.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 54 Numaralı Sicil (H. 1102 / M. 1691)
cilt: 20, sayfa: 393
Hüküm no: 483
Orijinal metin no: [84a-4]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Sultan Selim-i Evvel Vakfı mütevellisinin arazi ve gelir zabtı iddiasının reddi

El-emru hasbemâ yahvîhi Nemekahû ekallü’l-fakīr Sâlih b. Ömer el-me’mûr bi istimâ‘i hâzihi’l-kaziyye min kıbeli men-lehü’l-emr. Hilâl-i sütûrda mastûr da‘vânın mahallinde istimâ‘ ve fasl u hasmı için düstûr-ı mükerrem müşîr-i müfahham nâzım-ı nizâmü’l-âlem müdebbir-i umûr-ı cumhûru’l-enâm mü’essis-i bünyânü’d-devleti ve’l-ikbâl, müşeyyid-i erkânü’s-sa‘âdeti ve’l-iclâl, zahrü’l-fukarâ ve’l-mesâkîn, hâmî’z-zu‘afâ ve’l-mazlûmîn, şerefü’l-İslâm ve’l-müslimîn, mu‘înü’d-devleti ve’d-dîn, el-muhtas bi mezîdi inâyeti’l-meliki’l-mu‘în, hâlâ bâlâ-nişîn-i sadr-ı âlî-i hazret-i İbrahim Paşa -veffakahullâhu te‘âlâ li mâ yuhibbu ve mâ yeşâ- taraf-ı âlîlerinden ta‘yîn buyurulan mübâşir kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Bayram Ağa b. Abdülmennân -zîde kadruhû-yediyle bu abd-i dâ‘îlerine hitâben vârid olan fermân-ı vâcibü’l-imtisâle imtisâlen zeyl-i kitâbda mastûrü’l-esâmi müslimîn ile mahall-i nizâ‘da akd-i meclis-i şer‘ olundukda, işbu dârende-i fermân-ı hümâyûn merhûm ve mağfûrun-leh Sultan Selim-i Evvel -tâbe serâhu- [84b] evkāfına bi’l-fi‘il mütevellî olan kıdvetü’l-emâcid ve’l-ekârim Receb Ağa b. Abdullah -zîde kadruhû- nâm kimesne tarafından da‘vâ-yı âti’l-beyâna vekîl olup, Mehmed Bey b. Oruç ve Yusuf Bey b. Abdullah nâm kimesneler şehâdetleri ile vekâleti sâbite olan Ali Ağa b. Oruç nâm kimesne meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda, fi’l-asl evkāf-ı mezkûre arâzîsinden olup Akkirman ve Sarta kazâlarında vâki‘ arâzî-i mezkûre-i mahdûde üzerinde merkūm Kenan Paşa binâ ve ihdâs ettiriverdiği Tatarpınarı Kalesi’ne berây-ı masraf ve zevâ’idi evlâda meşrûtiyyet üzre alâ rağmihî? ettiği evkāf mütevellîsi ve sulbî oğlu kıdvetü’l-emâcid ve’l-a‘yân Bayezid Bey -zîde kadruhû- tarafından vekîl-i mezbûr Ali Ağa ile murâfa‘a ve müdâfa‘aya vekîl olup Mustafa Bey b. Zülfikar ve İbrahim Bey b. Abdullah nâm kimesneler şehâdetleriyle vekâleti sâbite olan Osman Ağa b. Mustafa nâm kimesne mübâşir-i mezbûr Bayram Ağa ma‘rifetiyle ihzâr ve mahzarında üzerine bi’l-vekâle takrîr-i da‘vâ ve bast ani’l-merâm edip, mezkûrân Akkirman ve Sarta kazâlarından vâki‘ fi’l-asl evkāf-ı mezkûrenin arâzî-i mahdûdesinden münâza‘un-fîhâ olan hudûdun evvelâ cânib-i şarkda Sancakdâr Nefes Ağa Tepesi demekle ma‘rûf tepeden Gülcüoğlu Yurdu demekle ma‘rûf harâbe yurd yeri dâhiline varınca, andan el-Hâc İbrahim Kışlası demekle ma‘rûf harâbe yurd yeri dâhiline varınca, andan kurbunda ve mukābilinde vâki‘ Karaburun demekle ma‘rûf bayırın altındaki fi’l-asl vilâyet-i Boğdan’dan Karadeniz’e cereyân eden nehr-i kebîre varınca ve nehr-i mezkûr sahrâda ve vakfeyn mâbeyninde cereyân etmekle ilâ a‘le’n-nihâye ki hudûd-ı mezkûra ve Hayreddin nâm müteveffânın harâb ve ma‘rûf âsiyâb-ı dakīk ocağına varıncadır deyu sınır ta‘yîn olunup, dere sıra deyu tasrîh olunmağın, nehr-i kebîr-i cârî-i mezkûrun şark cânibi merhûm [ve] mağfûrun-leh Sultan Selim-i Evvel -tâbe serâhu- evkāfına takrîr ve tesbît olunup ve garb cânibini Kenan Paşa Vakfı deyu ifrâz olunup, ilâ yevminâ hâzâ minvâl-i muharrer üzre zabt oluna gelmişken, hâlâ mûmâ-ileyh Bayezid’in ana kanâ‘at etmeyip, vakf-ı mezkûrun sûret-i defterde mastûr ve sınırnâme ile mahdûd ve mu‘ayyen kurâ ve arâzîsinden ba‘zı tegallüben zabt ve beher sene biner guruş kıymet eder mahsûlâtını gasben ahz u kabz edip, küllî gadr eder, suâl olunup şer‘le men‘ ü def‘ olunmak vekâlet-i mahkiyem hasebiyle taleb ederim dedikde, gıbbe’s-suâl vekîl-i mezbûr Osman Ağa cevâbında, fi’l-vâki‘ müvekkilim mûmâ-ileyh Bayezid Bey babası merhûm Kenan Paşa bundan akdem Akkirman ve Sarta kazâlarında vâki‘ Tatarpınarı Kalesi’ni müceddeden binâ ve ihdâs ettirdikde, kale-i mezbûre civârında ba‘zı kurâ ve arâzî kendiye temlîk ettirdip, ba‘dehû vâki‘ olan mahsûlâtı kal‘a-i mezbûre mesârifine sarf ve zevâ’idi evlâda meşrûta etmekle ahz u kabz eder, merhûm ve mağfûrun-leh Sultan Selim-i Evvel -tâbe serâhu- evkāfından olduğu ma‘lûmum değildir deyu münkir olucak, müdde‘î-i mezbûr Ali Ağa’dan da‘vâsına muvâfık ve kelimât-ı meşrûhuna mutâbık beyyine taleb olundukda, udûl-i ahrâr-ı müslimînin müsin ve ihtiyârlarından Akkirman Kazâsı’na tâbi‘ karye-i Hüseyin Ağa sükkânından Hâmidbây b. Mehmed ve karye-i Denizbay sükkânından Tolon Koca Sofi b. Ak Hüseyin nâm kimesneler ve zeyl-i vesîkada mastûrü’l-esâmi cemm-i gafîr ve cem‘-i kesîr li ecli’ş-şehâde hâzırûn bi’l-meclis olup isre’l-istişhâdi’ş-şer‘î, münkir-i mezbûr Osman Ağa muvâcehesinde her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye edip, nefsü’l-emr müdde‘î-i mezbûr Ali Ağa bi’l-vekâle iddi‘â eylediği arâzî-i mevsûfe fi’l-asl merhûm ve mağfûrun-leh Sultan Selim-i Evvel -tâbe serâhu- evkāfı arâzîsinden olup, lâkin merhûm Kenan Paşa ol arâzî-i mevsûfe üzerine bir tarîkle ihdâs-ı vakf edip hudûd ta‘yîn etmekle, evvelâ cânib-i şarkda Sancakdâr Nefes Ağa Tepesi demekle ma‘rûf tepeden Gülcüoğlu Yurdu demekle ma‘rûf harâbe yurd yeri dâhiline varınca, andan el-Hâc İbrahim Kışlası demekle ma‘rûf harâbe yurd yeri dâhiline varınca, andan kurbunda ve mukābilinde vâki‘ Karaburun demekle ma‘rûf bayırın altında ki fi’l-asl vilâyet-i Boğdan’dan Karadeniz’e cereyân eden nehr-i kebîre varınca ve nehr-i mezkûr sahrâda ve vakfeyn mâbeyninde cereyân etmekle ilâ a‘le’n-nihâye hudûd-ı mezkûra ve Hayreddin nâm müteveffânın harâb ve ma‘rûf âsiyâb-ı dakīk ocağına varıncadır deyu sınır ta‘yîn olunup, dere sıra deyu tasrîh olunmağın, nehr-i kebîr-i cârî-i mezkûrun şark cânibi merhûm ve mağfûrun-leh Sultan Selim-i Evvel -tâbe serâhu- evkāfına takrîr ve tesbît olunup ve garb cânibi Kenan Paşa Vakfı deyu ifrâz olunup, ilâ yevminâ hâzâ minvâl-i muharrer üzre zabt oluna geldiğini biliriz. Biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyu her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde, şehâdetleri ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye hayyiz-i kabûlde vâkı‘a oldukdan [85a] sonra mûcebiyle ba‘de’l-hükm, vakf-ı âhar cihet-i uhrâya vakf meşrû‘ olmadığı mahallinde musarrah olup, kütüb-i mu‘teberden Kadıhan’da ve Eşbâh-ı Nezâ’ir’de dahi, emrü’s-sultân innemâ yenfüzü izâ vâkafe’ş-şer‘ emrü’l-kadı lâ-yenfüzü illâ izâ vâkafe’ş-şer‘ meseleteyn-i şer‘iyyeteyn müsted‘âsınca, vekîl-i mezbûr Osman Ağa’nın müvekkili mûmâ-ileyh Bayezid Bey yedinde olan mülknâme ve evâmir ve hücec an-asl meşrû‘a olmayıp, bi’l-külliye memnû‘a olmağın bî-vech mu‘ârazadan men‘ ü def‘ olunup, hâzihi’l-vesîka alâ mâ hüve’l-hakīka bi’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fî evâili şehr-i Cemâziyelevvel li sene sitte ve seb‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Ali Efendi [b.] Sefer el-hatîbü’l-Câmi‘ [der]-karye-i Mehmed Ağa, Süleyman Efendi el-imâm be Câmi‘-i Denizbay?, Ahmed Efendi el-hatîb be câmi‘-i karye-i Bey, Diğer Ahmed Efendi el-hatîb be câmi‘-i karye-i Kırım Koca, Mustafa Efendi el-imâm be câmi‘-i karye-i Hân Ahmed, Rûşeniye? Ağa b. el-Hâc Himmet, Mehmed b. Emirşah an-karye-i Baysera, Hân Ali b. Ömer Sofi an-karye-i Baysera, Atay Ağa b. Dosaybay an-karye-i Kur[d]dere, Berdi Mehmed b. el-Hâc Mehmed an-karye-i Fener, Sultan Kulatalık b. Allahverdi, Sultan b. Çağanbay an-karye-i Denizbay?, Durak Sofi b. Şaban Ağa an-karye-i Eskimellay, Hasan Sofi an-karye-i Denizbay?, Cafer Efendi el-imâm be câmi‘-i karye-i Ahmed, Cumalı Sofi b. Can Molla an-karye-i Denizbay?, Timur b. Mehmed an-karye-i Hüseyin Ağa, el-Hâc Berdikul b. Ali an-karye-i Sarıgazer?, Hüseyin b. Eşmella an-karye-i Himmethac, el-Hâc Timur b. Abdülkerim an-karye-i Ahmed, Mehmed b. Mustafa an-Kurddere, Gülbay [b.] Bahri? an-karye-i Ahmed, Şora b. Kuman Koca Hâc[ı] an-karye-i el-Hâc Himmet, Şevval b. Şaban Sofi an-karye-i Eskimellay, Özi b. Abdülkerim an-karye-i Ahmed.