Rumeli Sadâreti Mahkemesi 127 Numaralı Sicil (H. 1090-1091 / M. 1679-1680) cilt: 55, sayfa: 129 Hüküm no: 89 Orijinal metin no: [24a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Vefat eden Dahkî Mustafa Efendi’nin vasiyeti üzere azatlısı Abdüllatif b. Abdullah’a terekesinden 100 kuruş verilmesi
Mahmiye-i İstanbul’da Şeyh İbn Vefâ Meydânı kurbünde Mollagürânî Mahallesi’nde sâkin iken bundan akdem vedâ‘-ı âlem-i fânî eden merhûm Dahkî Mustafa Efendi b. Mirza’nın zâhirde vâris-i ma‘rûfu olmamak ile terekesi taraf-ı beytü’l-mâle âid olduğu müte‘ayyin oldukdan sonra müteveffâ-yı mezbûrun mu‘takı olup hayatında hizmetinde olan Abdüllatif b. Abdullah Dîvân-ı Hümâyûn-ı sa‘âdet-makrûnda ma‘kūd meclis-i şer‘de müteveffâ-yı mezbûrun terekesine bi’l-emâne vâzı‘u’l-yed olan câmi‘ü’l-emvâli’s-Sultâniye hâfızü’l-hazâini’l-Osmâniye hâlâ şıkk-ı evvel defterdârı olan Hasan Efendi mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip efendim müteveffâ-yı mezbûr Dahkî Mustafa Efendi hayatında bi-emrillâhi te‘âlâ kazâ-i nahb eylediğinde mâlından bana yüz esedî guruş verile deyü vasiyet ve musırrân alâ-îsâihî vefât etmekle meblağ-ı mezbûru müteveffâ-yı mezbûrun vasiyeti üzre mûmâ-ileyh Hasan Efendi’den taleb eylediğimde bana def‘ ü teslîmden imtinâ‘ eder suâl olunup meblağ-ı mezbûru müteveffâ-yı mezbûrun tereke-i vâfiyesinden bana teslîme mûmâ-ileyh Hasan Efendi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl ve akībe’l-inkâr müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden olup mahalle-i mezbûre sükkânından Mustafa b. Mehmed ve Mi‘mâr İlyas Mahallesi sükkânından Mehmed Çavuş b. Mehmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezbûra hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Dahkî Mustafa Efendi hayatında bizim huzûrumuzda bi-emrillâhi te‘âlâ kazâ-i nahb eylediğimde mâlımdan yüz esedî guruş mu‘takım mezbûr Abdüllatif’e verile deyü vasiyet ve musırrân alâ-îsâihî vefât etmişidi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle oldukdan sonra mûcebince meblağ-ı mezbûr [yüz] esedî guruşu müteveffâ-yı mezbûrun vasiyeti üzre tereke-i vâfiyesinden müdde‘î-i mezbûr Abdüllatif’e def‘ ve teslîme mûmâ-ileyh Hasan Efendi’ye tenbîh birle mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ aşer min-Zilhicceti’ş-şerîfe li-sene tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: es-Sâbıkūn.
|