.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 150 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1730-1732)
cilt: 65, sayfa: 510
Hüküm no: 625
Orijinal metin no: [121b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Kili kazası nâibi Ali Efendi’yi serdengeçti ağası olan Kalafat Mehmed Beşe’nin öldürdüğünün şahitlerle sabit olduğu

Ma‘rûz.

Medîne-i Kili kazâsına nâibü’ş-şer‘ iken bundan akdem katîlen vefât eden Ali Efendi b. Mustafa b. İsa’nın veresesinden zevce-i menkûha-i metrûkesi olup kendi nefsinden asâleten ve evlâd-ı sıgārı Mustafa ve Mehmed ve Fâtıma’nın kıbel-i şer‘den mansûbe vasîleri olan Âişe bt. Ali nâm hatun vesâyeten ve babası mezbûr Mustafa asâleten ve vâlidesi Fâtıma bt. Hüseyin nâm hatun tarafından sâbitü’l-vekâle vekîl olan el-Hâc Halil nâm kimesne vekâleten meclis-i şer‘de kazâ-i mezbûre ahâlîsinden sâbıkā serdengeçdi ağası olan Kalafat Mehmed Beşe muvâcehesinde her birileri asâleten ve vesâyeten ve vekâleten târih-i i‘lâmdan iki ay mukaddem mûrisimiz mezbûr Ali Efendi’yi kazâ-i mezbûrede nâibü’ş-şer‘ iken mezbûr Kalafat Mehmed Beşe birkaç nefer eşkıyâyı başına cem‘ ve “mezbûr Ali Efendi’nin mahkemesini basıp darb edin” deyü eşkıyâ-yı mezbûrûna emretmekle mûceb-i şer‘îsi icrâ olunmak matlûbumuzdur deyü her biri ba‘de’d-da‘vâ ve’l-inkâr isre talebü’l-beyyine udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden bir husûs için kazâ-i mezbûrda idiği müte‘ayyin olan mahmiye-i İstanbul’da Selvi Mahallesi’nde sâkin Dîvân-ı âlî çavuşlarından el-Hâc Salih b. Yusuf ve Konya ahâlîsinden olup mahalle-i mezbûrede müsâfiren sâkin Ahmed b. Mehmed ve diğer Ahmed b. Mehmed ve Koca Mustafapaşa kurbünde Alifakih Mahallesi’nde sâkin Mehmed Beşe b. Mustafa ve İbrahim Reis sefînesi mellâhlarından Ali b. Mustafa nâm kimesneler fi’l-hakīka mezbûr Kalafat Mehmed Beşe târih-i i‘lâmdan iki ay mukaddem Kili kazâsında birkaç nefer eşkıyânın reisleri olmağla önlerine düşüp eşkıyâ-yı mezbûrûn maktûl-i mezbûr Ali Efendi’nin mahkemeden dışarı cesedini ihrâc ve muvâcehemizde sürüyüp Nehr-i Tuna’ya ilkā eylediklerini re’yü’l-ayn mu‘âyene ve müşâhede eyledik biz bu husûsa ancak bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-yı şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın bu makūle fesâda cesâret eden eşkıyânın cezâsı uli’l-emre müveffazdır. Bâkī fermân men-lehü’l-emrindir.

Fî 8 Cumâdelâhire sene [1]143.