.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 54 Numaralı Sicil (H. 1102 / M. 1691)
cilt: 20, sayfa: 362
Hüküm no: 441
Orijinal metin no: [76b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Mustafa b. Mehmed’in alacak iddiasının reddi

Mahmiye-i İstanbul’da Kâtib Murad mahallesinde sâkin Mustafa b. Mehmed nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde, işbu bâ‘isü’l-kitâb Mehmed b. Ömer ile zevcesi Fâtıma nâm hâtun mahzarlarında üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip, târih-i kitâbdan üç sene mukaddem mezbûrân Mehmed ve Fâtıma cihet-i karz-ı şer‘îden zimmetimde beş yüz guruş hakları olduğunu huzûr-ı hâkimü’ş-şer‘de da‘vâ ve ben dahi i‘tirâf etmekle, edâya hükm-i şer‘î lâhık ve meblağ-ı mezbûru benden bi’t-tamâm ahz u kabz etmişler idi. Lâkin ben ol hâlde cünûn-târî olup, zikr olunan i‘tirâfım cünûnum hâlinde olmağın, hâlâ suâl olunup mukaddemâ kendilerden makbûzum, bi tarîki’l-mudârebe olup karz olmamağla, mûceb-i şer‘îsi icrâ olunması matlûbumdur dedikde, gıbbe’s-suâl mezbûrân Mehmed ve Fâtıma cevâblarında, fi’l-hakīka müdde‘iye-i mezbûre mukaddemâ ikimiz beş yüz guruş ikrâz ve teslîm, ol dahi iktirâz ve kabûl edip üç sene mukaddem Dîvân-ı hümâyûn’da mezbûr ile murâfa‘a-i şer‘-i şerîf olup meblağ-ı mezbûru taleb eylediğimizde ber vech-i muharrer size cihet-i karz-ı şer‘îden beş yüz guruş zimmetinde lâzımü’l-edâ deyn olduğunu ikrâr ve i‘tirâf etmekle, edâya hükm-i şer‘î lâhık ve yedimize müte‘addid hücec-i şer‘iyye verilmekle şer‘an tahsîl ve bize teslîm olunmuşidi. Mezbûr Mustafa ol hâlde sahîhu’l-akl idi deyu def‘le mukābele ve müte‘addid hücec-i şer‘iyye ibrâz edip ve nazar olundukda, her birinin mazmûnu min külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhuna [mutâbık] bulunmağın, gıbbe’l-istintâk ve’l-inkâr mezbûrân Mehmed ve Fâtıma’dan sıdk-ı makāllerine beyyine taleb olundukda, udûl-i müslimînden olup mahmiye-i mezbûre Eskiimâret mahallesinde sâkin Ahmed Çelebi b. Musli ve İsmail Çelebi b. Mehmed nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd, fi’l-vâki‘ işbu müdde‘î-i mezbûr Mustafa târih-i mezbûrda müdde‘iyân-ı mezbûrân ile hîn-i murâfa‘a ve deyn-i mezbûru ikrârda sahîhu’l-akl idi. Biz bu husûsa bu vech-i üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyu her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde, gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın, mûcebiyle mezbûr Mustafa bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup, mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-ışrîn min Cumâdelâhire li sene isneteyn ve mi’e ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. Mustafa, İbrahim Çelebi b. Ahmed, İbrahim Çelebi. b. Mehmed, Ebûbekir b. Hasan, Mustafa b. Şaban.