ vefki’l-mes’ûl yemîn billâhi’l-aliyyi’l-a‘lâ edicek meblağ-ı mezkûr yüz kırk bin akçeyi tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan edâ ve teslîme vasî-i mezbûr Mustafa Beşe üzerine ilzâm-ı şer‘î olunup mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Tahrîren fi’l-yevmi’l-hâdî aşer min şehri Ramazâni’l-mübârek li-sene seb‘a ve sittîn ve elf.

Şühûdü’l-hâl: Ahmed Beşe b. Abdülkerim, İbrahim b. Hüseyin, Çukadâr Osman Beşe, İsa Bey b. Ahmed, İsmail Çelebi b. Yunus ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.