.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 54 Numaralı Sicil (H. 1102 / M. 1691)
cilt: 20, sayfa: 404
Hüküm no: 496
Orijinal metin no: [87a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hacı Ramazan b. Ahmed’in karısını getirmek üzre İstanbul’a yollayan Nazar ile 10 guruş mukabilinde sulh olduğu

[Çenkārî] tâifesinden olup mahmiye-i İstanbul’da Vâlide Hânı’nda müsâfiren sâkin el-Hâc Ramazan b. Ahmed nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde, bâ‘isü hâze’l-vesîka Hazar v. Abraham nâm Yahudi muvâcehesinde üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip, merkūm Hazar’ı târih-i kitâbdan iki sene mukaddem mahrûse-i Haleb’e varıp onda sâkine zevcesi Sultana nâm Yahudiyeyi İstanbul’a getiriver sana altmış guruş ücret vereyim demekle, ben dahi mahrûse-i mezbûreye varıp lâkin zevcesi mezbûre merîza olup üç gündün sonra vefât edip getirmek müyesser olmamağın, suâl olunup zehâbım için ecr-i misli bana teslîme tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde, gıbbe’s-suâl merkūm Hazar cevâbında, fi’l-hakīka kaziyye minvâl-i muharrer üzre olup, lâkin müdde‘î-i mezbûr el-Hâc Ramazan târih-i mezkûrda mahrûse-i mezbûreden hîn-i avdetinde benden ücret taleb edip ben dahi vermemek ile beynimizde münâza‘ât-ı kesîre vukū‘undan sonra muslihûn tavassut edip, mezbûr el-Hâc Ramazan ile ücret-i zehâbdan on guruş üzerine beynimizde akd ve musâlaha oldukda, ol dahi sulh-ı mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr on guruşu yedimden tamâmen ahz u kabz edip, husûs-ı mezbûra müte‘allika da‘vâdan zimmetimi ibrâ ve iskāt etmişdi deyu mukābele edicek, gıbbe’l-istintâk ve’l-inkâr merkūm Hazar’dan def‘-i mezbûrunu mübeyyine beyyine taleb olundukda, yine mahrûse-i mezkûre ahâlîsinden olup mahmiye-i İstanbul’da hân-ı mezkûrda müsâfiren sâkin Abdullah b. Zenci ve el-Hâc Mansur b. Abdülkādir nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘-i şerîfe hâzırân olup isre’l-istişhâd, fi’l-hakīka târih-i mezkûrda müdde‘î-i mezbûr el-Hâc Ramazan mahrûse-i mezbûrede hîn-i avdetinde Vâlide Hânı’nda merkūm Hazar’dan ücret taleb ettikde, ol vechile beynlerinde nizâ‘-ı küllî vukū‘undan sonra muslihûn tavassut edip bizim huzûrumuzda on guruş üzerine mezbûr el-Hâc Ramazan merkūm Hazar ile akd-i musâlaha eylediklerinde, mezbûr el-Hâc Ramazan dahi sulh-ı mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr on guruşu merkūm Hazar yedinden tamâmen ahz u kabz edip, da‘vâ-yı mezkûresinden merkūm Hazar’ın zimmetini ibrâ ve iskāt edip ve bizi işhâd dahi etmişdi. Biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyu her biri edâ-i şehâdet ettiklerinde, gıbbe ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle olmağın, mûcebince müdde-i mezbûr mezbûr Hazar’a bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup, mâ vaka‘a [bi’t-taleb] ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-ışrîn min Cumâdelâhire sene 1102.