Balat Mahkemesi 1 Numaralı Sicil (H. 964-965/ M. 1557-1558) cilt: 41, sayfa: 66 Hüküm no: 19 Orijinal metin no: [3b-2, Arapça] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kasım Bey b. Mehmed Bey’in para vakfı kurduğu
Fahrü’l-ümerâi’l-kirâm zahrü’l-küberâi’l-fihâm câmi‘ü’l-mehâsin ve’l-mefâhir hâvi’l-hasâil ve’l-meâsir vârisü’l-mecd Kasım Bey b. Mehmed Bey -zîde izzuhû ve alâhu ve ummire uhrâhu ve evlâhu- hâl-i sıhhat, temâmet-i tasarrufât ve tenfîz-i teberru‘âtında iken meclis-i şer‘-i şerîf ve dîvân-ı dîn-i münîfe hâzır olup li-ecli’t-tescîl muşârun ileyh Kasım Bey Vakfı’na mütevellî olan fahrü’l-emâsil ve’l-akrân Abdürrahim Çelebi b. Mehmed’in mahzarında şöyle ikrâr ve i‘tirâf eyledi ki, niyet-i vâfiye ve azîmet-i sâfiye ile etyab-ı mâl ve enfes-i menâlinden ayırıp sahîhü’l-vezn ve’l-mi‘yâr iki bin yüz sikkeyi habs ve vakfeyledi. Vâkıf-ı merkûm meblağ-ı mersûmun mu‘âmele-i şer‘iyye ve murâbaha-i marziyye ile ve sâhib-i re’y mütevellî-yi emîn yediyle ve nâzır-ı deynin müzâhereti ve kâtib-i emînin mübâşereti ve câbî-yi müstakîmin ma‘rifetiyle her yılda eksik veya ziyâde olmadan ona on bir hesâbı üzere mahrûse-i Bursa içinden rehn-i kavî ve kefîl-i melî ile istirbâh edilmesini şart eyledi. Allâhü te‘âlânın galle ve ribhden hâsıl ettiğinden yevmî dört akçenin mütevellîye, yevmî üç akçenin kâtibe, yevmî iki akçenin câbîye, yevmî beş akçenin nâzıra verilmesini şart etti. Vâkıfü’l-basîr ve hayrü’l-habîr, mahrûse-i mezbûre köyleri fukarâ-yı sâlihîninden on kimsenin Kur’ân-ı azîm ve Furkān-ı kerimden yevmî on cüz tilâvet edip üçünün sevâbının seyyidü’l-mürselîn, hâtemü’n-nebiyyîn, imâmü’l-Kıbleteyn, nebiyyü’s-sakaleyn, şefî‘ü’l-âlemeyn seyyidünâ Muhammed salla’l-lâhü te‘âlâ aleyhi ve sellemin rûhuna, ikisinin sevâbının babası merhûm Mehmed Bey’in rûhuna, bir cüz’ünün sevâbının vâlidesi Hâtem Sultan’ın rûhuna, ikisinin sevâbının merhûmeyn-i mağfûreyn Abdi Bey ve Mahmud Bey nâm iki oğlunun rûhlarına, ikisinin sevâbının vâkıfın rûhuna hediye edilmesini şart etti. Her birine vâkıf-ı mezbûrun müddet-i hayâtında ribhden yevmî bir akçe, vefatından sonra yevmî iki akçe verilmesini şart etti. Ehl-i Kur’ân-ı hamîdden bir kimsenin tecvîde ri‘âyet ederek vâkıf-ı mezbûrun sâkin olduğu mahalle mescidinde aşr-ı şerîf okumasını şart etti. Vâkıf-ı mezkûr sonra tevliye, tebdîl, tağyîr, tahvîl ve teksîri kendi nefsine şart etti Vefâtından sonra sadece tevliyeyi ve câbîliği eslah-ı utekāsına sonra nesilleri kesilene kadar eslah-ı evlâd-ı utekāsına, sonra eslah-ı evlâd-ı evlâd-ı utekāsına, sonra hâkim-i vaktin münâsib gördüğü kimseye şart eyledi. Sonra nezâret-i vakfı, ile’l-inkırâz -el-ıyâzu bi’llâh- eslah-ı nesline sonra hâkim-i vaktin münâsib gördüğü sâlih ve emîn kimseye şart eyledi. Vâkıf-ı mezbûr sonra meblağ-ı merkumu mütevvellî-yi mezkûra teslîm etti. O da tesellüm ve kabz edip mütevellîler sâir evkāfda ettiği gibi tasarruf eyledi ve tevliye vazîfesine başladı. Vâkıf-ı mezbûr sonra eimme-i kirâm -rıdvânu’llâhi te‘âlâ aleyhim ecma‘în- indinde vakf-ı nükūdun adem-i sıhhatine temessüken vakıftan caydı ve meblağ-ı mesfûru mütevellîden talep etti. Mütevellî-yi mezbûr redden imtinâ‘ edip İmâm Züfer indinde vakf-ı nükūdun sahih olduğunu söyledi. Muhâsama edip hâkime mürâfa‘a olduklarında hâkim vakf-ı nükūdun tescîline lâzım olan umûrun cemî‘sine ri‘âyetden sonra meblağ-ı mezbûrun İmâm Züfer kavli üzere sıhhat-ı vakfiyyetine ve mütevellînin zamân-ı vazîfeden berâ’etine hükmetti. Vâkıf-ı merkûm bu def‘a vakf-ı nükūdun adem-i lüzûmuna istinâden vakıftan caydı ve mablağ-ı mersûmu mütevvellîden geri istedi. Mütevellî-i mezbûr yine imtinâ‘ edip meblağ-ı merkûmu iâde etmedi. Hâkim, imâmeyn kavli üzere vakfiyyetin husûsen ve umûmen lüzûmuna hükmedip tescîl-i şer‘î etti. Vakıf bu sûretle sahîh ve lâzım bir vakıf oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe-innemâ ismuhû ale’l-lezîne yübeddilûnehû inna’llâhe semî‘un alîm ve ecru’l-vâkıf ale’l-hayyi’l-kerîm innehû ra’ûfun rahîm
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed b. Murad, Ömer b. Abdülhâdî, İlyas b. Nasûh Ferruh b. Abdullah
|