.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Anadolu Sadareti Mahkemesi 1 Numaralı Sicil (H. 1247-1250/ M. 1831-1834)
cilt: 93, sayfa: 39
Hüküm no: 1
Orijinal metin no: [1b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Keban Madeni’nde Beylik Sarayı bitişiğindeki Ziyâiye Vakfı mütevelliliğine Ali Ağa’nın getirildiği

Hüve’l-Mu‘în

Hâlâ revnak-efzâ-yı sadr-ı sâmî-kadr-i Anadolu Yahya Efendi-zâde devletlü inâyetlü semâhatlü veliyyü’n-ni‘am Mehmed Said Efendi hazretleri zamân-ı yümn-iktirânlarında olan senedât-ı şer‘iye kuyûdudur.

Fî-gurreti Z sene [1]247

Ma‘rûz-ı dâ‘î-i Devlet-i aliyyeleridir ki,

Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen işbu arzuhâl ve derkenâra nazar olundukda Canik muhassılı ve eyâlet-i Erzurum vâlîsi ve Ma‘âdin-i hümâyûn vâlîsi ve sadrazam-ı esbak merhûm Yusuf Ziya Paşa’nın hayatında Keban Ma‘deni’nde Beylik Sarayı ittisâlinde bi-vechillâhi te‘âlâ ihyâsına muvaffak olduğu Ziyâiye demekle meşhûr câmi‘-i şerîf ve medrese-i münîf ve mekteb-i latîf ve hayrât-ı celîle-i sâiresi evkāfının tevliyeti Anadolu Muhâsebesi’nde mukayyed vakfiye-i ma‘mûlün-bihâsı mantûkunca evvelâ kendi nefsine ve ba‘dehû evlâd-ı zükûrunun ekber ve erşedine ve ba‘dehûm evlâd-ı inâsının kebîre ve reşîdesine ve ba‘dehünne utekāsının ekber ve erşedine meşrûta olduğu ve müşârün-ileyhin evlâd-ı zükûr ve inâsı külliyen münkariz olarak utekā-i vâkıfdan Tütüncübaşı Mehmed Ağa’ya iki yüz otuz iki senesi Zilka‘de’sinde şart-ı vâkıf üzere tevcîh olunup el-yevm üzerinde olduğu derkenârdan müstebân oldukdan sonra merhûm-ı müşârün-ileyhin tevâbi‘inden olup husûs-ı mezkûra vukūf-ı tâmları olan el-Hâc Ömer Ağa b. el-Hâc Musa ve Salih Ağa b. Abdullah nâm kimesneler meclis-i şer‘a celb ile keyfiyeti gereği gibi etrâfıyla suâl olundukda öteden berü te‘âmül-i kadîm vakfiye-i mezkûre şurûtu üzere cereyân edegeldiği ve mezbûr Tütüncübaşı Mehmed Ağa’nın fevti ve sahib-i arzuhâl mezbûr Ali Ağa vâkıf-ı müşârün-ileyhin ekber-i utekāsından olarak tevliyet-i mezbûrenin nevbet-i tasarrufu kendinin olup ol vechile meşrûtun-lehi idiğini ve müstahıkk-ı âharı olduğu ma‘lûmları olmadığını herbiri alâ-vefki’ş-şehâde ihbâr etmeleriyle bu sûretde ber-mûceb-i şart-ı vâkıf ve amel-i kadîm tevliyet-i mezkûre müteveffâ-yı mezbûrun mahlûlünden ekber-i utekā-i vâkıf-ı müşârün-ileyhden olup tevliyet-i mezkûrenin meşrûtun-lehi olduğu ihbâr olunan sahib-i arzuhâl merkūm Ali Ağa’ya tevcîh ve kaleminden yedine berat-ı şerîf-i âlîşân inâyet ve ihsân buyurulmak iktizâ eylediği huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Bâkī emr [ü] fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir.

Fî 17 Z sene [12]47