Bab Mahkemesi 54 Numaralı Sicil (H. 1102 / M. 1691) cilt: 20, sayfa: 392 Hüküm no: 482 Orijinal metin no: [84a-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mütesellim Mustafa Ağa b. Mehmed’in alacak davasının daha önce alacaklarını ibra etmesi sebebiyle reddi
Sâbıkan Çirmen Sancağı mütesellimi olup hâlâ mahmiye-i İstanbul’da Müfti Ali Çelebi mahallesinde sâkin Mustafa Ağa b. Mehmed meclis-i şer‘-i şerîfde, sancak-ı mezbûrun sâbıkan [sancak] beyi olan umdetü’l-ümerâ’i’l-kirâm Mustafa Bey b. Süleyman mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip, merkūm Mustafa Bey zimmetinde beynimizde ma‘lûm cihet-i kefâletden iki yüz kırk beş guruş ve cihet-i karzdan beş yüz yetmiş beş guruş ve cihet-i deyn-i şer‘îden beş yüz yirmi beş guruş cem‘an merkūmun zimmetinde bin üç yüz kırk beş guruş hakkım olup, bundan akdem meblağ-ı mezbûrun üç yüz guruşunu ahz u kabz edip, bâkī bin kırk beş guruşu zimmetinde kalmakla, hâlâ taleb ederim suâl olunsun dedikde, gıbbe’s-suâl merkūm Mustafa Bey cevâbında, müdde‘î-i mezbûr târih-i kitâbdan bir sene mukaddem Çirmen Kasabası’nda meblağ-ı mezbûr bin üç yüz kırk beş guruş benden taleb ve da‘vâ eyledikde beynimizde nizâ‘ vukū‘undan sonra ben an-inkâr mezbûr Mustafa Ağa ile üç yüz guruş üzerine sulh olduğumda, mezbûr Mustafa Ağa dahi sulh-ı mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr üç yüz guruşu yedimden ahz u kabz ettiğinden sonra iddi‘âsı olan meblağ-ı bâkī-i mezbûr bin kırk beş guruşa müte‘allika âmme-i da‘vâdan benim zimmetimi ibrâ-i âmla ibrâ ve iskāt etmişdi deyu def‘le mukābele edicek, gıbbe’l-istintâk ve akībe’l-inkâr, merkūm Mustafa Bey’den def‘-i mezbûruna muvâfık beyyine taleb olundukda, mahmiye-i mezbûrede Ayasofya-i Kebîr Câmi‘-i Şerîfi kurbunda sâkin Hasan Efendi b. Ömer ve Mehmed Sipâhi b. Mustafa nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında, fi’l-vâki‘ işbu müdde‘î-i mezbûr Mustafa Ağa târih-i kitâbdan bir sene mukaddem Çirmen Kasabası’nda meblağ-ı mezbûr bin üç yüz kırk beş guruşu işbu merkūm Mustafa Bey’den taleb ve da‘vâ eyledikde, beynlerinde nizâ‘-ı küllî vukū‘undan sonra merkūm Mustafa Bey an-inkâr mezbûr Mustafa Ağa ile üç yüz guruş üzerine sulh oldukda, merkūm Mustafa Ağa dahi sulh-ı mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr üç yüz guruşu merkūm Mustafa Bey yedinden ahz u kabz ettiğinden sonra iddi‘âsı üzre meblağ-ı bâkī-i mezbûr bin kırk beş guruşa müte‘allika âmme-i da‘vâdan merkūm Mustafa Bey’in zimmetini bizim huzûrumuzda ibrâ-i âmla ibrâ ve iskāt etmişdi. Biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyi her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde, ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın, mûcebince müdde‘î-i mezbûr Mustafa Ağa bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup, mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min Cumâdelâhire li sene 1102.
Şuhûdü’l-hâl: İbrahim Çelebi [b.] Ahmed, Mustafa Çelebi [b.] Şaban, Osman b. Hasan, İbrahim Çelebi [b.] Mehmed.
|